Beştaş Türkiye’deki ‘savaş karşıtları’na Efrîn işgalini hatırlattı

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye’de savaş karşıtlığındaki “iki yüzlülüğe” dikkat çekerek, “Ukrayna olunca uluslararası hukuka aykırı ama Efrîn işgali uygun mu?” dedi.

Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, 28 Şubat 2015’te imzalanan Dolmabahçe Mutabakatı’na dikkat çekerek, bu mutabakatın iktidar sevdası uğruna yok sayıldığını belirtti.

Beştaş, Dolmabahçe Mutabakatının inkarı üzerinden geçen 7 yılda iktidarın, Türkiye halklarını hem ekonomik hem siyasi hem de toplumsal olarak büyük bir kriz içine sürüklediğini vurguladı.

İMRALI REJİMİ LAĞVEDİLMELİ

Beştaş, “Barış umutları ciddi yara aldı ve halk artık toplumsal barış taleplerini yükseltirken bile ciddi bir şiddetle karşı karşıya” diyerek, mutabakata geri dönülmesi çağrısında bulundu.

“Dolmabahçe Mutabakatına dönmek hepimiz açısından tarihsel bir sorumluluktur” diyen Beştaş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecride son verilmesini istedi.

Beştaş, “Dolmabahçe Mutabakatına geri dönülmesini, İmralı rejiminin lağvedilmesini, Öcalan’ın ve orada tutulan mahkumlarının aileleriyle ve avukatlarıyla ve tabi ki siyaset kurumuyla görüşmesinin tarihsel görev olduğunu hatırlatmak istiyorum” dedi.

8 MART

Yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne işaret eden Beştaş, “Türkiye’nin dört bir yanında 8 Mart’ı karşılaşacağız. Büyük bir kadın ittifakı, dayanışması ve direnişiyle alanlarda kutlayacağız ve kadına yönelik şiddeti ayrımcılığı sistematik taciz ve tecavüzü cezasızlık politikasını tekrar haykıracağız. Kadın özgürlüğe giden yola ciddi bir hazırlığı ve mücadele ortaklığını hayata geçireceğiz” dedi.

UKRAYNA SAVAŞI

Ukrayna savaşına da değinen Beştaş, “işgal operasyonunun son bulması ve siyasi çözüm için müzakerelere başlanması” gerektiğini ifade etti.

Beştaş, “Bu savaş da bize gösterdi tekçi otoriter rejimler halkların başına bela olmuş durumda” diye ekledi.

Ukrayna savaşına ilişkin iktidarı “bekle gör politikasından vazgeçerek Montrö hükümetine uymayan ve Karadeniz’in bir savaş sahası olmasını önlemek için sorumluluklarını yerine getirmeye” çağıran Beştaş, savaş karşıtlığındaki iki yüzlülüğe de tepki gösterdi.

SAVAŞ KARŞITLIĞINDAKİ İKİ YÜZLÜLÜK

Beştaş şöyle konuştu: “Bugün Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve savaş açması karşısında bütün dünyada bir savaş karşıtlığı var. Türkiye’de de alanlara çıkan 10 binlerce insan var. Burada savaş karşıtlığının coğrafyaya ülkeye ve kimliğe göre yapıldığını dikkatine sunmak isterim. Efrîn’e Türkiye girdiğinde, işgal ettiğinde ne oldu? Militarizmi övenler, savaşı kutsayanlar bugün ‘savaş karşıtıyız’ diye ortalıkta cirit atıyorlar bu da garip bir şekil ilkesel olmadığını ülkeye göre, kimliklere göre olduğunu görüyoruz.”

EFRÎN’İN İŞGALİ

“Rus işgali uluslararası hukuka aykırıdır” diyenlere, “2018 yılında Efrîn işgali uygun mı?” diye yanıt veren Beştaş şöyle tepki gösterdi: “Ukrayna olunca uluslararası hukuka aykırı ama Türkiye olunca uygun mu oluyor. Efrîn’de zorla yerinden edilmeden tutalım, insanlığa karşı suçlar karşısında dünyanın ve Türkiye’deki sessizliğe de dikkatinizi çekmek istiyoruz. Barış konusundaki savunuculuğumuz ülke farkı kimlik ve coğrafya farkı gözetmeksizin devam edecektir.”

DÜNYANIN EN PAHALI YÖNETİMİ TÜRKİYE’DE

Ekonomik krize dikkat çeken Beştaş, “Dünyanın en pahalı en masraflı yönetimi Türkiye’de. Tek adam yönetimi en masraflı ve pahalı yönetim. Bununla ne kadar övünseler azdır. Şu anda kişi başına düşen milli gelir konusunda yine sahtecilik yapıyorlar. Türkiye’de 50 milyondan fazla yoksul yaşıyor. Nerede büyüme?” diye konuştu.

Beştaş, son 10 yılda şirketlere getirilen vergi afları ve istisnaları geri alınmasını istedi.

Türkiye'de siyasal aktörler, STK ve akademisyenlere açık çağrıda bulunan Beştaş, “Artık temel yurttaşlık gelirini tartışalım bu konuda bir düzenlemeye gidelim. Diğer yandan emek ve işçi direnişleri Türkiye’nin dört bir yanında devam ediyor direnen bütün emekçilere buradan da binlerce selam gönderiyorum. Her zaman olduğu gibi onların yanındayız. Emekçilerin işçilerin direnişi HDP’nin kuruluş koşullarını oluşturuyor. HDP onlarındır, onlar kurmuştur, onların omuzlarında büyümüştür, onlarla birlikte mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

6 ‘MUHALEFET’ PARTİSİNİN TOPLANTISI

Açıklama ardından 6 muhalefet partisinin toplantısına çağrılıp, çağrılmadıklarına ilişkin gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Beştaş, şöyle konuştu:

 “Bize herhangi bir resmi davet gelmedi. Biz HDP olarak bunu kamuoyu ile paylaşmakta hiçbir sakınca görmüyoruz. Biz bir STK değiliz Türkiye 3’üncü büyük partiyiz. Bizim bakışımızı anlatayım. 6 muhalefet partisi toplanıyor, biz de kendi yolumuzda ilerliyoruz. Önceki gün biz de büyük bir toplantı yaptık ve kamuoyuna toplantıda vardığımız sonuçları da açıkladık. Bir koordinasyon kurduk, eşgüdümün sağlanması. HDP olarak 3’üncü yolu örmeye ve Demokrasi İttifakı’nı kurmaya kararlıyız. Türkiye halkları ve yurttaşları için ciddi bir seçenek olduğumuzu biliyoruz. Demokrasi güçleri ile mücadele ortaklığıyla ve seçim sürecinde de ittifakla büyüyeceğimize inanıyoruz. Biz kendi yolumuzda yürüyoruz. Hakikaten gittiğimiz her yerde HDP’ye olan ilginin desteğin artmasını görmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz.”