Hukuksuz bir biçimde cezaevinde tutuldukları için açlık grevine başlayan ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve avukatlar Behiç Aşçı, Aycan Çiçek, Aytaç Ünsal, Engin Gökoğlu’nun aileleri Taksim’de bulunan ÇHD TV binasında basın toplantısı yaptı.

KHK zulmüyle ihraç edilen öğretim emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın, Gezi Direnişi sırasında polisin ateşlediği gaz bombası fişeğinin başına isabet etmesi sonucunda hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ve Soma’da katledilen 301 maden işçisinin avukatlığını yapan 12 avukattan 5’i, 16 Eylül 2018 tarihinde tahliye edildikleri 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 24 saat geçmeden tekrar tutuklanmıştı. Toplam 16 aydır tutsak olan avukatlardan Kozağaçlı ve Aşçı’nın ailelerinin katılamadığı toplantıda, avukatlar Aycan Çiçek, Aytaç Ünsal, Engin Gökoğlu’nun aileleri kamuoyuna seslendi.

‘ADALET HERKESE LAZIM OLACAK!’

Avukatların resminin yer aldığı, “Evlatlarımıza özgürlük adalet istiyoruz” yazılı pankartın asıldığı toplantı salonunda ilk konuşmayı tutuklu olan avukat Aytaç Ünsal’ın kayınpederi ve avukat Didem Baydar Ünsal’ın babası Adem Baydar yaptı.

Avukatların mesleklerini icraat ettikleri için gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlatan Baydar, 12 Eylül 2017 yılında başlayan ve bugüne denk süren hukuksuz süreci anlattı.

Avukatları aleyhine yalan beyanlarda bulunan gizli tanıklara “bey efendi” diye hitap eden mahkeme başkanının, bu yalan beyanları teşhir eden avukatları salondan atmakla tehdit ettiğini belirten Baydar, hukukun düştüğü bu durumu bir yurttaş ve baba olarak kendisini çok üzdüğünü söyledi.

Burada sadece avukatların değil ailelerinin de cezalandırıldığını ifade eden Baydar, mahkeme heyetini hukuk içerisinde kalmaya; adaletli davranmaya davet etti. Adaletin bir gün herkese lazım olacağının da hatırlatan Baydar, avukatların derhal serbest bırakılmasını istedi.

ANNE ÜNSAL: ARTIK YETER !

Avukat Aytaç Ünsal’ın annesi Nermin Ünsal, avukatların gerek çalıştığı büroların gerekçe kendilerinin başından beri terörize edildiğini kaydetti.

Adliyelerde oldukları halde, Nuriye ve Semih’in avukatlığını yaptıkları için ifadeye dahi çağrılmadan, bürolarının ve evlerinin “canlı bomba arıyoruz” yalanı ile koç başlarıyla basıldığını hatırlatan Ünsal, yaşanan hukuksuz süreci şöyle anlattı:

“10 gün süren bir gözaltı sonrası tutuklandılar ve ancak 1 yıl sonra 16 Eylül 2018 tarihinde ilk duruşmalarına çıkabildiler. Mahkeme heyeti tarafından tahliye edilmelerine rağmen, sabaha kadar Silivri Cezaevi’nden bırakılmadılar. Biz ailelere cezaevinden 3 kilometre uzaklıktaki benzin istasyonun önünde beklememiz söylendi. Biz orada beklerken, onlar sabaha karşı saat 07.00 civarlarında otobanın kenarında bulunan tarlaya bırakılmışlardı. Nitekim oradan geçen bir kamyon şoförünü telefonunu ödünç almak suretiyle bize haber verebildiler. Tahliyelerinden 10 saat bile geçmeden aynı mahkeme heyeti tarafından haklarında tekrar yakalama kararı çıkartıldı ve tekrar tutuklanarak ülkenin dört bir yanındaki değişik ve birbirinden uzak cezaevlerine götürülerek biz aileleri de son derece mağdur durumuna düşürdüler.”

Süregelen hukuksuzluğa “Artık yeter” diyerek isyan eden anne Ünsal, avukatların derhal serbest bırakılmasını istedi.

Avukat Aytaç Ünsal’ın babası Nihat Ünsal da, çocuklarına yapılan haksız ve hukuksuz uygulamaların bir an evvel son bulmasını isteyerek, “ Bu uygulamalar bizi adalette karşı güvenimizi tamamen bitirmiş durumda. Çocuklarımıza özgürlük istiyoruz” dedi.

ÇİÇEK: ÇOCUKLARIMIZLA GURUR VE ONUR DUYUYORUM

Avukat Aycan Çiçek’in annesi Saniye Çiçek, çocuklarının boş dosyalarla 1.5 yıldır tutuklu olduklarını belirtti. AKP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen anne Çiçek, “Çocuklarımızın hiçbir suçu olmadığını bile bile 1.5 senedir içerde tutuyor . Çocuklarımız Soma’da 301 madencinin haklarını aradıkları için içerde tutuluyor. ‘Terörist’ diye ilan ettiğiniz çocuklarımızla gurur ve onur duyuyorum. Birazcık vicdanı ve Allah korkusu varsa, çocuklarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyorum” diye konuştu.

GÖKOĞLU : DÜZEN AVUKATI OLMADIKLARI İÇİN TUTSAK TUTULUYORLAR

Engin Gökoğlu’nun babası Sabahattin Gökoğlu, bugün çocuklarının, işçilerin, öğrencilerin, emekçilerin, ezilenlerin avukatları oldukların için hedef olduklarını kaydetti.

Düzenin istediği avukatlar olmadıkları için 1.5 yıldır tutsak tutulduklarını vurgulayan baba Gökoğlu, şöyle konuştu: “12 Eylül öncesinde ve sonrasında da bu tarz davalara bakmak çok zordu. Kimimizin parası vardı, kimimizin yoktu; o dönemlerde avukat tutmak bile çok zordu. Ama bizim çocuklarımız hiçbir zaman maddiyata önem vermediler ve nerede bir haksızlık ve adaletsizlik varsa gece, gündüz demeden koşturdular. İşçilerden, emekçisine zorda olan herkese sahip çıktıkları için suçsuz yere bugün 16 aydır içerde tutsaklar. ”

Barolara da açlık grevindeki avukatlara sahip çıkma çağrısında bulunan Gökoğlu, derhal serbest bırakılmalarını istedi.

‘DURUŞMAYA KADAR AÇLIK GREVİNDE OLACAKLAR’

Avukat Engin Gökoğlu’nun eşi olduğu için 5 ay tutuklu kalan Meral Gökoğlu da bu hukuksuzluğun derhal sona ermesini istedi. 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü’nde açlık grevine başlayan 5 avukatın direnişini 18 Mart 2019 tarihinde görülecek duruşmalarına kadar sürdüreceklerini aktaran Gökoğlu, avukatların bu haksızlığa karşı sessiz kalmamaya kararlı olduğunu ve aileler olarak onların yalnız bırakmayacaklarını vurguladı.