Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmesinin yıl dönümüne ve 1 Mayıs etkinliklerine katılmalarının üzerinden 4,5 ay geçtikten sonra Antalya ve İstanbul'da çok sayıda adrese baskın düzenlendi; gözaltına alınan çeşitli sendika ve partilerden 22 kişiden 1’i emniyetteki işlemleri ardından serbest bırakıldı
ANF'ye değerlendirmelerde bulunan HDP 27. Dönem Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, farklı siyasi parti, sivil toplum kuruluşu ve sendikalardan oluşan bir bileşeni "örgüt üyesi" olma iddiasıyla gözaltına almanın tek amacının, yerel seçimler öncesinde demokrasi güçlerini kriminalize etmek olduğunu söyledi. Bülbül "Devrimcileri anmak değil, asmak suçtur. Bu devlet geçmişte bu suçu işledi, şimdi de anan demokrasi güçlerini baskı altına alarak sindirmeye çalışıyor" dedi.
6 Mayıs 2023 tarihinde bir araya gelen sendika, siyasi parti, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının, siyasi parti ve dernekler kanununun anayasal düzlemde kendilerini verdiği haklar çerçevesinde bir basın açıklaması yapmış olduklarını hatırlatan Kemal Bülbül, üzerinden 4,5 ay geçtikten sonra 22 insanı "örgüt üyesi" olma iddiasıyla gözaltına almanın devletin kendi mantığı ve kanunları ile dahi çeliştiğini söyledi. Legal faaliyetler yürüten ve adresleri belli olan insanları ifade verme işlemine çağırmadan sabahın erken saatlerinde abartılı operasyonlarla gözaltına almanın tek amacının demokrasi güçlerini kriminalize etmek olduğunu söyleyen Bülbül, şöyle devam etti: "Evlerinden adeta yaka paça çıkartılarak gözaltına alındı bu insanlar. Günün herhangi bir saatinde çağrılsalar gidip ifadelerini verecek insanlardır. Sabahın köründe ev basmak neye hizmet eder? Bu hukuksuzluğa kılıf bulabilmek için örgüt üyeliği, propaganda suçlamalarına başvurup gerek yargılamada gerek halk nezdinde istedikleri kriminalizasyonu sağlamaya çalışıyorlar. Bir kere burada bir değil birden fazla örgüt var. Ayrıca bu örgütler TC'nin sendikalar ve siyasi partiler kanunlarına göre kurulmuş, bu çerçevede faaliyet yürüten, parlamentoda temsil edilen örgütler. Halk Evleri, DİSK, KESK, EĞİTİM SEN, Türkiye İşçi Partisi, EMEP... Ne yapmış bu örgütler? 6 Mayıs 1972'de idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan'ı anmışlar. Bu insanları anmak bir erdemdir, devrimci sorumluluktur. Anmak değil asmak suçtur. Basın açıklamasında kendi kanunları çerçevesinde dahi herhangi bir kanunsuzluk yoktur. Yapılan gözaltılarla bu kurumlara ve temsilcilerine alenen bir suç işlenmiştir."
‘ANTALYA DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN BİR ARAYA GELME KABİLİYETİ BÜYÜK’
Bir önceki dönemde HDP milletvekilliği yaptığı Antalya'nın, emek ve demokrasi güçlerinin uyum halinde ve birbirini gözeten bir şekilde çalışma yürüttüğü bir şehir olduğunu, operasyonla hedeflenlenin bu senkronizasyonu kırmak ve yılgınlık yaratmak olduğunu vurgulayan Kemal Bülbül, yerel seçimlere giden süreçte AKP devletinin kendisinin karşısında dirayetle duracak tüm kesimlere yönelmesinin arkasında bir önceki dönemde kaybettiği büyükşehir belediyelerini tekrar kazanamayacağını bilmesinin olduğunun, Antalya'nın da bu şehirlerden biri olduğunun altını çizdi. Bülbül, "Antalya demokrasi güçleri, bileşen olarak bir araya gelme kabiliyeti çok yüksek ve birbirlerinin gündemlerine duyarlı olan bir yapıya sahiptir. Bu insanlar Roboskî'yi de, Madımak Katliamını da, Ankara Gar Katliamını da aynı hassasiyetle gündemlerine alırlar. Kürt sorununa, kadınlara, yoksulluğa, ekolojiye dair her gündemde hızlıca ortaklaşıp harekete geçerler, ortak hareket ve eylem planı çıkartırlar. 6 Mayıs da bu bileşenlerin tamamı açısından önemli bir gündür. Diğer metropollerde AKP'nin yürüttüğü sistematik sindirme politikası bir şekilde yerini buldu ancak Antalya bu noktada hala diri bir kenttir. Hedeflenen tam olarak budur, bu ortak hareket etme kabiliyetinin yerel seçimler öncesinde baskı altına alınmasıdır. "
‘DAYANIŞMAYI BÜYÜTECEĞİZ’
Antalya genelinde son günlerde baskın ve operasyon sayısında artış olduğunu söyleyen Kemal Bülbül, HDP Gençlik Meclisi üyesi gençlerin de birkaç gün önce aynı şekilde kriminalize edilerek gözaltına alındığını hatırlattı. Bülbül şunları ekledi: "Görülen odur ki Antalya genelinde bir baskı ve sindirme politikasının yürütülmesi için düğmeye basıldı. AKP'nin 2019 yerel seçimlerinde büyükşehir belediyelerini kaybetmekten kaynaklı rahatsızlığı ve hırçınlığı tüm kamuoyu tarafından biliniyor. İnsanlar yasal haklarını kullanarak basın açıklaması yapıyor ancak AKP bunu dahi hazmedemeyecek bir durumdadır. Yapılanlar toplumu şimdiden sindirme, tabiri caizse yerel seçimler öncesi bir ayar verme çabasıdır. Yöneticilerimiz ve avukatlar gözaltına alınan arkadaşların derhal serbest bırakılmaları için ellerinden geleni yapıyorlar. Sürecin takipçisiyiz. Dayanışmayı büyüteceğiz ve AKP'nin amaçladığı tablonun ortaya çıkmasına asla izin vermeyeceğiz."