Önder Babat 18 yıl sonra vurulduğu yerde anıldı

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Önder Babat, katledilişinin 18. yılında vurulduğu yerde anıldı: “Umudu ve amacı yarım kalmayacak; katillerinden hesap soracak, değerlerini yaşatacağız!”

Devrimci Hareket öncülüğünde 18 yıl önce Beyoğlu İmam Adnan Sokağı’nda katledilen İstanbul Üniversite Hukuk Fakültesi öğrencisi Önder Babat’ı anıldı.

Çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisinin katıldığı anmada, Babat’ın bıraktığı mücadele mirasını yükseltme sözü verildi. “Önder Babat için adalet istiyoruz” yazılı pankart ile dövizlerin taşıdığı anma, yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Sık sık, “Önder Babat ölümsüzdür”, “ Faşizme karşı omuz omuza”, “ Önder’in hesabı sorulacak”, “ Emperyalistler işbirlikçiler 6.Filo’yu unutmayın” sloganları atıldı.

CİNAYETİN KARANLIKTA KALMASI İÇİN HER ŞEY YAPILDI

Açıklamayı okuyan Devrimci Hareket dergisi yazı işleri müdürü Ahmet Ediz Kankur, yoldaşları Önder Babat’ın bundan tam 18 yıl önce bulundukları bu sokakta, Devrimci Hareket Dergisi’nin bürosunun önünde vurularak katledildiğini hatırlatarak sözlerine başladı.

O günden bugüne, onu katledenleri saklamak, olayı karanlıkta bırakmak ve gerçekliği karartmak adına her şeyin  yapıldığına işaret eden Kankur, vurulduğu sokakta bir tane bile delil toplanmadığını, burjuva medyası tarafından cinayetin çarptırılarak verildiğini, otopsi işlemi gibi kamu davasının açılması da organize bir biçimde engellenmek istendiğini, Önder Babat’ın katilinin bulunmasını isteyenlere ise kelepçe vurularak, işkenceye maruz kaldığını belirtti.

Bu tahammülsüzlüğün bugün de sürdüğüne işaret eden Kankur, daha geçen yıllarda İstanbul Üniversitesi önünde yapılmak istenilen anmaya polisin saldırdığını anımsattı.

ESAS HEDEF DEVRİMCİLERDİ!

Önder Babat’ın , emperyalizmin halklara karşı suç işlemek üzere kurduğu NATO’nun İstanbul toplantısı öncesinde vurulduğuna işaret eden Kankur, şöyle konuştu: “Önder o süreçte kurulan NATO ve Bush karşıtı eylem birliğinin emekçilerindendi. O gün kişi olarak Önder seçilmiş olsa da esas hedef bu ülkenin tüm anti-emperyalistleri ve yurtseverleri, devrimci ve ilerici muhalefeti idi. Aradan geçen 18 yıl içerisinde, egemenler ülkemizi emperyalizme bağımsızlık noktasında bir uçurumun kıyısına getirdiler. Halka ait kaynaklar emperyalist tekellere peşkeş çekildi, özelleştirme adı altında tüm birikimlerimiz heba edildi. Gerek sanayi gerekse de tarımsal üretim bütünüyle dışa bağımlı hale getirildi. İşsizlik ve yoksulluk milyonları kasıp kavurur hale geldi. Halk kriz ve salgın koşullarında ölüme terk edilirken patronlara özel yasalar, teşvikler ve vergi afları getirildi.”

ÖNDER BABAT BAŞKA BİR DÜNYAYI SAVUNDUĞU İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ!

Bugün milyonlarca insanın evlerine en temel gıda maddelerini bile alamadığını, emekçilerin ekonomik kriz sebebiyle intihar ettiğini belirten Kankur, ABD emperyalizmi ile iş birliği halinde Ortadoğu’da, Karadeniz’de, Akdeniz’de ve Kafkasya’da savaş politikaları yürüten bir iktidarla karşı karşıya olduğunu hatırlattı.

Önder Babat’ın bu toprakların Bush gibi, Biden gibi, Herzog gibi katillerin dikensiz gül bahçesi olmasına karşı mücadele ettiği için öldürüldüğünü vurgulayan Kankur, şunları kaydetti: “Önder Babat, ülkemiz topraklarında yaşayan halkların ve emekçilerin eşit, özgür ve insanca yaşamasını amaçlayan bir mücadelede ısrarcı olduğu için öldürüldü. Önder, bir avuç egemenin kendi iktidarları için milyonlarca insanın geleceğini çalmalarına hayır dediği için öldürüldü. Önder, işçilerin ‘iş kazaları’ adı altında katledildiği, salgın ve kriz bahanesiyle ücretinin ödenmediği, işten çıkarıldığı, asgari ücret adına asgari bir yaşama mahkûm edildiği bu düzene karşı çıktığı için öldürüldü. Önder öğrencilerin, gazetecilerin, akademisyenlerin, sanatçıların ve tüm halkın polis baskısıyla, hapishane tehdidiyle seslerinin kısılmasına karşı mücadele ettiği için öldürüldü. Önder, her yıl yüzlerce kadının sokak ortasında öldürüldüğü, mahkemelerin katilleri aklamaktan başka bir işlevinin kalmadığı, takım elbise giymenin ceza indirimi almak için yeterli olduğu, ülkeyi yönetenlerin kadınları sürekli hedef gösterdikleri bu düzene karşı mücadele ettiği için öldürüldü. Önder, derelerinin üzerine HES’lerin kurulduğu, kentlerin beton mezarlara dönüştüğü, ormanların tekellerinin hizmetine açıldığı, tarım üreticisinin banka kredileri ile zapt-u rapt altına alındığı, buğdayın, samanın dahi ithal edildiği bu düzene karşı, üretenlerin yöneten olacağı başka bir dünyayı savunduğu için öldürüldü.”

NE ÖNDER’İ BİZDEN AYIRABİLDİLER NE BİZİ ÖNDER’DEN

Önder Babat’ı öldürerek yok edebileceğini sananlar ise kendi karanlıkları ile tarihin tozlu raflarındaki yerlerini mutlaka alacağını vurgulayan Kankur, “Vurulduğu günden beri ne Önder’i bizden ayırabildiler ne de bizi Önder’den. Gidişinin yarattığı acı, kurtuluş mücadelesini örerken attığımız her adımı daha kararlı atmamızı sağladı. Biz onunla, Gezi’de, Suruç’ta yitirdiğimiz tüm arkadaşlarımızın yanında; Cumartesi Annelerimizin omuz başında, Beyazıt Meydanı’nda, Soma’da, 10 Ekim’de, Ankara Garı’nda hep birlikteydik. Yüreği devrim için atanlar olarak bugüne dek, ‘bir yarınlara gidenleri bir de yarınlar için direnenleri’ asla unutmadık. Önder de tıpkı Mahir gibi unutulmadı. Anısını adıyla taşıyan güzel çocuklar, bu yıl 18’ine bastı ve miras bıraktığı kavganın da taşıyıcıları haline geldi. Yolumuz uzun ve zorlu biliyoruz. Ama bu yolun doğru ve yürünebilir tek yol olduğunu da biliyoruz. Bedeli ne olursa olsun biz bu yolu yürüyeceğiz. 18 yılın ardından tekrar söz veriyoruz: Önder’in umudu ve amacı yarım kalmayacak; katillerinden hesap soracak, değerlerini yaşatacağız” dedi.

Açıklamanın ardından Önder Babat’ın vurulduğu noktaya resmi ve karanfiller bırakıldı.