3 kentte hasta tutsaklar için çağrı

3 kentte düzenlenen eylemlerde, hasta tutsakların durumlarına dikkat çekildi, acilen tahliye edilmeleri gerektiği belirtildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta gerçekleştirdiği “F Oturumu” eyleminin 503’üncüsünü Taksim’de bulunan dernek binasında düzenledi. Komisyon üyeleri, bu hafta İzmir Aliağa Şakran 1 Nolu T tipi Cezaevi'nde tutulan Eser Morsümbül'ün durumuna dikkat çekti.

Komisyon üyesi Sibel Çapraz, 36 yaşındaki Morsümbül'ün kanser, kronik böbrek yetmezliği, kemik erimesi, sürekli baş ağrısı, anemi ve Zona hastası olduğunu paylaştı. Çapraz, kullandığı ilaçlar nedeniyle Morsümbül'ün kronik böbrek yetmezliği hastalığına da yakalandığını aktardı. Çapraz, Morsümbül'e 2016’da böbrek nakli yapıldığını ancak iyileşmeden tutuklandığını söyledi.
Çapraz, Morsümbül ile annesi Ayten Morsümbül'ün yaptığı son görüşmeyi şu şekilde paylaştı: "Oğlum Eser son dönemlerde hızla kilo kaybetmeye başladı. Son doktor kontrollerinde kansızlık ve Zona hastalığına yakalandığı tespit edildi. Bu nedenle dayanılmaz acılar içerisinde. Vücudunun büyük bir bölümü yara bere ve şiş içindeyken hastaneye götürülmedi başlangıçta. Ancak avukat görüşmesinde bunu gören avukatı görüşmeyi keserek müdürle yaptığı görüşme sonrası revire çıkarıldı. Orada da sadece ağrı kesici verildi. Son görüşüne gittiğimde oğlumun gözbebeklerine dek yaralar içinde olduğunu gördüm. Alnında ve kafasında fındık büyüklüğünde yaralar vardı. Endişeliyim. Eser ve Eser gibilerin tek başlarına hapishanede yaşama şansları yok. Oğlum biran önce serbest bırakılmalı."

Morsümbül'ün annesi Ayten Morsümbül ise "Oğlum bana 'Anne ben çok üşüyorum. Bana kalın kazak gönder' dedi. Benim oğlum çok hasta. Bu hastalık tedavi edilmezse bitkisel hayata geçiş yapacak. Ben oğlumun cesedini istemiyorum. Oğlumun cezaevinden cesedi çıkmasın" diye belirtti.

ANKARA

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkati çektiği eylemlerinin 375’inci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde açıklama yaptı. Polisin engellemesine rağmen yapılan açıklamada “Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartı açıldı.

İnisiyatif adına konuşan İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi (MYK) Nuray Çevirmen, Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan kanser hastası Ahmet Çakal’ın durumunu aktardı.

Çevirmen, 68 yaşında olan Çakal’ın 27 yıldır cezaevinde tutulduğunu belirterek, şunları söyledi: “8 Nisan tarihinde avukatı tarafından kanser hastalığının tedavisi ve kemoterapi için infaz erteleme başvurusunda bulunulmasına rağmen 23 Haziran tarihinde bu talep reddedildi. Kaldığı yer rehabilitasyon tipi cezaevi olmasına rağmen kendisine destek olacak hasta bakıcı yok ve hasta tek başına tutulmaktadır. Koğuşu büyük ancak tüm ihtiyaçlarını kendisi karşılamak zorundadır. Çamaşır yıkamak, temizlik yapmak ve kişisel bakım ihtiyaçlarını karşılamak kendisi için oldukça güçtür. Ameliyattan sonra 8 kür kemoterapi ve ardından ışın tedavisi yapılmaktadır. Avukatı ile yapılan görüşmede; ameliyattan sonra her iki el ve ayağında uyuşmalar olduğunu, kalem tutamadığını aktarmıştır."

Çakal’ın ağır hasta olmasına rağmen güç koşullarda yaşamak zorunda kaldığını ifade eden Çevirmen, kemoterapi ve ışın tedavisi sonrasında yaşanan halsizlik, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve başkasının bakımına  ihtiyaç duyduğunu belirtti ve şunları ekledi: "Ahmet Çakal’ın ağır olan kanser hastalığı ve uzun sürecek olan tedavisi ve bakıma ihtiyaç duyması nedeniyle acil olarak infazının ertelenerek, tahliye edilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

İZMİR

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Antalya Elmalı Kapalı Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutsak Tamer Kalkanlı'nın durumuna dikkat çekti. Konak Eski Sümerbank önünde yapılan açıklamaya İHD'lilerin yanı sıra tutuklunun annesi Ayten Kalkanlı da katıldı.

Açıklamayı yapan İHD İzmir Yöneticisi Ali Aydın Türkiye cezaevlerinin mahpus sayısı bakımından tarihin en yoğun dönemi yaşadığını belirterek, bu durumun yoğun hak ihlâllerini de beraberinde getirdiğini ifade etti. Hak ihlallerinin en çok ağır hasta tutsakları mağdur ettiğini, bunlardan birinin ise Tamer Kalkanlı olduğunu ifade eden Aydın, "2015 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nin Tamer Kalkanlı'ya vermiş olduğu engelli raporuna göre; sinir sistemindeki engel oranı yüzde on, zihinsel, ruhsal, davranışsal bozukluklar yüzde 80 ve nefroloji, idrarda yanma, hipertansiyon, 2012 yılında bıçaklanma sonrası sol böbrekte oluşan hasar nedeniyle oluşan engel yüzde 45’tir" dedi. Aydın, verilen  raporların tümüne göre Kalkanlı'nın yüzde doksan engelli olduğunu söyledi.
Engelli raporuna rağmen Kalkanlı'nın cezaevinde tutulmaya devam ettiğini söyleyen Aydın, bunun işkence ve insanlık dışı olduğunu söyledi.

Ayten Kalkanlı da oğlunun artık kendisiyle bile konuşamadığını, tedavisinin yapılmamasından kaynaklı durumunun kötüye  gittiğini söyledi.