İHD’den ağır hasta tutsaklar için çağrı

İHD Hapishaneler Komisyonları, çeşitli kentlerde yaptığı açıklamalarla hasta tutsakların durumuna dikkat çekti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishaneler Komisyonları, ağır hasta tutsakların durumuna ilişkin açıklama yaparak Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) tavrını eleştirdi, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.

 

İSTANBUL

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta yaptığı “F Oturumu” eyleminin 510’uncusunu Taksim’de bulunan dernek binasında gerçekleştirdi.

İHD Hasta Tutuklular Komisyonu Üyesi Mehmet Acettin, cezaevlerinde son bir ay içerisinde 7 tutsağın yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, tutsakların sürekli olarak ruh ve beden sağlığının ağır tehdit altında olduğunu söyledi.

Oturumda Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Civan Boltan’ın hayati tehlikesinin olduğuna dikkat çeken Acettin, şu bilgileri verdi:  “Tedavisi engellendiği için sol gözü tamamen, sağ gözü ise yüzde 80 oranında görme yetisini kaybetmiştir. Sağ kolunu da kaybeden Boltan’ın beyninde bulunan şarapnel parçası yüksek hayati risk nedeniyle çıkartılamamaktadır. Aynı zamanda Reyno Sendromu diye bilinen bir hastalığı ve bu hastalıklara bağlı ciddi rahatsızlıkları bulunan Boltan için tedavisini yapan hekimler tarafından ‘cezaevinde kalamaz’ yönünde rapor verilmiş ancak Adli Tıp Kurumu (ATK) aksi yönde rapor düzenleyerek serbest bırakılmasını engellemiştir.”

 

İZMİR 

İHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla online basın toplantısı gerçekleştirdi. Açıklamayı yapan İHD yöneticisi Ahmet Çiçek, hapishanelerin ölüm üretmeye, Bakanlık ve yetkililerin susmaya ve duymamaya devam ettiğini belirtti. Çiçek, cezaevlerindeki hak ihlalerine karşı İzmir Kırıklar F-2 hapishanesinde yaklaşık 11 tutuklunun süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladığını hatırlattı ve yetkililerin, tutsakların taleplerine kulak vermesini istedi. 

Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) yanlı tutumunu eleştiren Çiçek “tek karar merci olmasından kaynaklı sorunlar çözülmüyor ve tutuklular mağdur oluyor” dedi.

Çiçek, Muğla E Tipi Cezaevi'nde bulunan ağır hasta tutsak Özal Korkmaz'ın ATK'nin "Cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen tahliye edilmediğini belirtti. Çiçek, "Kobane sürecinde, oradaki halka yardım götürdüğü esnada yaralanmıştır. Suruç, Urfa ve Van’da tedavisi yapılmış, tedavi edilirken polislerce tutanak tutulmuş, herhangi bir işlem yapılmamıştır. Olaydan 1,5 yıl sonra tutuklanmıştır. Kısmi olarak felçtir, sol tarafı olduğu gibi işlevsiz. Kendi başına ihtiyaçlarını giderememektedir. Yemek yiyemiyor, sadece meyve-sebzeleri kısmen yiyebiliyor. Kafasının içinde parçalar kalmış. Bütün bu hastalıklarının yanı sıra aileden aldığımız son bilgiye göre, bir de kemik erimesi başlamıştır" dedi.

 

ANKARA 

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutukluların duruma dikkat çekmek için gerçekleştirdikleri eylemlerinin 382’nci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamada konuşan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, Metris 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 58 yaşındaki ağır hasta tutsak Turan Çubuk’un durumuna dikkat çekti. 

Çevirmen, birçok hastalığı bulunan Çubuk’a 21 Mayıs 2019’da böbrek kanseri tanısı konulması üzerine acil böbrek ameliyatı olması için ailesi tarafından yapılan tahliye başvurusuyla  23 Mayıs 2019’da tahliye edildiğini söyledi. Çubuk’un tahliyenin ardından ameliyat olduğunu ifade eden Çevirmen, “Ameliyattan sonra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesinin  5 Şubat tarihli nükleer tıp sonuç raporuna göre, beyinde 13 mm çapında nodüler lezyon, sol akciğer lobda 14 mm çapında nodül, her iki akciğerde yaygın olarak izlenen solid nodüller görülmüş ve metastaz yaptığı anlaşılmıştır” dedi. 

Çubuk’un tedavisi devam ederken cezasının onandığını, avukatının ‘hapis cezasının hastalık nedeniyle ertelenmesi’ talebinin Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ret edildiğini ve başvurucunun itiraz süreci daha sonlanmadan ağır hasta tutsak Çubuk’un 12 Temmuz 2021 tarihinde Van F Tipi Cezaevine konulduğunu vurgulayan Çevirmen, şunları dile getirdi:

“Üniversite hastanesinin ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna ATK engel oldu. Turan Çabuk’un avukatı tarafından, tedbir talepli olarak 09 Eylül 2021 tarihinde Anayasa mahkemesine başvuru yapılmıştır. AYM tarafından da ceza infaz kurumundan bilgi istenmiştir. Ceza İnfaz Kurumu tarafından verilen bilgiye göre, ‘Evre 4 metastik renal hücreli karsinom akciğer ve beyin metastazı olduğunu, ilaç tedavisinin devam ettiğini, hastanede onkoloji tedavisi düzenlendiğini, reçete edilen ilaçların kendisine teslim edildiğini, cezaevi tabipliği tarafından sevk edildiği hastanelere zamanında götürüldüğünü, cezanın infazının tehiri için cezaevi şartlarında tek başına yaşamını idame ettiremeyeceğine dair Yüzüncü Üniversitesinden rapor aldırıldığını, Adli Tıp Kurumuna sevki için gerekli işlemlerin başlatıldığını, üç kişilik odada barındırıldığı’ bildirilmiştir.”

 Ancak buna rağmen Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunca 1 Aralık 2021 tarihinde ‘hayatını cezaevinde devam ettirebilir’ şeklinde rapor düzenlendiğini ve AYM’nin ATK raporuna uyarak 14 Aralık’ta Çubuk’un tahliyesinin reddine karar verdiğini kaydeden İHD MYK Üyesi Çevirmen tüm başvurulara rağmen hala tahliye edilmeyen ağır kanser hastası Turan Çabuk’un yaşamının risk altında olduğunu belirterek, hapishanede tedavisinin yapılamayacağının açık olduğunu ve bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.