Demokratik Halk İnisiyatifi, 1 Mayıs alanlarına çağırdı

Demokratik Halk İnisiyatifi, 1 Mayıs alanlarına çağırarak, "Artık durmak, tereddüde girmek yok. Kürtlerin ve dostlarının bulunduğu her yerde kavgamız kesin, keskin, sınırsız ve mutlaktır" dedi.

Demokratik Halk İnisiyatifi tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Kürdistan özgürlük mücadelesi tarihi bir aşamadan geçiyor. Direnme, kazanma ve özgürlük savaşı kader belirleyici bir noktaya gelmiştir. Zap, Metina ve Avaşîn seferi düşman açısından da Kürdistan halkı açısından da 'son savaş' diyebileceğimiz kadar keskin bir dönemeçten geçiyoruz. Bu savaşı kim kazanırsa savaşın genelini de o kazanmış olacaktır" denildi.

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"Yani bu savaş aynı zamanda bir kader, var olma ile yok olma savaşıdır. Kürdistan halkı ya bir bütün olarak imha olacak, tıpkı Ermeni halkı gibi büyük bir soykırımdan geçirilecek ya da dünya halkları gibi onurlu ve özgürce tarihteki yerini alacaktır. Evet, zaman Kürt halkı için artık keskin bir kılıç gibidir. Ya gaflet uykusunda kalıp kendi boynunun vurulmasına izin verecek ya da soykırım konsepti ile topyekün bir savaşa girişen düşmanının boynunu gövdesinden kesip atacaktır. Ara tonlar yoktur, 'ya siyah ya beyaz', 'ya hero ya mero' denilen bir zaman dilimindeyiz. En ufak bir duraklama, pasifist tutum, karamsar, tereddütlü yaklaşımlar kesinlikle hazırlanan soykırım konseptine onay verme anlamına gelecektir. Eğer soykırımı yaşamak istemiyorsak o zaman tereddüde, muğlaklığa, geri çekilmeye, acabaları yaşama gibi bir gaflete değil, Kürdistan halkının ve Başkan Apo'nun keskin bir kılıcı olarak düşmanın karşısına çıkalım.

Kürdistan gerillası düşman karşısında dimdik durmaktadır. Eline almış olduğu Başkan Apo'nun keskin kılıcı ile düşmana, işgalciye ve sömürgeciliğe aman tanımadan büyük bir kahramanlıkla savaşmaktadır. Tehlikede olan Kürdistan halkını, büyük bir irade gücüyle Kürdistan'ı canlarının pahasına da olsa savunuyor. Zap'ta, Metinan'da, Avaşin'de, Garê'de, Kandil'de, Kuzay'de, kısacası Kürdistan gerillasının bulunduğu her yerde düşmana aman verilmiyor. Düşmanın her türlü saldırısına rağmen gerilla büyük bir fedai ruhla direniyor...

'TÜRK DEVLETİ İLE KDP ARASINDA HİÇBİR FARK YOKTUR'

Bugün büyük bir bela olan, Kürdistan'ı savunan gerillanın kanına giren sadece Türk devleti değil, KDP ve Barzani Ailesi denilen ihanet çetesi de gerillanın kanına giriyor. Düşman ile birleşen, düşman ile birlikte gerilla mevzilerine saldıran, düşman ile birlikte gerillanın askeri malzemesine el koyan Barzani Ailesi'ne karşı da duruşumuz açık ve net olmalıdır. Artık Barzani Ailesi Türk devleti ile birliktedir. Ha Erdoğan ha Mesud, Hakan Fidan ha Mesrur Barzani, ha Süleyman Soylu ha Neçirvan Barzani, aralarında hiçbir fark yoktur.
Konuştukları dilin dışında aralarında tek bir fark yoktur. Zaten Güney Kürdistan'ı Ankara'nın bir eyaleti haline getirdiler, Güney Kürdistan'ı tamamen Türk devletine peşkeş çekmişlerdir. Güney'in tüm şehirleri ve köyleri nerdeyse düşmana teslim etmişlerdir. Bu nedenle artık düşman düşmandır, adı sanı, dili fark etmemektedir. Türk devletine karşı nasıl ki duruşumuz dik ve keskin olacaksa Barzani Ailesi'ne karşı da duruşumuz dik ve keskin olmalıdır....

'1 MAYIS ALANLARINDA GERİLLAYI SELAMLAYALIM'

Kürdistan'ın dört bir yanında kavgamızı, mücadele ve direnişimizi yükseltme görevi ile karşı karşıyayız. Artık durmak, tereddüde girmek yok. Kürtlerin ve dostlarının bulunduğu her yerde kavgamız kesin, keskin, sınırsız ve mutlaktır. Bu bağlamda Avrupa'da bulunan halkımızın ve dostlarımızın da yarın Avrupa'nın her yeri de kutlanacak olan Dünya Emekçiler Bayramı 1 Mayıs'a katılımı sınırsız ve mutlak olmalıdır. 1 Mayıs yürüyüşlerinin yapılacak meydanlarda direnen gerillamızla omuz omuza dünya emekçiler gününü kutlayalım. Bayraklarımızla, flama ve pankartlarımızla dostlarımızla birlikte Kürdistan'ı savunalım. Kürdistan namusumuz ve şerefimizdir. Namusumuzu ve şerefimizi barbar düşman karşısında canımız pahasına da olsa koruyalım. Gün bugündür, yarın yoktur. Düşman nasıl ki Dersim'de, Piran'da, Ağrı ve Zilan'da halkımızı soykırımdan geçirdiyse, bugün de aynı soykırımı yapmak istiyor. Önce gerillayı, sonra hareketimizin merkezini, ardından da halkımızın bulunduğu her yeri vurup soykırımını gerçekleştirecektir. Buna izin vermeyelim. Mücadele edersek, gerillayı yalnız bırakmazsak, işe, okula, eve değil mücadele alanlarına akarsak düşmanı mutlak anlamda yenebiliriz. Bir kez daha diyoruz ki yarın dostlarımızla 1 Mayıs alanlarında buluşalım, meydanları Kürdistan halkının mücadele alanlarına çevirelim..."