DBP’li Uyar: Salgın bahanesiyle hücre kararı infazdır

Hapishanelerde AKP hükümeti tarafından yoğunlaştırılan işkence ve infazları değerlendiren DBP Van İl Eşbaşkanı Çetin Uyar, Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanı olması ile cezaevlerinde artan baskılara dikkat çekerek duyarlılık çağrısında bulundu.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van İl Eş Başkanı Çetin Uyar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit politikalarını, cezaevlerinde son günlerde ardı arkası kesilmeyen ölüm haberlerini ve bununla paralel artan baskı ve işkenceleri ANF’ye değerlendirdi.

“23 yıldır İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit bugün bütün Türkiye cezaevlerine yayılmıştır” diyen Uyar,  tecridin sadece cezaevlerinde değil bütün toplum üzerinde uygulandığını kaydetti.

KARANTİNA ADI ALTINDA HÜCRE CEZASI

Cezaevlerinde hasta tutsaklara yapılan birçok işkence yöntemine dikkat çeken Uyar, işkencenin sadece fiziki olmadığını ve farklı yöntemlerle uygulandığına vurgu yaptı,  ince arama, kitaplara el koyma, aile ile telefon görüşmelerinin yasaklanması,  aile ziyaretlerine yönelik yasaklama gibi birçok yöntemin hayata geçirildiğini aktaran Uyar, “Tüm bunların sonucu olarak bir yıldır cezaevlerinde ölümler arttı. Arkadaşlarımızın salgın döneminden beri cezaevi yönetimi, Adalet Bakanlığı; tutsaklara maske, hijyen malzemesi bile vermedi. Bu şartlarda COVID-19 hastalığına yakalanan arkadaşlarımıza hastane dönüşü ‘karantina’ adı altında 14 günlük hücre cezası veriliyor. Arkadaşlarımız orada tansiyondan, kalp krizinden yaşamını kaybedebilir. Bu ölümlerin sorumlusu Adalet Bakanlığı ve cezaevi yönetimidir. 14 günlük hücre kararı aslında bir infazdır” diye konuştu.

HASTA TUTSAKLAR DOKTORA GÖTÜRÜLMÜYOR

Hasta tutsakların cezaevlerinde doktora bile götürülmediğini ve bu şekilde yaşam haklarının elinden alındığını kaydeden Uyar; “ Sistemin, devletin, AKP hükümetinin cezaevlerine yoğunlaştığını görüyoruz. Ben de tutuklu ailesiyim ve oğlumla aylardır görüşemiyorum. Bu durumu kabul etmedik, etmiyoruz ve etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

BASKILAR BEKİR BOZDAĞ’LA DAHA DA ARTTI

Cezaevlerinde sevk adı altında yapılan sürgünlere de değinen Uyar, şunları söyledi: “Cezaevlerinde şu anda sevk adı altında sürgünler yaşanmaktadır. Sadece tutuklulara değil tutuklu ailelere de işkence yapılmaktadır. Bu zorbalığı kabul etmiyoruz. Cezaevlerinde şu anda hastalığı ilerlemiş Aysel Tuğluk gibi binlerce hasta tutsak için ATK ‘Cezaevinde kalabilir’ kalabilir kararı veriyor. ATK güvenirliğini yitirmiştir ve hükümetin politikaları doğrultusunda kararlar vermektedir. Özellikle Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanı olması ile beraber cezaevi şartları daha da ağırlaştı. Bu bir rastlantı değil ve bilinçli bir politikanın sonucudur. Salgınbahanesiyle tecrit meşru kılınmak isteniyor. Tutsaklar zaten dört duvar arasında tutukludur. Bunun ötesinde yapılan şeyler zalimlik olur. Buradan Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını ve hasta tutsakların tahliyelerini talep ediyoruz.”