'Açıklamalar İmralı'da durumun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecride ilişkin konuşan gözlemci Mihemed Bekir, "CPT'nin İmralı ziyareti sonrası yapılan açıklamalar durumun ne kadar ciddi ve tehlikeli olduğunu gösteriyor" dedi.

İmralı Adası'nda rehin tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın durumuna ilişkin Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komisyonu'nun (CPT) duyarsız tavırlarına yönelik protestolar artarak devam ediyor. Güney Kurdistan Abdullah Öcalan'a Özgürlük Komitesi üyesi siyasi gözlemci Mihemed Bekir, görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen CPT'nin hukuka ve ahlaka aykırı hareket ettiğini belirtti.


CPT'yi eleştiren Bekir, "CPT'nin İmralı ziyareti sonrası yapılan açıklamalar İmralı'da durumun ne kadar ciddi ve tehlikeli olduğunu gösteriyor. Başta Kürt Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı endişeli. Bana göre Önder Apo'nun durumundan birinci derecede CPT sorumludur, İmralı'da yaşananlara ilişkin çelişkili açıklamalar yapıyor. CPT'nin tecride karşı tavrı Kürt halkını ve demokrasi güçlerini endişelendiriyor. CPT ya bilinçli bir şekilde bu politikayı sürdürüyor, ya da uluslararası komploda yer alan güçlerle birlikte hareket ediyor.

Çünkü görüyoruz ki CPT ne Rêber Apo, ne de diğer tutsaklara ilişkin üzerine düşen görevini yerine getirmedi. Önder Apo'ya karşı her zaman politik bir yaklaşım içerisinde oldular. Erdoğan'ın ve iktidar güçlerinin politikalarına ve çıkarlarına göre hareket eden CPT uluslararası bir komplonun parçasıdır. Egemen güçlerin siyaseti için kendi yasalarını ve hukukunu çiğniyor" diye konuştu.

KÜRT HALKI RÊBER APO'DAN HABER ALMAK İÇİN ALANLARDA

Kürt Özgürlük Hareketi'nin gösterdiği direniş ile Kurdistan'da ve dünyada büyük başarılar elde ettiğini ve bu başarıların Türk devletini yenilgiye uğrattığını vurgulayan Bekir, "Kürt Özgürlük Hareketi'nin başarıları karşısında Türk devletinin planları boşa çıktı. Önder Apo'nun fiziki durumu ve sağlığı hakkında bilgi verilmesi için bir adım atıldı. Kürt halkı, bu işkence ve tecride son verilmesi için Türkiye'ye ve uluslararası güçlere baskı yapmak için sokaklarda.

Önder Apo'nun Kürt halkının kırmızı çizgisi olduğunu hala anlayamadılar. KCK yönetimi de açıklamalarında sürekli, "Önder Apo savaş ve barışın sebebidir." Halkın hala sokaklarda olması İmralı'dan doğru bilgi almak içindir. CPT bu açıklamasıyla Kürt halkı ile Türkiye arasında savaşa neden oluyor. Önder Apo'ya yönelik her yaklaşımın bölgede yeni durumlar yarattığını hepimiz biliyoruz. Kürt halkı sessiz kalmaz. Olumsuz bir şey olması durumunda Türkiye yangın yerine döner" dedi.

KÜRTLERİN 21. YÜZYILDA STATÜ SAHİBİ OLMASINI İSTEMİYORLAR

Siyasi gözlemci Mihemed Bekir, iktidarların yeni yüzyıldaki politikalarına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: "İktidarların Rojava, Güney ve Rojhilat'ta yürüttükleri siyasete çözüm aramadıklarına inanıyorum. Bu yüzyılda Kürtleri yok sayan yeni bir sistem kurmak istiyorlar. Önder Apo üzerindeki tecrit ve CPT'nin açıklaması bunu doğrulamaktadır. Hala Kürtlere statü vermek istemiyorlar. Çözümsüzlükle birlikte kriz ve gerilimi daha da arttırıyorlar.

Önder Apo'nun özgürlüğünü isteyen Kürt halkı, İmralı'daki bu insanlık dışı ve ahlaksız tavrı artık kabul etmemektedir. Halkımız, bedeli ne olursa olsun Önder Apo'nun özgürlüğüne sahip çıkıyor. Direniyor, devrimci halk savaşını büyütüyor. Faşizmin yıkılması ile Rêber Apo'nun özgürlüğü kaçınılmaz olacaktır."

Güney Kurdistan'da tecride karşı tepkinin daha fazla olması gerektiğini ifade eden Bekir konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "İmralı'daki durum Güney insanlarımız için bir trajedidir. Güney Kurdistan'da Erdoğan faşizmi ve kapitalist güçler tüm toplumu abluka altına almış durumda. Güney halkının bu ağır uykudan biran önce uyanması gerekiyor. Güney halkımızın özgürlüğü Önder Apo'nun özgürlüğüne bağlıdır. Halkımız özgürlük ve onurlu bir yaşam istiyorsa mücadele etmeli, Önder Apo'nun özgürlüğü için korkusuzca sokağa çıkmalı ve sesini duyurmalıdır."