‘Bilim adına siyasi komplo teorilerine sırt verilmemeli’

Covid-19 salgınının yapay ortamda geliştirildiği tartışmalarına bilim dünyasından isimlerin dahil olması, ‘siyasi ajandalara alet olma’ endişesini de beraberinde getiriyor.

Nobel ödüllü bir profesörün ‘korona virüsü laboratuvar ortamında geliştirildi’ iddiasına sert çıkan tanınmış virolog Drosten, ‘siyasi ajandaların parçası’ olan komplo teorilerine bilim insanlarınca sırt verilmemesini istedi.

Covid-19 salgınına neden olan SARS-CoV-2 virüsünün doğal yollardan mı yoksa laboratuvar ortamında mı geliştirildiği tartışmaları sürüyor. Çin-ABD rekabeti üzerinden kimi kesimler virüsün ABD tarafından kimileri de Çin tarafından bilinçli olarak üretilip, yayıldığına dair farklı komplo teorilerini piyasaya sürmeye devam ediyor.

SON TEORİ NOBEL ÖDÜLLÜ PROFESÖRDEN

Son olarak 2008 yılında Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan Fransız virolog Luc Montagnier tarafından ortaya atılan iddiada, virüsün yapay olarak geliştirildiği savunulmuştu. Montagnier, buna kanıt olarak virüsün temel protein yapısında AIDS’e yol açan HIV virüsünün sekanslarının bulunduğunu ve bunların ancak yapay olarak geliştirilebileceği tezini göstermişti. Buna göre, bu sekansların hayvanlar tarafından üretilmesi mümkün değil.

ALMAN VİROLOG: NOBEL ÖDÜLLÜ DE OLSA SÖYLENEN SAÇMA!

Bilim dünyasının komplo teorilerine dair olmasıyla birlikte yaşanan tartışma farklı bir boyut aldı. Almanya’da Covid-19 salgınının ilk günlerinden itibaren geliştirdiği tanı testiyle gündemde olan virolog Christian Drosten ise, iddialara tepki gösterdi.

Yarasalardaki virüsün kesitlerinde ortaya çıkan özelliklerin insandan gelen SARS-CoV-2 virüsünden farklı olduğunu belirten Drosten, ancak her ikisinin de çok benzerlikler içerdiğinin altını çizdi. Drosten, bundan dolayı salgına yol açan virüsün laboratuvar ortamında geliştirildiği iddiasının tartışma konusu olmadığını savundu.

Doğada ‘seçilim baskısı’ olgusuna dikkat çeken Drosten, bunun virüsler için olumlu bir şey olduğunu kaydetti. Drosten, seçilim baskısının tesadüfen oluştuğunu ve birçok tesadüfün ardı sıra geliştiğini söylerken, bunun sonucunda ortaya çıkan bir virüsün hem daha iyi yenilendiğini hem de güçlü bir yenilenme imkanına ulaştığını dile getirdi.

Nobel ödüllü Fransız virolog Luc Montagnier’in iddiasına değinen Christian Drosten, “Halen aktif olarak virolojide çalışan bir bilim insanı için, Nobel ödüllü birinin ‘saçmalıklar yaydığını’ söylemek kolay değil. Ama bu tümüyle saçmalık maalesef” diyerek tepki gösterdi.

Virüslerin protein tabanındaki bazı benzerliklerin doğal olduğunun altını çizen Drosten, “Bu konu tümüyle artık açıklanmış durumda. Bu mesele bitmiştir; Emekliliğe ayrılmış Nobel ödüllü bir şahsiyet bunu bir Talkshow’da dile getirse bile…” diye konuştu.

‘DÜŞÜK BİLİMSEL DÜZEYLE TEHLİKELİ SİYASİ TEORİLERE SIRT VERİLİYOR’

Covid-19 salgını nedeniyle tüm dünyada yayılan komplo teorilerine dikkat çeken Christian Drosten, kimi ‘bilim insanlarının da’ buna dahil olmasıyla ‘politik ajandası olan’ kesimlerin teorilerinin güçlendirilmesine yardım edildiğini savundu. Drosten, bunu oldukça ‘sorumsuzca’ bir davranış olarak nitelendirdi.

‘Yarım gerçekler’, ‘yanlış yorumlamalar’ ve komplo teorilerinin bir kısmının bizzat bilim insanlarınca yapılmasını eleştiren Drosten, “Bazı ‘görüntüde uzman’ kişilerden duyduklarım hiçbir bilimsel temele dayanmıyor. Ki bu kişilerin bilgi seviyesi sıradan bir öğrenci kitabından öğrendiklerinden fazlası değil. Ve maalesef bu bilimsel temelle kamuya videolar çekiliyor; buralarda paylaşılan iddialarla kimi zaman açık politik ajandanın parçası olan tehlikeli komplo teorilerine sırt veriliyor” diye uyardı.

‘İNSANLAR DOĞRU KİŞİLERCE BİLGİLENDİRİLMELİ’

Giderek siyasileştirilen tartışmalara karşı görüşlerine başvurulacak bilim insanlarının doğru seçilmesini öneren Drosten, insanların doğru bilgilendirilmesinin önemine işaret etti. Drosten, buna örnek olarak virüsler üzerinden yürütülen tartışmaların ‘virologlara’ sorulması gerektiğini ve bunun ‘bakteriyologlarla’ tartışılamayacağının altını çizdi.