Adalet Nöbeti: Cezaevleri ölüm evi yapıldı!

Tutsak ailelerinin Adalet Nöbeti sürüyor. Nöbetteki konuşmalarda, cezaevlerinin ölüm evlerine dönüştüğüne dikkat çekildi.

Hasta ve infazı yakılan tutukluların başlattığı Adalet Nöbeti’nde, cezaevlerindeki hak ihlali ve hasta tutukluların durumuna dikkat çekilerek, baskı ve ölümlerin son bulması istendi.  

Hasta ve infazı engellenen tutsakların yakınları, Adalet Nöbeti’ni 46. gününde Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi'nde sürdürdü. Aileleri, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) İzmir eski il eşbaşkanları Besriye Tekgür ve Kadir Baydur ziyaret etti.

 'SORUN SADECE TUTSAK YAKINLARININ DEĞİL'

Besriye Tekgür, AKP-MHP iktidarı döneminde cezaevlerinde haksız ve hukuksuz uygulamaların arttığını söyledi. Bu sorunun sadece tutsak yakınlarının sorunu olmadığına dikkat çeken Tekgür, "Cezaevlerinde yaşanan hukuksuzlukları aslında dışarıdaki kitle de yaşıyor. Ama tutukluların, topluma daha az sesini duyurduğunu hepimiz biliyoruz. Duyduklarımız bunlarsa duymadıklarımız  daha vahim durumda. Biz de sizin mücadelenizin yanınızda olduğumuzu ve tutukluların seslerine ses olduğumuzu belirtmek istiyoruz” dedi.

Cezaevlerinde cenazelerin arttığını, tutsakların intihar etmeye yöneldiğini belirten Tekgür, “Türkiye'de cezaevi koşulları çok kötü. Yaşananlar hem insani hem ahlaki hem de vicdani olarak doğru değil” diye ekledi.

Kadir Baydur da "Hasta tutuklular için Adli Tıp Kurumu (ATK) 'kalabilir' raporu veriyor. Bunu hukukla, adaletle bağdaştırmak mümkün değil. Türkiye'de Avrupa ülkelerinin toplamının on katı kadar siyasi tutuklu var. Hükümete karşı olan herkesin ölüme terk edildiği intikamcı politikalar izleniyor" ifadelerini kullandı.

 'ÖLÜM EVİ!'

ÖHD İzmir Şube Eşbaşkanı Welat Zeren de şunları söyledi: “Annelerin eylemlerini çok kıymetli buluyoruz ve destekliyoruz. Avukatlar olarak cezaevlerinde hak ihlallerinin çok yoğun olduğuna tanık oluyoruz. Son dönemlerde cezaevlerinin ölüm evlerine dönüştüğünü görmekteyiz. ATK taraflı olarak, siyasi iktidarın güdümünden hareket etmektedir. Buna bir an önce son verilmesini istiyoruz. ÖHD olarak hukuk mücadelemizi sürdürmeye ve annelerin yanında olmaya devam edeceğiz."