Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve İmralı Hapishanesinde tutulan diğer tutsaklara yönelik tecride karşı 8 Ekim'de yapacağı dijital medya çalışmasına katılım çağrısı yaptı. 

ÖHD'nin sanal medya hesabından konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Anayasasında bir hukuk devleti olduğu yazan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Adalet Bakanlığı'na bağlı bir F tipi hapishanesinde tutulmakta olan Sayın Abdullah Öcalan, Sayın Hamili Yıldırım, Sayın Ömer Hayri Konar ve Sayın Veysi Aktaş'tan otuz aydır hiçbir şekilde haber alınamamaktadır. 7 Ağustos 2019 tarihinden beri yapılan tüm girişim ve başvurulara rağmen hiçbir avukat İmralı Cezaevine gidememektedir" denildi. 

'İNSANLIK DIŞI UYGULAMA'

Abdullah Öcalan'ın 25 Mart 2021'de kardeşi ile yaptığı telefon görüşmesinin birkaç dakika içinde kesildiği hatırlatılan açıklamada, "O tarihten günümüze kadar yapılan tüm yasal, idari ve demokratik girişimlere rağmen kendilerine ulaşılamamıştır, sağlık durumları olmak üzere, tutulma koşulları ve hukuki durumları ile ilgili halen herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Uluslararası sözleşmelerin ve mekanizmaların işkence olarak nitelendirdiği insanlık dışı bu uygulama hukuk dışı ve politiktir. CPT, İmralı Cezaeviyle ilgili daha önce hazırlayıp kamuoyu ile paylaştığı raporlarda hukuksuzları tespit etmiş ve bunların giderilmesi için Türkiye'ye tavsiyelerde ve uyarılarda bulunmuştur. Yine gerçekleştirilen başvurular neticesinde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi 2022 yılının Eylül ayında tedbir talebini kabul ederek, başvurucuların derhal kendi istedikleri avukatlarla, herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmadan görüşmelerinin önünün açılmasına hükmetmiş: Ocak 2023'te tedbir kararını Türkiye'ye tekrar hatırlatmıştır. Fakat Türkiye bu kararların ve tavsiyelerin gereğini yerine getirmemiştir" ifadelerine yer verildi. 

'ÜÇ MAHPUS UNUTTURULMAYA ÇALIŞILIYOR'

Görüşmenin gerçekleşmesi talebiyle 10 Haziran 2022'de 29 baroya bağlı 775 avukatın yetki belgesi ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunduğu anımsatılan açıklamada, "Yapılan başvuruya halen bir dönüş gerçekleşmemiştir. Yine Avrupa ülkeleri başta olmak üzere 22 ülkeden 350 avukat 14.09.2022 tarihinde, Ortadoğu'nun farklı ülkelerinden 756 avukat ise 19.09.2022 tarihinde Adalet Bakanlığı'na başvuru yaparak İmralı Ada Hapishanesi'nde avukat görüşü gerçekleştirme talebini sunmuştur. Yapılan bu başvurulara da herhangi bir yanıt gelişmemiştir. Bütün bu tablo şunu açıkça göstermektedir ki, İmralı'da hukuk kabul edilemez bir şekilde rafa kaldırılmıştır. İmralı'da yasalar değil politik tercihler ve kararlar yürürlüktedir. Sn.Öcalan ve İmralı'daki diğer üç mahpus, tecrit sistemi içerisinde kaybettirilmeye, unutturulmaya çalışılmaktadır" diye belirtildi.

DESTEK ÇAĞRISI 

Açıklamanın devamında şunlar yer aldı: "Bugün gelinen noktada ise ne yazık ki İmralı'daki tecrit her anlamıyla tüm Türkiye'ye yayılmış, Kürt meselesinin çözümünde diyalog ve barış politikalarının yerini 'güvenlikçi politikalar almış ve ekonomi başta olmak üzere Türkiye her alanda daha yakıcı ve karanlık bir döneme girmiştir. Tüm bu sebeplerle, hukuk dışı olduğu kadar etik dışı da olan ve 25.09.2023 tarihi itibariyle 30. Ayını dolduran tecrit ve haber alamama durumuna derhal son verilmelidir. Bizler demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesi veren hukukçular olarak tüm demokratik kurumları ve demokratik kamuoyunu İmralı Tecrit Rejimine son verilmesi talebini yinelemek için 8 Ekim 2023 günü saat 20:00'de gerçekleştireceğimiz sosyal medya çalışmasında ses çıkarmaya çağırıyoruz.”