27 yıllık adaletsizlik: Gözaltında işkence gördü ve katledildi

Cumartesi Anneleri, 27 yıl önce gözaltında işkenceyle katledilen Rıdvan Karakoç için adalet istedi.

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 834’üncü haftasında sanal medyadan açıklama yaptı. Açıklamada, İstanbul’da 15 Şubat 1995 tarihinde gözaltına alındıktan 110 gün sonra cenazesine Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaşılan 34 yaşındaki Rıdvan Karakoç’un failleri soruldu.
Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, verdikleri adalet mücadelesinin 27 yıldır devam ettiğini belirtti. Abisinin 27 yıl önce işkence edildikten sonra katledildiğini anımsatan Karakoç, cenazenin ısrarlı aramaları sonucunda kimsesizler mezarlığında bulunduğunu dile getirdi. Karakoç, “27 yıldır abimi katledenleri arıyoruz. Adalet mücadelemizi sürdürüyoruz ama 27 yıldır dosya savcılıkta bekletiliyor. Hiç kimseye soruşturma açılmadı. Dava dosyamıza bakan savcılar sürekli değiştiriliyor” dedi.
Karakoç, şunları dile getirdi: “27 yıldır Galatasaray Meydanı’nda adalet arıyoruz. Annelerimizden babalarımızdan devraldığımız adalet mücadelesini çocuklarımıza, torunlarımıza devredeceğiz. Tüm sorumlular yargılanana kadar, kayıplar bulunana adalet mücadelemizi kadar sürdüreceğiz. İnsanlık adına verdiğimiz bu mücadele bin yıl geçse de sürecek. Adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz.”

'BAŞINA BİR ŞEY GELECEĞİNİ BİLİYORDU'

Rıdvan Karakoç’un avukatı Eren Keskin ise Karakoç’un '95 yılının kış aylarında kendisini sık sık aradığını dile getirdi. Karakoç’un kendisine “Başıma her an bir şey gelebilir. Bu yüzden sana vekalet çıkarmak istiyorum” dediğini aktaran Keskin, “Başına bir şey gelebileceğini biliyordu. Kürt siyasi hareketi sivil siyaset içinde çalışmalar yapan bir kişiydi. Bana ‘seni her gün arayacağım. Eğer bir gün aramazsam bil ki başıma bir şey gelmiştir’ dedi ve her gün arıyordu. Ancak 15 Şubat’tan sonra kendisi ile tüm iletişim kesildi. Ailesi ve avukatları olarak yoğun bir çaba içine girdiysek de 110 gün sonra işkence ile katledilerek öldürülmüş olarak cenazesi bulundu. O günden bugüne iç hukuktan hiçbir sonuç alamadık. Rıdvan Karakoç’un dosyası Beykoz Savcılığı'nın tozlu raflarında bekletiliyor” diye belirtti.

KARAKOÇ'UN HİKÂYESİ

Bu haftaki basın metnini Cumartesi İnsanlarından Berivan Doğan okudu. Doğan, "Rıdvan Karakoç’u arayan polisler ailesinin evini gözetim altında tutuyordu. Zaman zaman da eve baskınlar düzenliyor, ‘Rıdvan’ı bize getirin, eğer getirmezseniz gördüğümüz yerde öldürürüz’ diye aileyi tehdit ediyordu. Eve gelemeyen Rıdvan, 15 Şubat 1995 tarihine kadar ailesi ve avukatı ile düzenli haberleşti. Bu tarihten sonra Rıdvan ile bağlantı kesildi. Evdeki polis ablukası kalktı. Polis baskınları son buldu” diye belirtti.
Karakoç ailesinin tüm mercilere başvuru yaptığını ancak sonuçsuz kaldığını belirten Doğan, “Ailesi her yerde Rıdvan’ı ararken onun cansız bedeninin savcılık dâhil tüm resmi kurumlardan geçtiği, günlerce Adli Tıp Kurumu’nda bekletildikten sonra emniyette parmak izi olmasına rağmen ‘kimliği meçhul kişi’ olarak gömüldüğü açığa çıktı. Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’nın takip ettiği dosyada Rıdvan Karakoç'u kaybedenlerin ortaya çıkarılmasına, yargılanarak cezalandırılmasına imkan verecek etkinlikte bir soruşturma yürütülmedi. Rıdvan Karakoç’un gözaltında kaybedilmesi ile ilgili gerçeği ortaya çıkarma görevinizi yerine getirin. Suçtan sorumlu olan kişi ve kurumları tespit ederek cezalandırılmalarını sağlayın” dedi.