ÖHD: Tecrit tüm cezaevlerine yayıldı, ihlallerde ciddi artış var

ÖHD İstanbul Şubesi, İmralı tecridinin Marmara Bölgesi’nde bulunan tüm cezaevlerine yayıldığını belirtti, "Hak ihlallerinde ciddi artış yaşandı" dedi.

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Marmara Bölgesindeki cezaevlerinde bulunan tutuklularla yüz yüze yaptığı görüşmeler sonucu hazırladığı “6 Aylık Hak İhlalleri Raporu”nu Beyoğlu’ndaki dernek binasında açıkladı. Hapishaneler Komisyonu üyelerinin katıldığı basın toplantısında, “Tecrit insanlık suçudur” pankartı asıldı.
Raporu, Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü avukat Vedat Ece okudu. Marmara Bölgesi’ndeki Bakırköy Kadın Cezaevi, Edirne F Tipi Cezaevi, Marmara 1, 2, 5 ve 7 No’lu Kapalı Cezaevi, Maltepe 1 No’lu L Tipi Cezaevi, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi, Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Cezaevi, Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi, Gebze Kadın Kapalı Cezaevi, Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi, Ümraniye T Tipi Cezaevi, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi ve Metris 2 No’lu R Tipi Cezaevi’ni ziyaret ettiklerini belirten Ece, bu ziyaretler doğrultusunda hak ihlallerini raporlaştırdıklarını aktardı.  

50’DEN FAZLA TUTSAK KATLEDİLDİ

Av. Vedat Ece, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, hasta tutsakların serbest bırakılması ve infaz yakmaların kaldırılması için tutsak yakınları tarafından 11 ayı aşkın süredir başlatılan ve 18 Aralık’ta son bulan Adalet Nöbeti’ne dikkat çekerek, ailelerin her hafta gözaltına alındığını ifade etti. Cezaevindeki hasta tutsakların “Cezaevinde kalabilir” raporlarıyla tahliye edilmeyerek yaşam haklarının tehlikeye atıldığına dikkat çeken Ece, bazı tutsakların cezaevinde, bazılarının ise çıktıktan hemen sonra yaşamını yitirdiğini ifade etti. Ece, son 1 yılda 50’den fazla tutsağın cezaevlerinde yaşamını yitirdiğini bilgisini paylaştı.
Ece, “Tecrit ve baskıcı güvenlik politikaların sürdürüldüğünü tespit ettik” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın hasta tutsaklar için yeni bir düzenleme getirileceği yönündeki söylemlerini hatırlatan Ece, “Türkiye hapishanelerinde ATK tarafından ‘cezaevinde kalamaz’ raporu olan 600’den fazla hasta mahpus var. Adalet bakanlığı sözlerinde samimi ise kişilik, suç tipi ayırt etmeksizin bütün mahpuslar açısından eşit bir infaz rejimi ve infaz erteleme uygulanmalıdır. Her mahpusun yaşamı kıymetlidir" dedi.
Raporda yaşanan hak ihlalleri, “İşkence ve Kötü Muamele Yasağı”, “Sağlık Hakkı”, “Haberleşme Hakkı”, “Adil Yargılanma Hakkı ve Savunma Hakkı”, “Kişi Güvenliği ve Özgürlüğü Hakkı”, “Özel Hayatın Gizliliğinin Hakkı” ve “Diğer Hak İhlalleri” başlıkları altında yer aldı.

 ARAMA VE BASKINLAR

 Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde yaşanan koğuş aramaları ve baskınları, çıplak arma dayatmaları, kelepçeli muayene, tecrit, görüşme engelleri ve yayın yasakları şöyle:
“*Bakırköy Kadın Cezaevi’nde özellikle yeni sevk edilen tutuklulara çıplak arama dayatıldığı belirtilirken gardiyanların keyfi koğuş aramalarının da sürdüğü belirtildi. 6 ay boyunca devam eden bu koğuş aramalarında tutuklular koğuştan çıkartılarak kontrolsüz bir şekilde arama yapıldı. Defter, fotoğraf, şişme mont gibi eşyalara el konulan aramalarda, alınan eşyalar tutuklulara geri verilmedi.
*Edirne F Tipi ve Marmara 2 No’lu Cezaevleri’nde yine 6 ay boyunca çıplak arama dayatması sürdü.
*Marmara 2 No’lu Kapalı Cezaevi’nde aramalar sırasında tutuklulara ait eşyaların dağıtıldı ve tutuklular gardiyanlar tarafından provakatif hareket ve söylemlere maruz kaldı. Yine aynı cezaevinde tutuklulara tek sıra halinde yürüme dayatıldığı ifade edildi.
 *Marmara 7 No’lu Kapalı Cezaevi’nde tutuklular yapılan ziyaretlerde, infaz koruma memurlarının kendilerine yönelik tahrik edici milliyetçi, ırkçı söylem ve hakaretlerde bulunduğunu, oda aramaları sırasında tüm kişisel eşyalarını dağıttıklarını aktardı. Yine burada da tutuklular cezaevi giriş ve çıkışlarında çıplak aramaya maruz bırakıldıklarını yapılan ziyaretlerde avukatlara ifade etti.
*Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklulara, cezaevlerine sevkler sırasında çıplak aramanın yapılıyor. Hapishaneye sevk olan İsmail Çevik isimli tutuklu, çıplak aramayı kabul etmediği için darp edildiğini, buna ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu aktardı.
*Düzce T Tipi Cezaevi’nde de yapılan baskınlarda temizlik malzemelerine el konuldu. Buradaki tutuklular gardiyanlar tarafından, ‘Yetki benim elimde olsa bunlara neler yaparım’ şeklinde tehdit edildi.
*Gebze Kadın Kapalı Cezaevinde, Adalet Bakanlığı tarafından gönderilen talimatla, oda aramaları saatlerce jandarma tarafından yapıldı.  
*Kandıra 1 No’lu  F Tipi Kapalı Cezaevi’nde de yoğun bir psikolojik şiddet olduğu ve İsmail Çabuk ile Tarık Kar isimli 2 tutuklunun tehdit edildiği bilgisi verildi.
*Marmara’da bulunan birçok cezaevinde kelepçeli muayenen dayatması yapılıyor. Aynı zamanda hastaneye götürülüp getirilme sırasında da tutuklular saatlerce kelepçeli bekletiliyor. Cezaevlerinde tutukluların hastaneye gitmesi de çeşitli sebeplerle engellenebiliyor.
* İmralı’da bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin Marmara Bölgesi’ndeki tüm cezaevlerine yayıldı; tutukluların sohbet, spor, kültürel aktiviteleri engelleniyor. Kimi tutuklular tekli hücrede tutuluyor.
*Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde aile ve arkadaş görüşleri çeşitli bahanelerle verilen disiplin cezalarıyla engelleniyor. Bu engellemeler 3 ya da 6 aylık verilen disiplin cezalarıyla uzatılabiliyor.  Aynı zamanda tutuklular ziyaretçileriyle yapmaları gereken görüşü, hakları olan süreden daha az sürede yapabiliyor ve tutukluların mektup yoluyla dış dünyayla iletişim kurmaları ve kamuoyuyla sorunlarını, sıkıntılarını ve görüşlerini paylaşması engelleniyor.
* Cezaevlerinde kitap ve gazete sınırlamaları olup, bazı cezaevlerinde hakkında toplatma kararı dahi bulunmayan bazı kitaplar ile Evrensel, Birgün, Yeni Yaşam, Umut, Atılım, Yeni Demokrasi vb. muhalif gazeteler, tutukluların tüm taleplerine rağmen hiçbir şekilde cezaevlerine alınmıyor. Tutukluların yakınları tarafından getirilen kitaplar hiçbir gerekçe gösterilmeden verilmiyor.”

İHLALLER SIRALANDI

Raporun sonunda cezaevlerinde öne çıkan ortak ihlaller şöyle sıralandı:
“* Tedavi için hastaneye giden mahpusların hücrelerde tutularak sohbet ve sosyal aktivite haklarının sınırlandırılarak, tedaviler cezalandırma aracına dönüştürülmektedir.
* Dönem dönem birçok cezaevinde toplanan radyoların Edirne Hapishanesi’nde toplatılmıştır.
* Açık ve kapalı görüş süreleri keyfi olarak sınırlandırılmaktadır.
* Okuma komisyonundan geçen mektup ve kitaplara el konulmaktadır, mahpusların özel hayatlarına sistematik bir müdahale yapılmaktadır.
* Mahpuslara gönderilen mektup ve kargolar keyfi olarak geç teslim edilmektedir.
* Mektup ve kargo fiyatları fahiş artış göstermektedir. Bunun yanında mahpuslara para yatıran akraba, arkadaş, görüşçü ve avukatlar hakkında soruşturmalar açılmaktadır.
* Toplu mektup ve dilekçe göndermek yasaklanmıştır.
* Özel yaşam alanlarını, oda ve koğuş içini gösteren kameralar neredeyse her hapishanede çeşitli dönemlerde kullanılmaktadır.
* İdare ve Gözlem Kurulu uygulaması ile mahpusların bulundukları ortamlardan uzaklaşması için psikolojik baskı uygulanmaktadır.
* Hasta mahpuslara refakat edebilmesi için diğer mahpusların yanlarında olmaları engellenmektedir.”