HPG şehit düşen 3 gerillayı andı

Şehit düşen 3 gerillayı saygıyla anan HPG, “bu yoldaşlarımızın izinden giderek onların özgürlük hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizi belirtiyor ve şehitlere layık olacağımızın sözünü yineliyoruz” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi, şehit düşen 3 gerillaya ilişkin şunları belirtti:

“Memo, Serhat ve Êrîş yoldaşlarımız mücadeleleriyle Kurdistan özgürlük tarihine adlarını altın harflerle yazdırmış ve Apocu militanlığın eşsiz örneklerinden olmayı başarmıştır. Önce kendi bireysel yaşamlarını bir kenara bırakarak Kurdistan’ın fedai devrimcileri olmuş, daha sonra Kurdistan dağlarında mücadele etmiş ve Êzîdî halkımız soykırım saldırısıyla yüz yüze geldiğinde ise hiç tereddüt etmeden ve vakit kaybetmeden Şengal’e gitmişlerdir. Apocu militanların Şengal’deki destansı savaşı, yiğitlik duruşu, büyük fedakarlıkları ve Kurdistan halkına olan derin bağlılığı Memo, Serhat ve Êrîş yoldaşlarımız şahsında somutluk kazanmıştır. Herkes büyük bir korku ve dehşet içinde Şengal’i bırakıp kaçarken, Apocular zulmün üzerine büyük bir cesaretle yürüyerek DAİŞ çeteciliğini yenilgiye uğratıp Şengal’deki tarihi görevlerini başarıyla yerine getirmiştir. Her üç yoldaşımız da büyük bir moral, coşku ve yüz akıyla Kurdistan dağlarına dönmüş, bu sefer de DAİŞ’ten beter olan AKP-MHP faşizmine karşı karşı savaşmışlardır.

Devrimci Halk Savaşımızın yoğun yaşandığı 2017 yılı, eşsiz kahramanlıklara da şahitlik etmiştir. Düşmanın büyük bir saldırı furyasıyla Kurdistan Özgürlük Gerillası’na saldırdığı bir dönemde başta Botan olmak üzere Bakurê Kurdistan’ın her alanında destansı direnişler geliştirilmiştir. Bu direnişlerin geliştirildiği alanlardan biri de Cûdî alanı olmuştur. Cûdî’de bölge komutanlığı görevi yürüten Memo yoldaşımız öncülüğünde geliştirilen eylemlerde düşmana ağır darbeler vurulmuş ve düşman planları boşa çıkarılmıştır. Êzîdî halkının özgürleştirilmesinde rol oynayan ve büyük emekler veren Memo, Serhat ve Êrîş yoldaşlarımız 15 Eylül 2017 tarihinde gerçekleşen düşman operasyonunda işgalcilerle göğüs göğüse çarpışarak şehadete ulaşmıştır.

İnsan güzeli ve Kurdistan fedaisi olan bu yoldaşlarımızın izinden giderek onların özgürlük hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizi belirtiyor ve şehitlere layık olacağımızın sözünü yineliyoruz. Bu değerli yoldaşlarımızla birlikte mücadele etmiş olmanın haklı onur ve gururunu yaşayan yoldaşları olarak başta değerli ailelerine, bu yoldaşlarımıza yürekten bağlı olan Êzîdî halkımıza ve tüm yurtsever Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Memo Mêrdîn
Adı Soyadı: Davut Çelik
Doğum Yeri: Mêrdîn
Anne – Baba Adı: Vesile – Ali
Şehadet Tarihi ve Yeri: 15 Eylül 2017 / Cûdî

 

Kod Adı: Serhat Cigerxwîn Dîgor
Adı Soyadı: İbrahim Gönen
Doğum Yeri: Qers
Anne – Baba Adı: Fatma – Hulusi
Şehadet Tarihi ve Yeri: 
15 Eylül 2017 / Cûdî

 

Kod Adı: Êrîş Hebûn
Adı Soyadı: Barış Erkol
Doğum Yeri: Wan
Anne – Baba Adı: Bedia – Mehmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 15 Eylül 2017 / Cûdî

 

MEMO MÊRDÎN

Qoser’de yurtsever bir ailede doğan Memo yoldaşımız Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin kitleselleşmeye başladığı ve Kürt gençlerinin akın akın gerilla saflarına katıldığı 90’lı yılların başlarında partimiz PKK’yi tanımıştır. PKK’nin halkımızın yüzlerce yıllık özgürlük özlemini ve tutkusunu karşılayabileceğine inanmış ve bu temelde çalışmalara dahil olmuştur. Bilinçlenen Kürt gençliğinin açığa çıkardığı devrim potansiyelinden korkan düşman, daha fazla katliam ve tutuklamalara başvurarak beyhude bir çare bulmaya çalışmıştır. O süreçlerde binlerce yurtsever ve devrimci Kürt genci katledilmiş ve tutuklanmıştır. Memo yoldaşımız da yer aldığı çalışmalardaki aktif katılımı ile düşmanın dikkatini çekmiştir. 1996 yılında düşmana esir düşen Memo yoldaşımız bir süre soykırımcı Türk devletinin zindanlarında kalmıştır. Düşmanın Kürt halkını sindirmek için geliştirdiği zindanları devrim okullarına dönüştüren zindan direniş geleneğimiz sayesinde Memo yoldaşımız da zindan şartlarında kendisini eğitmiş ve partimiz PKK’yi daha yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Önder Apo ve PKK gerçekliğini tanıdıkça Partimizle daha fazla bütünleşmiş ve daha fazla sorumluluk almaya başlamıştır. Önderliğimizin uluslararası bir komplo ile düşmana esir düşürülmesinden sonra binlerce Kürt genci gibi, bu durumu kabullenmemiş ve cevap olarak 2002 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Memo yoldaşımız evli olup 2 çocuğu olmasına rağmen, halkının acılarını dindirmenin ve ülkesinin özgürlüğünü sağlamanın en büyük yurtseverlik görevi olduğunun bilinciyle Parti saflarına katılmıştır. Çünkü Kurdistan’da çocuklara onurlu, kimlikli ve özgür bir yaşamı yaratan bir baba olabilmek ancak onlar için özgür bir ülke ve özgür bir yaşam bahşetmekle mümkündür. Bu yakıcı ve zorlu gerçekliği yüreğinin derinliklerinde hissederek büyük bir fedakarlık temelinde kendisini Kurdistan özgürlük davasına adamıştır.

Gerilla saflarına Mêrdîn’in Omerya alanından katılan Memo yoldaşımız, bu alanda bulunan yoldaşların yaşam duruşlarından ve yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkilenmiştir. Mêrdîn alanında kısa bir süre kalmasına rağmen buradaki yoldaşlara bağlanmış ve aradan uzun yıllar geçmesine karşın, tanıştığı ilk gerillalarla olan anılarını hiçbir zaman unutmamıştır. Gerillacılığa büyük bir değer biçen Memo yoldaşımız, gerillanın Kurdistan halkı için ne anlama geldiğinin derin bilincinde olmuştur. Halkımız üzerinde sürdürülen yüzlerce yıllık sömürü çarkının her geçen gün kırılması ve Kurdistan halkının beyninde oluşturulmak istenen sınırların birer birer yıkılmasının gerilla mücadelesinin sonucu olduğunun farkındadır. Bundan dolayı yetkin bir gerilla olmak için yüksek bir tempoda eğitimlere ve pratik çalışmalara katılmış; kısa sürede dönem görev ve sorumluluklarına cevap olabilen öncü bir militan olmayı başarmıştır.

Yaklaşık 6 yıl Heftanîn alanında gerillacılık yapmış, Heftanîn’de neredeyse ayak basmadığı yer, yürümediği patika kalmamıştır. Son derece emekçi bir kişiliği olan Memo yoldaşımız, kendisini emeği ile var etmiş ve gün geçtikçe hem askeri hem de ideolojik olarak gelişmiştir. İlk komutanlık deneyimini yine Heftanîn alanında yaşamış ve Apocu bir komutanın tüm özelliklerini kişiliğinde temsil etmenin yoğun çabası içerisinde olmuştur. 2008 yılında düşmanın halkımıza karşı katliamlara varan düzeyde saldırılar geliştirmesi Memo yoldaşımızın düşmana olan öfkesini daha da arttırmış ve halkımızın intikamını almak için Bakurê Kurdistan’a gitme önerisinde bulunmuştur. Önerisi kabul gördükten sonra Botan’ın kalbi Cûdî alanına geçen Memo yoldaşımız, burada 5 sene pratik yürütmüştür. 5 yıllık Cûdî pratiğinde önemli çalışmalar yürüten Memo yoldaşımız özellikle halkımıza Devrimci Halk Savaşı stratejisinin öğretilmesinde çaba sahibi olmuştur. Aynı zamanda düşmana karşı birçok eylemin geliştirilmesine de öncülük etmiş ve düşmanı Botan alanında hareket edemez duruma getirmiştir. 2013 yılında demokratik çözüm yürüyüşü temelinde Medya Savunma Alanları’na geçen grupların içerisinde yer almış ve 2014 yılına kadar da Medya Savunma Alanları’nda kalmıştır. Bu süreçte yürüttüğü pratiğin muhasebesini yapmış ve önemli dersler çıkarmıştır. Özellikle iddialı bir komutan olarak gerilla savaşımızın geliştirilmesi konusunda derin bir yoğunlaşmanın içerisinde olmuştur. 2014 yılında DAİŞ çetelerinin Şengal ve Rojava’daki halkımıza saldırması üzerine Şengal’e giden ilk gerilla gruplarının içerisinde yer alarak halkımızın yardımına koşmuştur. Çetelere karşı verilen savaşta halkımızın çektiği acıların intikamını almak için her zaman en önde olan Memo yoldaşımız savaş sürecinde yaralanmış, fakat yine de mücadeledeki azim, kararlılık ve temposundan geri adım atmamıştır. Her zaman var olan mücadelesini daha da büyütmenin arayışına girmiş ve bunu büyük ölçüde başarmıştır. Başta çocuklar olmak üzere Êzîdî halkının büyük sevgi ve saygısını kazanmış, kişiliğinde somutlaştırdığı Apocu fedai komutan özellikleriyle Şengal toplumunu çok etkilemiştir.

Şengal alanında DAİŞ çetelerinin önemli oranda geriletilmesinden sonra 2016 yılında tekrar Kurdistan dağlarına dönen Memo yoldaşımız, aynı sene savaşın yoğun yaşandığı Bakurê Kurdistan alanına geçmiştir. Tecrübesi ve gerilla savaşına dair yoğunlaşmalarıyla düşmana ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemi koordine etmiş ve bu eylemlerde düşmana en ağır darbeleri vurmuştur.

Apocu felsefedeki netliği ile dervişane bir yaşamı olan Memo yoldaşımız; yoldaşlık ilişkilerindeki sadeliği, dürüstlüğü ve mütevaziliği ile örnek bir Apocu komutanın tüm özelliklerini kişiliğinde temsil etmiştir. Bundan dolayı yoldaşları arasında çekim merkezi olmuştur. Kadın Özgürlük Mücadelesi’ne olan inancı temelinde kadın yoldaşları ile özgürlük ölçüleri temelinde bir ilişki geliştirmiş ve bu anlamıyla da örnek bir Apocu militan olmuştur.

SERHAT DÎGOR

Serhat yoldaşımız Qers’in Dîgor ilçesinde yurtsever bir ailede doğmuştur. Kurdistan’da işgalciliğe karşı serhildanların başladığı ilk alanlardan biri olan Dîgor, bu özelliğiyle düşmana karşı tavrını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Yine 90’lı yıllarda PKK saflarına yüzlerce katılım olmuştur. Böyle bir tarihi gelenekten gelen Serhat yoldaşımızın ailesinden de özgürlük saflarına katılımlar olmuştur. Özellikle amcasının katılımından derinden etkilenmiş ve kendisi de daha küçük yaşlardan itibaren amcasının izinden giderek gerilla saflarına katılmak istemiştir. Düşmanın halkımıza yönelik saldırıları karşısında halkımızın özgürlük istemine cevap olabilmek için onurlu her Kürt genci gibi mücadele etmeyi seçen Serhat yoldaşımız 2013 yılında gerilla saflarına katılmıştır.

Gerilla saflarına katıldığında halasının oğlu şehit Serhat yoldaşın ismini almış ve bu şekilde şehitlere olan bağlılığını ifade etmiştir. Fakat şehitlere bağlılığın salt bu şekilde olmayacağının farkına varmış, şehitlerin bizlere miras olarak bıraktıkları mücadelelerini onlara layık bir şekilde yürüterek şehitlere bağlılığın gereklerini yerine getirmeye çalışmıştır. Bu nedenle başta yeni savaşçı eğitimi olmak üzere tüm eğitim süreçlerine bu ciddiyetle yaklaşmış ve yetkin bir gerilla olabilmek için büyük bir çaba göstermiştir. Katıldıktan sonra uzun bir süre Garê’de kalan Serhat yoldaşımız bu alanda kendisini askeri ve ideolojik anlamda geliştirmiştir. DAİŞ çetelerinin Rojava ve Şengal alanlarına saldırması üzerine büyük bir ısrarla bu alanlardaki halkımızın yardımına gitmek istemiştir. Bu temelde 2015 yılında Şengal alanına geçmiş ve Şengal’i özgürleştirme hamlelerine katılmıştır. Bu hamlelerde cesareti ve fedakarlığıyla örnek bir militan olmuştur. Bu savaş sürecinde büyük bir tecrübe kazanmış ve bu tecrübelerini Bakurê Kurdistan’daki mücadelemize de aktarmak istemiştir. Bu temelde 2016 yılında Bakurê Kurdistan’a geçmiş ve Cûdî alanında çalışmalara dahil olmuştur. Özellikle Özyönetim Direnişi’ne aktif bir şekilde katılmış ve görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Yine halkımızın özsavunmasını geliştirmesi ve Devrimci Halk Savaşını etkili bir şekilde yürütebilmesi için de büyük bir emeğin sahibi olmuştur. Sade katılımı ve doğal kişiliği ile tüm yoldaşları tarafından sevilen ve sayılan Serhat yoldaşımızın mücadele azmi ile tüm yoldaşlarına örnek olmuştur.

ÊRÎŞ HEBÛN

PKK geleneğinin şekillendirdiği kuşağın temsilcilerinden olan Êrîş yoldaşımız, Wan’da yurtsever bir ailede doğup büyümüştür. Sömürgeci TC devletinin halkımıza karşı uyguladığı insanlık dışı saldırılar nedeniyle ailesiyle Mersin’e göç etmek zorunda kalan yoldaşımız, Türkiye metropollerinde işgalci devletin Kürt gençlerini mücadeleden uzaklaştırmak için yürüttüğü kirli politikalara yakından tanıklık etmiştir. Yurtsever gelenekle büyüyen Êrîş yoldaşımız, erken yaşlardan itibaren gençlik çalışmalarına katılmış ve Kürt gençlerini kirli politikalardan korumak için mücadele etmiştir.

Bir süre çalışmalarda yer alan yoldaşımız, sürekli okuyup araştırarak bilinç düzeyini arttırmış ve Önderlik felsefesini daha iyi anlamaya çalışmıştır. Halkımızın kurtuluşunun ancak Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın verdiği tarihi direnişle sağlanabileceği gerçeğini gören yoldaşımız, 2014 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Yeni savaşçı eğitimini tamamladıktan sonra Heftanîn’in cennet topraklarında ilk gerillacılık pratiğini yürütmüş, büyük bir istekle kutsal gerillacılık yaşamına katılmış ve kısa sürede yoldaşlarıyla bütünleşmiştir. İnsanlık düşmanı DAİŞ çetelerinin Êzîdî halkımıza karşı geliştirdiği soykırım saldırıları sırasında yoldaşlarıyla birlikte Şengal’e gidip DAİŞ’e karşı savaşan yoldaşımız, halkımızın soykırımdan kurtarılmasında emek sahibi olmuştur. Görevini başarıyla yerine getiren yoldaşımız, tekrar büyük bir sevgiyle bağlı olduğu Kurdistan’ın kutsal dağlarına geri dönmüştür. Edindiği gerillacılık tecrübesi ve askeri alandaki yetkinliğiyle kısa sürede komutanlaşan yoldaşımız, daha sonra Botan’a geçerek gerillacılık yapmıştır. Êrîş yoldaşımız, güçlü bir pratik sergileyerek hem yaşamda hem de savaşta yoldaşlarına öncülük etmiştir. Birçok eylemde yer almış ve işgalcilere ağır darbeler vurulmasında rol oynamıştır. Yaşamda mütevazi, emekçi kişiliği ve yoldaşlık sevgisi dolu olan yüreğiyle bütün yoldaşlarının saygısını kazanmıştır. Özgürlük mücadelesi saflarında kahramanca savaşan ve yoldaşlarına öncülük eden Êrîş yoldaşımızın yarattığı mücadele mirası her zaman mücadelemizde yaşayacak ve önümüzü aydınlatacaktır.”