İHD raporu: Cezaevlerinde işkence yapılıyor

İHD Cezaevi Komisyonu, incelemesinin ardından hazırladığı raporda, cezaevlerinde işkence yapıldığını açıkladı, "Tutsaklar intihara teşebbüs ediliyor" dedi.

İnsan Hakları Amed Şubesi (İHD), Bayburt M Tipi, Erzurum Oltu T Tipi, Erzurum Dumlu Yüksek Güvenlikli ve Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’nde işkence, kötü muamele ve hak ihlallerine ilişkin yaptığı incelemenin ardından hazırladığı raporu açıkladı. Şube binasındaki toplantıda İHD Amed Şube Başkanı Abdullah Zeytun konuştu.
 
Raporun özetini açıklayan İHD Cezaevi Komisyonu Üyesi Ercan Yılmaz, salgın yasaklarının esnetilme ve kaldırılmaya rağmen cezaevlerinde bu gerekçe ile sosyal ve kültürel aktivite yasaklamalarının devam ettiğini belirtti. Ziyaret ettikleri hapishanedeki bulguları paylaşan Yılmaz, “Ziyaret edilen bazı hapishanelerde mahpusların işkence veya kötü muamele iddialarının; inandırıcı ve detaylı bir şekilde tarafımıza aktarılması nedeniyle, işkence veya kötü muamele uygulamalarının hapishanelerde devam ettiği kanaatine ulaşılmıştır” ifadelerini kullandı.
 
Yılmaz, işkence kötü muamele fiillerini işleyen görevliler hakkında adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi iddiaların hedefindeki infaz koruma memurlarının hâlâ aynı yerde ve aynı koşullarda çalışmaya devam ettiğini aktardı.
 
Tutsakların sevk ve oda değişikliği taleplerinin gerekçesiz ve hukuka aykırı şekilde reddedildiğini dile getiren Yılmaz, açık görüşün, Adalet Bakanlığının açık görüşe yönelik genelgesindeki minimum görüş süresi olan 30 dakikayla sınırlandırılması nedeniyle uzak ilerde tutulanların görüş hakkının yetersiz kullanılmasına neden olduğunu tespit ettiklerini söyledi.

'İŞKENCE YASAĞI İHLAL EDİLİYOR'

İdari Gözlem ve Sınıflandırma Merkezi’nin soyut, hukuki dayanaktan yoksun olan “iyi hal” raporları nedeniyle tutsakların, denetimli serbestlikten faydalandırılmadığı ve başka cezaevine sevk taleplerinin yerine getirilmediğinin altını çizen Yılmaz, hastane sevklerinde ise tutsakların çift kelepçeye ve ağız içi arama işkencesiyle karşı karşıya kaldıklarını kaydetti. Bu uygulamanın işkence ve kötü muamele yasağının ihlali olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Bu uygulamanın devam ettiği ve söz konusu uygulamayı kabul etmeyen mahpusların hastanelere götürülmeyerek sağlık haklarının ihlal edildiği heyetimizce tespit edilmiştir” dedi.
 
Kürtçe gazete ve dergilerin tutsaklara verilmediğini, bazı gazete ve dergilerin tutuklulara keyfi bir biçimde verilmediğini dile getiren Yılmaz, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararlarına rağmen bunun sürdürüldüğünü anımsattı.
 
MEKTUPLARA ENGELLEME
 
Tutsakların gönderdiği mektupların ilgililerine ulaşıp ulaşmadığı noktasında bilgilendirilmediklerini, mektuplarda başka tutukluların isimlerinin ve sorunların yer alması durumunda Adalet Bakanlığının genelgesi gerekçe gösterilerek, mektupların gönderilmediğini aktaran Yılmaz, mahpuslar, mektup ve fax ücretlerinde zam yapıldığını, bunun haberleşme hakkının ihlalini oluşturduğunu ifade etti.
 
Koğuş araması sırasında gardiyanların salgın kurallarına uymadığını, tutsaklara hakaret ve hukuka aykırı fillerde bulunduğunu, bunun sağlık ve kötü muamele yasağının ihlali olduğunu kaydeden Yılmaz, kantinden alınan ürünlerin kalitesiz ve normalden pahalı olduğunu söyledi.
 
Tutsakların farklı suç tiplerin yargılanan kişilerle yan yana odalarda tutulduklarını, bunun da güvenli olmayan bir hapishane ortamı yarattığını dile getiren Yılmaz, kadın tutsaklara ücretsiz ped verilmediğini, kantinde ise piyasa değerinin çok üstünde bir fiyatla satıldığını anlattı.
 
IĞDIR’DA İNTİHAR
 
Ceza İnfaz Kanunu’na göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen hükümlüler dışında kimsenin tek kişilik odada tutulamayacağı hükmüne rağmen, Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsakların tek kişilik hücrelerde tutulduğunu söyleyen Yılmaz, bunun işkence ve kötü muamele yasağının ihlali neden olduğunun altını çizdi. Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’nde bazı tutsakların tecrit nedeniyle intihara teşebbüs ettiğini vurgulayan, Sezer Alan ve Sinan Kaya adlı iki tutsağın bu cezaevinde intihar ettiğini aktararak,   “Mahpusların tutulmuş oldukları tecrit ortamının fizyolojik ve psikolojik durumları üzerinde olumsuz sonuçlar doğurduğu heyetimiz tarafından tespit edilmiştir” diye konuştu.
 
İncelemelerde bulundukları cezaevlerindeki ihlallerin ortadan kaldırılması için bir dizi öneri sunan Yılmaz, tutsakların denetimli serbestlik uygulamasından faydalanmaları sorunun Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki eşitlik ilkesine uygun bir şekilde yapılmasını istedi. İşkence ve kötü muamele iddialarının derhal soruşturulması, bunun için bağımsız bir ulusal denetim mekanizmasının acilen oluşturulması gerektiğini dile getiren Yılmaz,  “Mahpuslar tarafından aktarılan işkence veya kötü muamele uygulamalarına karşı; Adalet Bakanlığını ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu bu hapishanelerde inceleme yapmaya davet ediyoruz” çağrısı yaptı.
 
Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki iddialara ilişkin Adalet Bakanlığı ve Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlatmasını ve iddiaları bütün boyutlarıyla araştırmalarını talep eden Yılmaz, raporda yer alan diğer ihlallerden derhal vazgeçme çağrısı yaptı.