Espiye ve Bafra cezaevlerinde çok sayıda hak ihlali
ÖHD, Espiye L Tipi ile Bafra T Tipi cezaevlerinde çok sayıda hak ihlalinin tespit edildiğini açıkladı. Kürtçe düşmanlığının yapıldığı cezaevlerinde sağlık hakkı da gasp ediliyor.
ÖHD, Espiye L Tipi ile Bafra T Tipi cezaevlerinde çok sayıda hak ihlalinin tespit edildiğini açıkladı. Kürtçe düşmanlığının yapıldığı cezaevlerinde sağlık hakkı da gasp ediliyor.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mêrdîn Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) binasında Giresun Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi ile Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’ne ilişkin 6 aylık hazırladığı ihlal raporunu açıkladı.
Berivan Orhan tarafından okunan raporda Espiye L Tipi Kapalı Cezaevindeki ihlaller şöyle sıralandı:
“*Ağız içi aramanın özellikle son 2 yıl çok katı bir şekilde dayatılmasından dolayı aramayı kabul etmeyen mahkumların hiçbir şekilde hastaneye gidemediği aktarılmıştır.
*İdare ve Gözlem Kurulunun katı tavrı ile mahpusların tahliyesi sürekli bir şekilde ertelenmekte, 30 yıllık mahpuslar bile tahliye edilmediği aktarılmıştır. Son Üç ay içinde 7 mahpusun İdare ve Gözlem Kurulunun soyut, hukuka aykırı ve iyi halli olmadığı gerekçesi ile 6 ay tahliyeleri ertelenmiştir.
*12.02.2024 tarihinde kurum müdürü, 50 gardiyanla beraber koğuşlara giderek açlık grevinde olanları ‘Ya grevi bırakırsınız ya da hepinizi ayrı ayrı odalara koyup tecrit ettiririm’ şeklinde tehdit ettiği aktarılmıştır.
*İdare tarafından temiz içme suyu verilmemekte, mahpuslar kantinden satın alındığı aktarılmıştır.
*Açlık grevi döneminde grevde olanlara meyve suyu verilmemekte, mahpuslar kendi imkanlarıyla aldığı aktarılmıştır.
*Açlık grevine giren mahpuslara günlük sağlık takibi sağlıkçı da olan gardiyan tarafından yapıldığı aktarılmıştır.
*32 yıllık mahpus A.Z. 50 kiloya düşmüş olup epilepsi hastalığı ve birçok kronik hastalığı olmasına rağmen tahliye edilmiyor, ağız içi aramadan dolayı hastaneye de gidemediği aktarılmıştır.
*Mahpus R.E. zihinsel engel raporu bulunmasına rağmen tahliye edilmediği aktarılmıştır.
*Kantin fiyatları ve elektrik faturaları çok yüksek olup mahpusların ekonomik koşullarını zorlaştırdığı aktarılmıştır.
*Mahpusların mektuplarına özellikle Kürtçe kelimelere sansür uygulandığı aktarılmıştır.
*Kürtçe yayınların Bakanlık listesinde yer almadığı gerekçesiyle verilmediği, alınan yayınların ise geç verildiği, Yeni Yaşam Gazetesi ve Evrensel Gazetesinin verilmediği aktarılmıştır.
* Hapishanenin yanında taş ocağı olup tozu sürekli koğuşlara gelmektedir. Taş ocağından dolayı ciddi hava ve ses kirliliği oluştuğu aktarılmıştır.
*Kendi memleketlerinden, ailelerinden uzakta olan mahpusların sevk talepleri kabul edilmediği aktarılmıştır.”
Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevindeki ihlaller ise raporda şöyle yer aldı:
"*Ağız içi aramanın dayatılmasında dolayı mahpuslar hastaneye erişemediği aktarılmıştır.
*Son 3 aydır İdare ile görüşmelerde Müdür ile konuşurken ayağa kalkmaları, konuşmaları bitince oturmaları isteniyor.
*İdare ve Gözlem Kurulunun katı tavrı ile mahpusların tahliyesi sürekli bir şekilde ertelenmekte, 30 yıllık mahpuslar bile tahliye edilmediği aktarılmıştır.
*Son iki içinde mahpusların sadece psikoloğa çıkarıldıkları, İdare ve Gözlem Kuruluna çıkarılmadıkları fakat sanki Kurula çıkmış gibi işlem gördüklerini ve tahliyelerin en az 6 ay ertelendiği aktarılmıştır.
*Açlık grevinde olanların sağlık kontrolü hafta içi yapılıyor olup hafta sonu yapılmadığı aktarılmıştır.
*Pandemiden sonra mahpusların sosyal aktiviteleri neredeyse tamamen kaldırılmıştır. Spor etkinliği ayda 1 ve atölye etkinliği haftada 2 defa olmak şeklinde olup bunun dışında hiçbir etkinlik yapılmadığı aktarılmıştır.
*Koğuşlar değiştirilirken birçok kişisel not ve deftere el konulmuş Kürtçe olanlar halen verilmediği aktarılmıştır.
*Kürtçe yayınların Bakanlık listesinde yer almadığı gerekçesiyle verilmediği, alınan yayınların ise geç verildiği, Yeni Yaşam gazetesi ve Evrensel gazetesinin verilmediği aktarılmıştır.
*Kendi memleketlerinden, ailelerinden uzakta olan mahpusların sevk talepleri kabul edilmediği aktarılmıştır.
*Kantin fiyatları ve elektrik faturaları çok yüksek olup mahpusların ekonomik koşullarını zorlaştırdığı aktarılmıştır.
*Suriye uyruklu bir mahpusun mahkemece kendisine vasi atandığını, şuan vasisinin Avrupa'ya iltica ettiğini ve vasisi olmadığını beyan etmiştir.”