Meclis Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, Türkiye’nin 94 milyarlık sağlık bütçesiyle OECD sonuncusu olduğunu ama bütçenin yüzde 75’ni direkt veya dolaylı olarak savaşa ayırdığını vurguladı.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden “2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi”nde Sağlık Bakanlığı için 116 milyar 37 milyon 461 bin TL ayrıldığı yazıldı.

Sağlık Bakanlığı bütçesi, 25 Kasım günü görüşülecek.

Meclis Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, geçen yıla oranla daha kötü bir bütçe olduğunu ve söylendiği gibi sağlığa 116 milyar değil, 94 milyar TL’nin ayrıldığının altını çizdi.

Sağlığa ayrılan bütçede toplamda 22 milyar TL’nin Şehir Hastaneleri ile bazı kira bedellerine ayrıldığını kaydeden Eksik, “Geçen yıla oranla yüzde olarak gayrisafi yurt içi hasılaya oranladığınız zaman 5.7’den 6.6’ya çıkarıldı. 6.6’ya yükselmesinin sağlık açısından hiçbir etkisi olmayacaktır. Tıbbi malzeme ve aynı zamanda ihraçların birçoğu döviz kuruna bağlıdır. Hiçbir şekilde bu artışın bir anlamı olmayacak” dedi.

ASLINDA BÜTÇENİN YÜZDE 75’İ SAVAŞA

Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında sağlığa ayırdığı bütçede sonuncu olduğunu hatırlatan Eksik, savaşa ayrılan bütçenin de göründüğünden daha fazla olduğunu kaydetti.

Eksik, şöyle devam etti: “Türkiye’nin toplam bütçesi 1 trilyon 750 milyardır. Yüzde 75’i savaşa ayrılmıştır. Sadece Milli Savunma Bakanlığı ya da İç İşleri Bakanlığı ve onlara bağlı kuruluşlara baktığınız zaman yüzde 30’unu görürsünüz. Bilim ve Teknoloji Bakanlığı bütçenin çoğunu savaş için ayırıyor. Çünkü tıbbi cihaz ürettik, MR cihazı ürettik diyemiyorlar. Oksijen cihazı, mekanik vantilatör ürettik diyemiyorlar; İHA, SİHA, tank, top ürettik diyorlar. Ağızlarını açtıklarında AKP iktidarının siyasetçileri ya da hükümetin yetkilileri bunları ürettiklerini söyler. Kesinlikle bütçenin diğer bakanlıklara ayrılan kısmı da aslında dolaylı olarak savaşa aktarılıyor. Sağlık Bakanlığı bütçesinin yatırım planlarını açıklarken Malatya’ya, Iğdır’a hastane yaptık, demiyor; El-Bab’a, Efrîn’e, Somali’ye hastane yaptık, diyor.”

800 BİN SAĞLIK PERSONELİ ATAMA BEKLİYOR

Eksik, iktidarın savaş ve güvenlikçi politikalarının sağlık personeli atamalarına da yansıdığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Sağlık Bakanlığını atama için beklettiği kişi 350 bin kişiden çok daha fazla. 39 branştan 800 bine yakın bir rakamdan bahsediyoruz. Onlar sadece sağlık alanını hemşire, doktor veya ebe gibi personellerden ibaret olduğunu zannediyor. Oysa diyetisyeninden tıbbi sekreterine, hasta bakıcısına kadar hepsi kalifiyedir, diploma sahibi insanlardır ve atama bekliyorlar. Şunu net belirtmek gerekir; mevcut atamalar ya da mevcut atanan kişilerin sayısıyla sağlık alanındaki o yük kaldırılamaz. Bir an önce ataması yapılmayan insanların ataması yapılmalıdır. Son dönemde hekimleri, eczacıları vs. güvenlik soruşturmaları ve KHK’larla işten atma durumu söz konusudur. Bunun yarattığı bir beyin göçü de var. Şehir Hastanelerinin yükü de bu insanların atanmasını engelliyor. Bütçenin bir çoğu adeta hortuma dönüşmüş Şehir Hastanelerine gidiyor. 40 bin atamadan bahsettiler ama yapmıyorlar. Türkiye’de OECD ülkeleri arasından 100 bin kişiye düşen hemşire sayısı 24 kişidir. Hekim açısından baktığımızda hekimlerin hastayla karşılaşma oranı, ortalamanın 2 buçuk katı orandadır.”

PARASIZ, EŞİT, ANA DİLDE SAĞLIK

HDP’li Habip Eksik, Türkiye’nin üçüncü yolu, demokrasi ittifakının en önemli gücünün partisi olduğunun altını çizerek, HDP’nin Türkiye’nin sağlık sorununa ilişkin çözüm önerilerini de paylaştı: “HDP’nin sağlıkla ilgili değerlendirmesi şudur; sağlık ticari bir metadan çıkarılmalıdır. Bugün Türkiye’de hasta=müşteri olarak görülüyor. Sağlık, adeta satılıyor. Bize göre; sağlık toplumsallaşmalı ve demokratikleşmelidir. Tekçi zihniyet, merkezden bir politika belirliyor. Halkı hiçbir şekilde dikkate almıyor, örgütlenmesine alan tanımıyor. Türkiye’de sağlık turizmi diye bir alan açtılar. Oysa sağlık evrensel ber haktır. Herkese eşit sunulmalıdır. HDP bunları savunuyor. Sağlığın parasız, eşit, ana dilde sağlanması gerektiğine inanıyor. Sağlık emekçilerinin 3600 ek gösterge talepleri karşılanmalı. Hekimler sabit ücretle 7200 ek gösterge istiyor. Performansa dayalı bir ödemenin kendilerine bir fayda getirmediğini görüyorlar. Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan ve Şehir Hastanelerinden, döviz bazlı kira bedelinden vazgeçilmelidir.”