Davayı kazandı ama Bakanlık öğrencinin bursu kesilsin diye itiraz etti

Türk Gençlik ve Spor Bakanlığı, Boğaziçi protestolarına katıldığı için KYK bursu kesilen ve bunun üzerine açtığı davayı kazanan ODTÜ Öğrencisi Tuna Gözlügöl’ün mahkeme kararına itiraz etti.

Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum rektör Melih Bulu’ya ilişkin protestolara katılan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 3. sınıf öğrencisi Tuna Gözlügöl’ün KYK bursu, Yüksek Öğrenim Kredi Yurtlar Kurumu tarafından kendisine gönderilen bir yazı ile kesildi.

Gözlügöl, hakkında açılmış bir dava ya da hukuki bir süreç olmadığı için kararı mahkemeye taşıdı.

ODTÜ öğrencisi Tuna Gözlügöl, Türk Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Çankırı İl Müdürlüğü’ne açtığı davayı kazandı, fakat bakanlık karara itiraz ederek öğrencinin bursunun kesilmesini istedi.

HUKUKİ BİR ŞEY OLMADIĞI HALDE BURS KESİLDİ

Boğaziçi protestolarına katıldığı dönemde gözaltına alınmasına ilişkin herhangi hukuki bir karar olmamasına rağmen Kredi Yurtlar Kurumu tarafından kendisine belge ile bursunun kesildiğini söyleyen Gözlügöl, bu süreci ANF’ye anlattı:

“Boğaziçi Direnişi sürdüğü günlerde Ankara’da anayasal hakkımı kullandığım halde protestolara katıldığım için yerlerde sürüklenerek defalarca gözaltına alındım. Bu gözaltılara dair açılmış bir dava ve bu davada verilmiş bir hüküm olmamasına karşın KYK tarafından tarafıma gönderilen belge ile KYK kredimin kesildiği bildirildi. İdari dava açtık ve bu dava sonucunda Ankara 4. İdari Dava Dairesi tarafından yürütmeyi durdurma verildi. Bu karar sonrası tarafıma 4 aydır verilmeyen kredinin tamamının ve kredi alma hakkımın iade edilmesi gerekiyordu ancak sonuç sonrası kredi yatırılmadı.”

HUKUKİ DEĞİL POLİTİK BİR KARAR

8 Ekim tarihli dosya ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yürütmeyi durdurmaya itiraz ettiğini söyleyen ODTÜ öğrencisi Gözlügöl: “Bakanlık bir önceki karar ile bana kredimin iadesini yapması gerekirken bunu yapmayıp itiraz etti. Normalde usulü şudur ki yürütmeyi durdurma gelir, kredi iade edilir; itiraz edilir, itiraz kabul edilip karar bozulur, bana iade edilen kredi benden geri istenir. Ancak süreç ve verilen karar o kadar politik ki bakanlık itirazdan kendi lehine sonuç çıkacağını bildiği için kredimi yatırmadı. Bu meblağ da karşılıksız verilmiyor. Ben bu meblağı mezun olduktan sonra faiziyle geri ödüyorum. Yani faşizmin kurumsallaştığını bu politik kararlardan bile anlıyoruz. Artık anayasal süreç değil politik süreç işliyor. Mahkemeler adaletin değil politik tarafın mekanizması olmuş durumda. Devletin her zerresine sızmış ve ele geçirmiş bir faşizmden bahsediyoruz. Hukuksuzluk da elbette bu ele geçirilmişliğin bir sonucudur” şeklinde konuşuyor.

BAKANLIK DAHA ÖNCE DE YAPTI

Bakanlığın çok ciddi hak ihlallerini politik kararlar veren mahkemelerle birlikte yaptığını ifade eden Gözlügöl, şunları ekledi: “Daha önce de bakanlığın itirazı ile kararın bozulduğu ve KYK kredisini alamamış arkadaşlar oldu. İtiraz sonuçlanınca bunlardan biri de ben olacağım büyük ihtimalle, ancak bunun bu kararla kalmayacağının temennisini veriyorum. Ben kampüs hakları, öğrenci hakları için mücadele eden bir aktivistim. Bizleri zapturapt altına almaya çalışan bu politik kararlara boyun eğmeden AİHM'e kadar gideceğimin bireysel teminatını vermeden edemiyorum. Bu kararlar politik hak ihlalleridir ve mücadele edilmesi şarttır.”