13. Dersim Festivali gerçekleştirildi

Dersim Festivali'nin 13'üncüsü Frankfurt'ta 'Dayanışma Yaşatır' sloganıyla gerçekleştirildi. Frankfurt Rebstockpark’ta düzenlenen festivale binlerce Alevi, Kürt yurtseveri ve farklı Alevi hareket ve kurum temsilcisi katıldı.

Festival, saat 11.00’da moderatörlüğünü Hülya Şimşek’in yaptığı “Kadın, çocuk ve inanç” konulu panelle başladı. “İki Tutam Saç", "Dersim’in Kayıp Kızları” gibi belgesellerle tanınan Araştırmacı ve yönetmen Nezahat Gündoğan, Kürt Kadın Hareketi Üyesi  Besime Konca ve Eğitmen İnci Kaya panele konuşmacı olarak katıldı.

DERSİM’İN KAYIP KIZLARININ AKIBETİ!

Programda ilk söz alan Nezahat Gündoğan, Dersim’in cumhuriyet elitleri açısından Osmanlı’dan devralınan bir sorun olarak görüldüğünü söyledi. Gündoğan konuşmasında “Şark Islahat Raporu, Dersim Raporlarından nasıl bir plan yürüttükleri detaylı olarak var. Türk-İslam bir topluluk yürütmek isteniyor. Bir çıban olarak görülüyor ve sökülüp atılmak isteniyor ki yeni bir toplum kurulabilsin. Ulus devlet yaratmada özellikle Şükrü Kaya, Mahmut Esat Bozkurt raporları belirleyici. O dönemde birçok yerde tek ulus gerçekleştirmek isteyen devletlerde görülüyor aynı yöntem. Aborjinler bu açıdan önemli bir örnek” dedi.

Dersim’in kayıp kızları konusuna da değinen Gündoğan, Dersim’de tam anlamıyla soykırım gerçekleştiğine dikkat çekti. Kadınlar, çocuklar öldürüldükten sonra kalan çocukların asker mensubu olan ailelere verildiğini vurgulayan Gündoğan, “Bu çalışmayı 2001’den itibaren tanıklar üzerinden yapıyoruz. Kapsamlı araştırma sonucu yüzlerce çocuğun götürüldüğünü ve asıl hedeflerine ulaştıklarını da görüyoruz. Kan bağı Dersim ama geçmişleri ile bağları kalmamış. Götürüldükleri evlerde bir çoğu cinsel istismara uğramışlar. Çocuklara yeni isimler verilmiş. Yıllar sonra ailelerini buluyorlar ancak aralarında büyük uçurum var. Bir hakikat ne kadar bastırılmaya çalışılırsa çalışılsın mutlaka gün yüzüne çıkar” diye konuştu.

'MÜCADELE GELENEĞİ DEVAM EDİYOR'

Panelde konuşan İnci Kaya ise devlet politikası ile anadilin yasaklandığına dikkat çekerek, çocukların dillerini öğrenmeden büyümek zorunda kaldıklarını söyledi. Kaya, “Cumhuriyetin kodları teklik üzerine kurulmuş. Kadınların üzerinden bu politikaları yürüterek bir uluş yaratmaya çalıştılar. Kadını ele geçirdiğiniz zaman gerisinin geleceğini egemenler çok iyi biliyor. Bir yeri işgal ettiklerinde kadınlar ‘ganimet’ olarak görülüyor. Dersim’de de aynı politikalar gerçekleştirildi” dedi.

İnci Kaya, konuşmasının devamında Dersim’de yürütülen politikaların daha çok anlatılması gerektiğine vurgu yaptı. Kaya ayrıca, Dersimli kadınların mücadeleci yönüne vurgu yaparak Zarife’nin mücadelesini de örnek gösterdi. Kaya, “O tarihin mücadele geleneği devam ediyor” dedi.

İnci Kaya, günümüzde de bütün politikaların kadın üzerinden yürütüldüğünü ifade ederek Türkiye’de her şeye rağmen kadınlar sokakları terk etmiyor” diye belirtti.

'KADIN, SÖMÜRGE ARACI KILINARAK, ÖZÜNDEN UZAKLAŞTIRILDI'

HDP 25. Dönem Milletvekili Besime Konca da katliamlarla yüzleşmek gerektiğine işaret etti. Konca, her toplumda yüzleşme konusunda bir zorlanma olduğunu söyleyerek “Dersim Soykırımı’nda da bir bütün bu yaralarımızı iyileştirmiş değiliz. Ben uçurumdan atılan, saçı kesilen, Zarife, Bese, Sakine, Aysel’i buradan anman istiyorum. Büyük bir insanlık tarihi var. Doğadan kopuşla birlikte bu trajedilerin önü açıldı. Tek tanrılı inançla devam etti. Kadın etrafında kültür, din, inanç toplumsallığı var. Fakat erkek egemenlikli düşünce tarafından kadın, bir sömürge aracı kılınarak, özünden uzaklaştırıldı” değerlendirmesini yaptı.

Sunuculuğunu Gazeteci Meral Özel’in Kirmanckî ve Şair Güney Özdemir’in Kurmancî olarak yaptığı sahne programı ise saat 13.00'da gulbangla başladı. Pir Rıza Yağmur ile Didar Ana’nın yönettiği gulbangda, “Hak ve hakikatin sahipleriydik, nasıl bu hale geldik? Ellerimizi kalplerimize koyalım. 13. Dersim Festivali hayırlara vesile olsun. Hak ve hakikat uğruna yaşamlarını yitirenlerin anısına ikrara duralım. Ya karanlık ya da aydınlık; tercih bizim. Aydınlıktan yana tercihimizi yapalım ki kardeşlik ve insanlık vücut bulsun” denildi.

Daha sonra SPD Federal Meclis Üyesi Kaweh Mansouri, katılımcıları selamlayan bir konuşma yaptı. Ardından Hozan Rencber Kirmanckî deyiş ve kilamlar, Umuda Haykırış Müzik Grubu ise Türkçe ve Kürtçe hareketli şarkılar seslendirdi.

Festival’de Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA Eşbaşkanı Demir Çelik, Dersim İnşa Kongresi Eşbaşkanı Hülya Yer, Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu Başkanı Muharrem Erdoğan sahneye çıktı.


ŞEHİTLERİN HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

“Sizleri Atakan Mahirlerin, Sakine Cansızların, İbrahim Kaypakkayların direnişiyle selamlıyorum” diyen Hülya Yer, Mayıs ayının Türkiye halkları açısından bir direniş ayı olduğunu, şehitlerin hayallerini gerçekleştireceklerini söyledi.

14 Mayıs seçimlerinde Dersim halkının tutumunu selamlayan Hülya Yer, Dersim’in aynı tutumunu yarınki seçimlerde de koruyacağını dile getirdi. AKP-MHP iktidarının yalanla, hırsızlıkla, diktatörlük sistemini devam ettirmek istediğine işaret eden Hülya Yer, bu nedenle yarın gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçiminin kadınlar, Aleviler ve tüm halk için önemli olduğunu söyledi. Yer, kadınlara, inançlara, kimliklere düşman Erdoğan’ı yeneceğiz” dedi.

Muharrem Erdoğan ise, 4 Mayıs Dersim soykırımının gerçekleştirildiğini hatırlatarak, Mayıs ayının kara bir ay olduğunu ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına girildiğini de belirten Erdoğan, TC’nin 100 yılı inkar, soykırım, asimilasyon yüzyılıdır.  100 yılın projelerini açıkladılar. Projeleri işkence, katliam ve zulümden başka bir şey değildir. Samimi değiller. Dersim, Ermeni, Asuri-Süryani, Pontos katliamlarını unutmadık. Zilan, Ağrı’yı, Sivas’ı, Gazi’yi unutmadık. Sur’un, Cizre’nin, Nusaybin’in yıkımını unutmadık. Dersim’de HES’lerle, orman yakmaları, demografi değişimiyle kırımı sürdürüyorlar. Çağrımız, Dersim soykırımıyla yüzleşmeleridir” diye konuştu.

FEDA Eşbaşkanı Demir Çelik de Kirmanckî yaptığı konuşmasında, Dersim Tertelesi’nin devam ettiğine dikkat çekti. Çelik, şunları belirtti: “Dört parça Kurdistan’da Tertele asimilasyonla, inkarla, katliamla, zulümle devam ediyor. Buna karşı çocuklarımızla Kürtçe konuşalım, kimliklerini, kültürlerini unutturmayalım. Bu şekilde demokratik, ahlaki, kadın özgürlükçü toplumu yaratalım. Yurtseverlik Kürt dilini, kültürünü sevmektir. Festival bu anlamda önemlidir.”

BİR ARAYA GELİYORUZ KAZANACAĞIZ

Kürtler arasında birlik çağrısı yapan FEDA Eşbaşkanı Çelik, “Sünniler Koçgiri’nin, Dersim’in imdadına koşsaydı zafer mümkündü, Aleviler Şêx Saîd’in imdadına koşmadı, kaybettik ama şimdi Kurdistan Özgürlük Hareketi’nin paradigmasıyla, kadınların Jin Jiyan Azadî sloganıyla bir araya geliyoruz; kazanacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Festivale katılan Die Linke’den Almanya Federal Meclis Üyesi Gökay Akbulut da Dersim’in dilini, tarihini, kültürünü burada yaşatmasının önemli olduğunu söyledi.  Akbulut ,” Bütün soykırımlara, baskı, asimilasyona rağmen Dersim, direnişin kalesidir, Dersim değerlerine hep beraber sahip çıkmalıyız. Dersim soykırımının tanınması çok önemli. Geçen hafta Yunan Pontos Rumlarının anmasına katıldım. Ve Ormanlı tarihinde gerçekleşen bütün soykırımlar tanınmalı. Ermenilere, Yunanlara Alevilere, Kürtlere karşı yapılan bütün katliamlar tanınmalı ve tarihten dersler alınmalı” dedi.

RIFAT ÇELEBİ ANILDI

Yarınki seçimlerde Erdoğan rejiminin yıkılmasının çok önemli olduğunu söyleyen Gökay Akbulut, “Her oy bizim için çok değerli. Türkiye’nin demokrasisi ve geleceği için Kurdistan’daki savaş durdurulmalı, Türk ordusu Kurdistan’daki uluslararası hukuka karşı olan operasyonlarını durdurmalı. Almanya’nın, AB’nin rolü çok önemli. Ampel hükümeti, kirli Türkiye politikasını sürdürüyor. Biz Sol Parti olarak parlamentoda ve meydanlarda barışı ve demokrasiyi talep ediyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’a karşı yürütülen izolasyon politikası durdurulmalı ve bütün siyasi tutsaklar serbest bırakılmalı. Biz Sol Parti olarak Avrupa’da PKK yasağının kaldırılmasını talep ediyoruz. Erdoğan gibi bir diktatörle mülteci anlaşmaları yapılamaz. Almanya ikiyüzlü Türkiye politikasını sonlandırmalı. Barış, demokrasi ve özgürlük için hep beraber mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşasın enternasyonalizm.”

Gökay Akbulut, tüm hayatını özgürlük mücadelesine adayan YXK’nin kurucularından Hüseyin Çelebi’nin babası Rıfat Çelebi’yi de anarak, Çelebi ailesine ve Kurdistan halkına başsağlığı diledi.

AYTEN KORDU’NUN MESAJI OKUNDU

Gökay Akbulut’un konuşması ardından Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu’nun festival için gönderdiği mesaj okundu. Mesajda, “Dersim kurumları öncülüğünde bu yıl 13’sü düzenlenen Avrupa Dersim Kültür Festivali’nin Dersim kültürünü, dilini, inancını ve kültürünü gelecek kuşaklara aktarma ve yaşatma noktasındaki önemini çok iyi biliyorum. Böyle anlamlı bir etkinliği düzenleyen, katkı sunan ve emek harcayan tüm canlara teşekkürü bir borç bilirim. Tüm kalbimle aranızda olmayı ve diasporada yaşayan Dersimlilerle buluşmayı inanın çok isterdim. Ancak sizlerin çok yakınen bildiği üzere kadın düşmanı, doğa kırımcısı, tekçi ve inkarcı tek adam rejimini göndermenin arifesindeyiz. Seçim çalışmalarının yoğunluğu nedeniyle aranızda olamamanın üzüntüsünü en derinden hissediyorum. En kısa sürede farklı etkinliklerde bir araya geleceğimizin inancıyla sizleri, katılımcıları ve halkımızı saygıyla selamlıyorum.”

Festival, Sanatçı Ayfer Düzdaş'ın sahne almasıyla devam etti.

Daha sonra Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Eşbaşkanı Hüseyin Mat sahneye çıktı. Mat, yarın gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine işaret ederek, ırkçı, tekçi, kadın düşmanı, doğa düşmanı, inanç düşmanı iradeye karşı eşit, özgürlükçü, bir arada yaşamamızı mümkün kılan irade kazanacak” dedi.

“Erdoğan kazanırsa teslim mi olacağız” diye soran Mat, “Biz hangi faşiste boyun eğdik ki Erdoğan’a eğelim” diye de cevap verdi. Aleviler açısından hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyleyen Mat, “Ayağa kalkacağız, haklı mücadelemizi yükselteceğiz. İnanıyoruz ki Türkiye halkları kazanacak, kendi topraklarımızda Dersim festivali yapacağız” diye konuştu.

Mat’ın konuşmasını KAGEF Folklor Grubunun gösterisi takip etti. Ardından Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu’nun (ADKH) mesajı okundu.

Festival, sırasıyla Grup Munzur, Ferhat Tunç, Hasan Sağlam ve Hozan Serdar’ın sahne alması ve halaylarla devam etti. Ayrıca Arêyê Kay Tiyatro Grubu, Dersim toplumun gündelik sohbetlerini, yaşamını karikatürize eden bir oyun sergiledi. Ressam Serpil Odabaşı da festival boyunca Kürtlere yönelik zulüm, katliam ve isyanı konu alan eserlerini sergiledi. Ayrıca çok sayıda yazar, araştırmacı da açılan bir çadırda okuyucularla buluştu.
         


        

Festivalde elde edilen tüm gelir, deprem mağdurlarına gönderilecek.