Alevi örgütlerinin çağrısıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlenen Demokrasi ve Laiklik Buluşmasına yüzlerce kişi akın etti.

HDP ve CHP milletvekillerinin katıldığı buluşmaya çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi destek verdi. Buluşmada hep bir ağızdan eşit yurttaşlık ve inanç özgürlüğü talep edildi. Zorunlu din dersinin kaldırılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapatılması ve cemevlerinin ibadethane statüsüne kavuşması istendi.

Sık sık, “ Alevilik haktır, Aleviler halktır”, “ Eşit yurttaşlık istiyoruz”, “ Tarikat cemaat istemiyoruz”, “ Faşizme karşı omuz omuza“, “ Direne direne kazanacağız” sloganlarının atıldığı buluşmada, direnen Farplas ve Yemeksepeti işçiler selamlandı. Sanatçılar tarafından deyişler söylendi, halaylar çekildi.

Ortak açıklamayı okuyan Nilgün Mete, demokrasiyi, laikliği, özgürlüğü, adalet ve eşitliği isteyenler olarak bugün ülkemizin dört bir yanında meydanlarda olduklarını belirterek sözlerine başladı.

Büyük ekonomik ve siyasi krizden geçildiği memlekette, sağlıkta ve hukukta çöküş olduğunu , geçinemeyen milyonların ekmek, adalet ve özgürlük istediğini vurgulayan Mete, “AKP-MHP İktidarı, sorumlusu olduğu siyasal ve ekonomik krizin bedelini topluma fatura ediyor. Her geçen gün daha da derinleşen krizler cenderesinden çıkış için, bu gidişata hayır diyen tüm kesimlere karşı zam, zulüm, baskı, şiddet politikalarıyla güç göstererek, tehdit ederek, zor kullanarak, daha fazla iktidarda kalmaya, faşist bir rejimi tahkim etmeye çalışıyor. Bu politikaların yansıması ülkemizde ve dünyada savaşa yol açmaktadır. Bunun en açık göstergesi bugün Ukrayna’da yaşanmaktadır” dedi.

Mete, bir yandan işçi ve emekçiler hakları gasp edilip güvencesizleştirdiğini, insanların donarak öldüğünü, gençlerin intihara itildiğini, diğer yandan ise İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesiyle kadına yönelik erkek şiddetinin önü açıldığını, çocukların istismara maruz bırakıldığını, göçmen ve mülteciler ırkçılık, milliyetçilik ve şovenizmin körüklenerek hedef gösterildiğini hatırlattı.

Doğanın talan edildiğini, halklar ve inançlar kimlikleri, dilleri, kültürleri, inançları dolayısıyla asimilasyona uğradığını vurgulayan Mete, bu saldırılar altındaki kimliklerden Alevilere zulme uyguladığını, inançların kutsalına saldırıldığını, bir de üstelik silahla fotoğraf vermekten geri durulmadığını hatırlattı. Cem Evlerinin ibadethane değil, ticarethane ve konut statüsü kapsamında tutulup Alevi inancına yönelik asimilasyon ve ayrımcılık politikalarına her gün bir yenisinin eklendiğini belirtti.

1950’lerden itibaren okullarda seçmeli olarak uygulanan din derslerinin, ABD destekli 12 Eylül faşist darbesinin şefleri tarafından hazırlanan 1982 Anayasası ile zorunlu hale getirildiğini anımsatan Mete, darbe sonrası kurulan sağ iktidarların; tekçi, asimilasyoncu, inkarcı, cinsiyetçi eğitim sistemini inşa edip bunun üzerinden yükseldiklerini söyledi. Yine tarikatçı vakıfların isteğiyle seçmeli dersler adı altında 4 tane daha dinsel içerikli dersin müfredatta zorunlu hale getirildiğini hatırlatan Mete, hükümetin bununla da yetinmediğini; 1-3 Aralık 2021’de Milli Eğitim Şura Toplantısında 4-6 yaşındaki anaokulu çocuklarına da din dersi verilmesi tavsiye edildiğini dile getirdi. “Biliyoruz karşı çıkmazsak bu sadece tavsiye karar olarak kalmayıp, 3 Mart’ta Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kesinleşmiş olarak karşımıza çıkacak” diyen Mete, iktidarı uyardı: “Alınan bu karar, ‘’Çocuğun Üstün Yararı’ ilkesine aykırı olduğu gibi, başta Aleviler olmak üzere farklı inançta veya dini inancı olmayan milyonlarca insanın çocuklarının asimilasyonunu hedefleyen, aynı zamanda pedagojik anlamda da çocuğun sağlıklı gelişimine ket vuran bir karardır. Bu kararda ısrar edilirse Alevi toplumu olarak sivil itaatsizlik de dahil olmak üzere itirazlarımızı dile getiren eylemliliklerimizi daha da büyüterek devam edeceğiz.”

Devletin görevinin her türlü inanca, inananlar ve inanmayanlara karşı aynı mesafede durmak ve çok dilli, çok inançlı ve çok kültürlü olan coğrafyada, her toplumun ihtiyacına yönelik eğitimi ulaşılabilir hale getirmek olduğunu ifade eden Mete, “Bu bağlamda eğitimin amacı tüm eşitsizlikleri ortadan kaldırarak inanç ve vicdan özgürlüğünü güvence altına almaktır. Tekçi, inkarcı, asimilasyoncu, cinsiyetçi eğitime karşı çocukların birer özne kabul edildiği, çocuk haklarının korunduğu, herkesin erişebildiği, her çocuk için eşit koşullarda bilimsel, laik, anadilinde ve kamusal eğitimin bütün koşulları bir an önce hazırlanmalıdır” dedi.

Tekçi, cinsiyetçi, ötekileştirici, laik olmayan, bilimden uzak ve asimilasyoncu eğitimi kabul etmeyeceklerini vurgulayan Mete, “Gücümüz birliğimizde! Susmuyoruz, sessiz ya da seyirci kalmıyoruz. AİHM kararları derhal uygulansın ve zorunlu din dersleri kaldırılsın! Okul öncesinde din dersi dayatmasını kabul etmiyoruz. Laik bir ülkede Diyanetin İşleri Başkanlığı gibi bir kurum olmamalıdır. Demokratik, özgürlükçü, halkçı, laik bir eğitim ve ülkeyi kurmak için bu yıkım kararını hep birlikte durduracağız!

Açıklamanın ardından deyişler eşliğinde halaylar çekildi. Öte yandan eylem sonrası 68 kuşağının önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın resmini taşıyan 6 kişinin gözaltına alınması dikkat çekti.

Çağrıcı kurumlar:

- Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Alevi Vakıfları Federasyonu (AVF), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Demokrasi İçin Birlik Platformu (DİB)

Katılımcı kurumlar:

-EĞİTİM SEN, KESK, EMEP, TİP, TÖP, Yeşil Sol, SODAP, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), - Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Devrimci Kızılbaş Hareketi, Anadolu Kadın Hareketi, Yol Erenleri, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED), AKA -DER (Anadolu Kültür Ve Araştırma Derneği), Kaldıraç, Alevi Kadınlar Birliği, VELİ -DER, Halkevleri, Demokrasi İçin Birlik ve Dayanışma Sosyal Medya Platformu, Jinenps Gazetesi