Egîd Garzan özgür dağlardan hiç ayrılmadı

Garzan’dan Zagros’a, Botan’dan Xakurkê’ye 27 yıl Kürdistan’ın her bölgesinde savaştı. Defalarca yaralandı ama özgür dağlardan bir an bile ayrılmadı. Tehlike nerdeyse oradaydı.

PKK'de binlerce kahraman, en zor şartlarda, imkanların olmadığı yerlerde yola çıkıp başarı üstüne başarı sağladı, gözünü kırpmadan canlarını feda etti ve bu kutsal mücadelenin devamlılığını sağladı. O kahramanlardan biri de Egîd Garzan’dır.

Egîd Garzan, 1975’te Kars'a bağlı Kağızman'da dünyaya geledi. Yurtsever bir ailede büyüdü. Ailesi, düşmanın Kürt halkına yönelik baskı ve zulmü nedeniyle Ankara'ya göç etmek zorunda kaldı. Egîd Garzan, Türkiye metropollerinde yaşamış olsa da kültüründen asla vazgeçmedi. Serhed’in direnişçi ve yurtsever kültürünü kişiliğinde inşa etti. Dayatılan köle hayatı asla kabul etmeyip onurlu bir yaşam arayışına girdi. Türk devletinin 1990'lı yıllarda Kürt halkına zulmünün artması ve Kürt halkının mücadelesinin de büyümesiyle birlikte PKK ile tanıştı.

GARZAN’DAN GARÊ’YE KADAR SAVAŞTI

Egîd Garzan, 1993’te Garzan bölgesinden gerilla saflarına katıldı. Bunun için Garzan soyadını aldı. İlk gerilla deneyimini de Garzan bölgesinde yaşadı. Hem askeri alanda hem de ideolojik alanda kendini geliştirdi. Yıllarca Garzan’da başarılı eylemler gerçekleştirdi. Garzan’dan sonraki mücadele alanı Zagros oldu. Zagros'ta 18 yıl ara vermeden düşmana ağır darbeler indirdi. Başarılarıyla destan yazdı. Daha sonra Zap, Kandil, Garê de başarılarına tanıklık etti. Zap’taki savaşta önemli rol oynadı; Komutan Reşîd Serdar ile birlikte büyük bir direniş sergiledi. Komutan Reşîd Serdar'ın önce savaşçısı, ardından yetenekli bir komutanıydı.

27 YILLIK KESİNTİSİZ MÜCADELE

PKK'de yoldaşı için hiç çekinmeden canını feda etme gerçeğini, yoldaşlık pratiğiyle de teyit etti. Pek çok eylemde yaralı arkadaşlarını kurtarmak için tereddüt etmeden çatışmalara girdi. Zagros'taki uzun yılların ardından Botan’a geçti. En büyük hayali Botan’a gitmek olduğu için, bunun kendisine ödül olarak gördü. Büyük bir heyecan ve coşkuyla Botan’a ulaştı ve burada da pratiğini sergiledi.

Botan'dan sonraki durağı Xakurkê oldu. 27 yıllık gerilla yaşamında bu kutsal topraklarda adım adım yol aldı. Her adımını özgürlük aşkıyla attı. Defalarca yaralandı ama özgür dağlardan bir an bile ayrılmadı. Tehlike nerdeyse oradaydı.

HER ZAMAN ULUSAL BİRLİĞİ ESAS ALIRDI

Önderliğe, şehitlere ve Kürt halkına bağlılığı büyüktü. THayatı boyunca Rêber Apo felsefesini ve şehitler çizgisini esas aldı. Her zaman yoldaşlarına da güç ve moral kaynağı olabildi. Kürt ulusal birliğinin tavizsiz savunucuydu. Kuürdistan'ın birliği ve bölünmezliği tartışmasızdı. Görevi başındayken Ağustos 2020’de ihanetçi Kürtlerin iş birliği ile Türk devlet saldırısı sonucu şehitler kervanına katıldı.