HDP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Newroz meydanlarını görmeyen medyayı ağır bir şekilde eleştirdi.

NEWROZ’U GÖRMEYEN MEDYAYA ELEŞTİRİ

70 ayrı merkezde üç milyona yakın insanın Newroz için alanlara çıktığını söyleyen Murat Çepni, “Saray medyası bunu görmedi. Milyonlarca insanın hareket halinde olduğu, talepleri ile sloganları ile meydanları doldurduğu bir anı maalesef saray medyası görmedi. Kendisine bağımsız diyen medya da görmedi” dedi.

Medyaya seslenen Çepni, “Bugün beslendiğiniz kaynaklar size gazetecilik yaptırmıyor olabilir. Ya da sizler bizzat kendi siyasi görüşlerinizle hareketle yapmıyor olabilirsiniz. Ama halkın hakikatini asla örtemezsiniz ve sizin şu anda alet olduğunuz şey bu coğrafyada var olan her türlü kötülüğün aynı zamanda gizlenmesine yarayan bir tutumdur. Bu anlamda bu tutumu çok şiddetli bir biçimde eleştirdiğimizi belirtelim” diye ekledi.

Dünyanın herhangi bir yerinde binler, on binler bir araya gelse ülkenin gündemi haline geleceğini dile getiren Çepni, “Sarayın başındaki, milletin kafasına şeker fırlatsaydı ya da tümüyle kurmaca bir senaryoyla bir görüntü örgütlemeye çalışsaydı canlı yayınlara konu olabilirdi. Ama söz konusu halk olunca basın görmez oldu” diye konuştu.

MESAJ I: DEMOKRATİK ÇÖZÜM TALEBİ

Newroz’un verdiği mesajlara dikkat çeken Çepni, “En temel mesajlardan bir tanesi Kürt sorununda demokratik çözüm talebiydi. Bu talep yine hangi koşullarda gündeme geliyor? Kürt Halkının en temel taleplerini şiddetle bastırılmaya çalışıldığı, Kürt düşmanlığının bir Devlet politikası haline geldiği, tüm diğer sömürülerin bu biçimde örtülmeye çalışıldığı koşullarda” ifadelerini kullandı.

MESAJ II: ÖCALAN TEK MUHATTAP

Çepni şunları ekledi: “Yine meydanlarda en çok gündeme gelen bu demokratik çözümüm, yani Kürt sorununun esas muhatabının kim olduğu bir kez daha meydanlarda milyonlarca insanın tek bir ağızdan ifade ettiği gerçek oldu. Yani, İmralı’da mutlak tecrit altında tutulan Öcalan’ın Kürt sorununun çözümünde gerçek, tek muhatap olduğunu bizzat halkın kendisi bir kez daha ortaya koydu.”

MESAJ III: ULUSAL BİRLİK

Newroz’un bir diğer mesajının Kürtler arası birlik talebi olduğunu kaydeden Çepni, “Yani Kürtlerin kendi aralarındaki birliğin bu alanda çok kritik bir öneme sahip olduğunu meydanlar bir kez daha ortaya koydular.”

Newroz meydanlarının yoksulların bir araya geldiği meydanlar olduğunu belirten Çepni, “Yani Kürt ezilenleriyle, Türk, Türkiyeli ezilenlerin, yoksulların, demokrasi ve özgürlük isteyenlerin bir araya geldiği meydanlar oldu Newroz meydanları. İşçilerin birliği, halkların eşitliği ve kardeşliği taleplerinin, sloganlarının stratejisinin bir araya geldiği meydanlar oldu Newroz meydanları” diye konuştu.

SARAY’IN UYKULARINI KAÇIRDI

Newroz’da aynı zamanda faşizme karşı özgürlük, kapitalizme karşı emeğin kurtuluşu şeklinde taleplerin yükseldiğinin altını çizen Çepni, “Sarayın uykularını kaçırmasının sebebi tam olarak budur. Çünkü bugün saray tarafından yürütülen halk düşmanı, doğa düşmanı, işçi düşmanı, kadın düşmanı tüm siyasetin mağdurlarının, muhataplarının meydanlarda buluştuğu bir Newroz oldu bu Newroz. O yüzden, başta Amed olmak üzere size o fotoğrafı çektirmeyeceğiz diyen Soylu’nun elemanlarının bu niyetinin manasını burada aramak lazım” dedi.

BUZ KIRILDI, YOL AÇILDI

Çepni şöyle noktaladı: “Buz kırılmıştır ve yol açılmıştır. Artık, halklarımızın, işçilerin, emekçilerin, kadınların bu yürüyüşü kesinlikle durdurulamaz. Sarayın içerisinde bulunduğu kriz, bu krizden çıkmak için daha çok savaş ve şiddet politikaları, soygun ve sömürü politikaları devreye konulurken artık halklar yeter diyor. Biz kendi yolumuzu bulabiliriz. Halkların üçüncü cephesini, halkların kendi özgürlük cephesini kurmasının zamanı gelmiştir diyorlar meydanlar.

Yoksul, katliamlara uğramış, dili yasaklanmış, ırkçı saldırılara uğramış Kürt Halkıyla, Kürt ezilenleriyle; ırkçılıkla,  Kürt düşmanlığıyla zehirlenmiş, teslim alınmaya çalışılan, onurlu Türk Halkının ezilenlerinin, Türkiye halklarının bir araya geleceği, halkların birleşik mücadelesi ile demokrasiye, özgürlüğe ve sosyalizme yürüyeceğimiz günler yakındır.

Newrozdan çıkarttığımız temel ders budur. Hiçbir güç örgütlü bir halkı yenemez. Faşizme karşı birleşik bir mücadele mutlaka kazanacaktır. Yeter ki biz kendi gücümüze güvenelim. Yeter ki biz gözümüzü geleceğe dikelim. Yeter ki biz bize dayatılan burjuva siyaseti, saray siyasetine karşı demokratik, halkçı özgürlükçü siyaseti esas alalım.”

Buradan bir kez daha Newroz piroz be diyorum. Meydanları dolduran milyonlara selamımız olsun. Buradan 1 Mayıs’ta meydanları dolduracak milyonlara da şimdiden selamlarımızı gönderiyoruz ve 8 Mart’tan Newroza, Newroz’dan 1 Mayısa diyoruz.”