4 hasta tutsağın durumu daha ağır

Hasta tutsaklar Dicle Bozan, Emrah Nebioğlu, Salman Yıldız ve Ahmet Zeki Özkan’ın durumuna dikkat çekildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, F Oturumu’nun 518’inci eylemiyle hasta tutsakların durumuna dikkat çekti. Dernek’teki eylemde, Kayseri Bünyan 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Dicle Bozan’ın fotoğrafı ve “Hasta mahpus Dicle Bozan serbest bırakılsın” pankartı açıldı. Açıklamayı İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.
Yoleri, cezaevlerinde artan hak ihlalleri, işkence, kötü muamele ve sorunların çözümünde muhatap bulamama gibi nedenlerle birçok cezaevinde tutsakların açlık grevine başladığını hatırlattı. Tutsakların, insan onuruna aykırı infaz uygulamalarına maruz kaldıklarını, şikayet ve itirazlarının kayda alınmadığını aktardıklarını belirten Yoleri, tutsakların baskının dozunun giderek dayanılmaz boyutlara vardırıldığını belirterek, seslerini yetkililere ve kamuoyuna duyurmak ve sorunların çözümüne imkan yaratmak istediklerini ifade etti.
Yoleri, Bozan’ın durumuna dair şu bilgileri paylaştı: “2017 yılında ağır yaralı olarak yakalanıp ardından tutuklanan, hastanede bir bacağı diz altından ampute edilen ve kolostomi yapılan, ancak diğer bacağındaki şarapnel parçaları çıkarılmadan ve tedavisi tamamlanmadan hapishaneye götürülen Dicle Bozan, bu hastalıklarının yanı sıra migren ve epilepsi hastası olup, epilepsi atakları nedeniyle sık sık baygınlık yaşamaktadır.”

Bozan’ın sık sık yaşadığı epilepsi krizleri nedeniyle tek başına tutulmaması gerektiğinin altını çizen Yoleri, Bozan’ın hastane nakline uygun olmamasına rağmen, ring aracı ile 5 kez Elazığ Devlet Hastanesine götürüldüğünü, ancak hiçbir doktora çıkarılmadan geri getirildiğini belirtti. Yoleri, şunları aktardı: “Cumhuriyet Savcılığı’na ve İnfaz Hakimliğine tedavi ve infaz ertelemesi amaçlı yapılan tüm başvurularının sonuçsuz kaldığını belirten avukatı ‘Dicle’ye yapılan muamele tamamen işkencedir. Tedavisi engellendiği gibi tahliyesi yönünde gösterilen raporları da dikkate alınmıyor. Tedavi adı altında işkence ediliyor. Bunu kabul etmiyoruz, biran önce serbest bırakılması ve tedavisinin dışarıda yapılmasını istiyoruz’ diyerek durumu açıklamış ve Dicle Bozan’ın hapishanede ölüme terk edildiğini belirtmiştir.”

 
İZMİR
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu, iki haftada bir düzenlediği "Hasta mahpuslara özgürlük" eylemini Konak eski Sümerbank önünde yaptı. 245'inci haftası olan eyleme HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve Adalet Nöbeti’ndeki anneler de katıldı. Bu haftaki eylemde Muğla cezaevlerindeki ağır hasta tutsak Emrah Nebioğlu ile Salman Yıldız'ın durumuna dikkat çekildi.
Hapishane Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek, 3 hafta önce Muğla’da gözaltına alınıp tutuklanan ve Muğla E Tipi Cezaevi’nde kalan tutsakların sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Çiçek, 1992 doğumlu olan Emrah Nebioğlu'nun gözaltına alındıktan sonra Muğla Savcılığının serbest bırakmasına rağmen Batman’daki bir dosyasından dolayı tutuklandığını aktardı. Nebioğlu'nun 7 yıl 3 ay hapis cezası olduğunu aktaran Çiçek, "Dosya Şu an Yargıtay’dadır. 2013’te Kobane’ye geçerken başından aldığı ateşli silah yaralanması ile felçli kaldı. Batman Dünya Hastanesi’nde tedavi gördü. Batman Bölge Devlet Hastanesi’nden 26.12.2019’da aldığı yüzde 94 engelli raporu bulunmaktadır" dedi.
Nebioğlu’nun hastalıkları hakkında da bilgi veren Çiçek, şöyle dedi: "Genetik- kronik 2. evre böbrek yetmezliği (alport sendromu) nedeniyle böbreği harap edecek seviyede protein çıkışı bulunmaktadır. Ateşli silah yaralanmasına bağlı, Her 2 kol ağır güç kaybı ve her 2 bacakta da yoğun güç kaybı nedeniyle yürüme güçlüğü yaşamaktadır. Bunların yanı sıra gözlerinde kayma ve kulaklarında gittikçe artan işitme kaybı yaşamaktadır. Emrah Nebioğlu aynı zamanda yüksek tansiyon hastasıdır. Yüksek tansiyon ve böbrek rahatsızlıkları birbirini olumsuz yönde etkileyip tetiklemektedir."
Çiçek, 1991 doğumlu olan Salman Yıldız’ın sağlık durumuna dair ise şunları aktardı:
"Salman, İnsani yardım amaçlı Kobane’ye geçişte başına aldığı darbe ile yaralanmış. Urfa Devlet Hastanesi, Batman Dünya Hastanesi’nde tedavi gördü. Batman Bölge Devlet Hastanesi’nde ömür boyu geçerliliği bulunan  yüzde 68 engelli raporu verildi. Raporlarda tedaviye yanıt vermediği belirtilmektedir. Salman Yıldız, kafa travması nedeniyle sol kol ve bacakta güç kaybı ve hem yürüme hem tutmada güçlük yaşamaktadır. Yine bu travmayla derinleşen ve günlük aktivitelerini engelleyecek epilepsi hastalığı bulunmaktadır. Bundan dolayı sık sık krize girip bayılmaktadır. Ailesinin bildirdiğine göre evde iken yaşamını tek başına idame edemediği için annesi ona bakmaktaydı."
Çiçek, 2 tutsağın da ağır hasta olduğunu belirterek, derhal tahliye edilmeleri gerektiğini söyledi.


ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için gerçekleştirdikleri eylemlerinin 390’ıncı haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve kanser teşhisi konulduğu halde tedavi edilemeyen Ahmet Zeki Özkan’ın durumunu aktardı.
65 yaşındaki Özkan’ın 15 Mart 2017 yılında gözaltına alındığını ve yaklaşık bir hafta gözaltında kaldıktan sonra tutuklandığını belirten Çevirmen “Özkan, Kırşehir E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 10 ay kalmıştır. Antalya’da görülen dava sonunda 6 yıl 3 ay ceza verilip serbest bırakılmıştır. Dışarıda iken Ekim 2020’de 4’üncü evre akciğer kanseri teşhisi konulmuştur. Teşhis konulmadan önce Yargıtay tarafından da cezası onaylanmıştır. Cezasının onaylanması üzerine infaz erteleme talebinde bulunulmuş ve infazı 6 aylığına ertelenmiştir. 6 ay sonra tekrar infaz erteleme süreci başlatılmış ve yapılan kontroller sonucunda Antalya Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından ‘Cezaevinde kalamayacağına’ dair rapor düzenlenmiştir. Bununla birlikte Kovid-19 riskine rağmen ağır durumda olan hasta tutuklu, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na çağırılmış ve ayakta olduğu için ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu çıkartılmıştır” ifadelerini kullandı.
Özkan’ın 4’üncü evre akciğer kanseri olmasından kaynaklı cezaevinde kalamayacağını söyleyen Çevirmen, “Antalya ATK tarafından cezaevinde kalamayacağına dair verilmiş olan raporun dikkate alınmayarak, İstanbul ATK tarafından ‘cezaevinde kalabilir’ raporunun kabul edilebilir bir yanı yoktur. Doktorların ‘1 yılı kaldı’ dedikleri kadar ağır olan hasta tutuklunun derhal tahliye edilmesini ve ailesinin yanında daha sağlıklı koşullarda tedavisine devam edilmesi çağrısında bulunuyoruz” diye belirtti.