FEDA: Tehlikeli süreçteyiz, mücadeleyi ve birliği büyütmeliyiz

Türk devletinin Alevilere karşı kültürel soykırımı büyüttüğüne dikkat çeken FEDA, "Tehlikeli bir süreçteyiz, mücadeleyi ve birliği büyütmeliyiz" dedi.

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Tekçi ve inkârcı ulus devlet zihniyeti yüz yıl sonra Alevilere dönük yeni oyunların peşindedir. İnkâr, katliam, asimilasyon ve soykırımla ortadan kaldıramadığı Aleviliği kendine göre tarif eden, devlet ve iktidarın çıkarına uygun Alevilik yaratmaya çalışan, kendine göre şekil vermek, yeni gömlek biçmek isteyen bu anlayışı reddediyor, kabul etmiyoruz" denildi.

'ALEVİLERİN ÖNCELİĞİ KÜLTÜREL SOYKIRIMA KARŞI MÜCADELE OLMALI'

Açıklamada şunlar da kaydedildi:

"Devlet, Erdoğan üzerinden Alevileri tamamen kontrol ve denetim altına almak, devletin Alevisi olmayan, direnen örgütlü Alevi mücadelesini tasfiye etmek istiyor. Bu anlamda devletin kültürel soykırım amaçlı atmak istediği bu adıma karşı ön almaya çalışmak her sürekten Alevilerin önceliği olmalıdır. Sürek ve kurumsal farklılıklarımıza bakmaksızın oldukça tehlikeli bir sürecin arifesinde olduğumuzun duyarlılığıyla bu sürece yaklaşmamız gerektiğine inanıyoruz.
Erdoğan’ ın 'Bakanlığa bağlı Alevi Bektaşı Kültür ve Cemevleri Başkanlığı’nı kuracağız' söylemi devletin inkârından daha da tehlikelidir. Çünkü tekçi, inkârcı ve katliamcı devletin bakanlığına bağlı kültür ve Cemevi başkanlığı üzerinden Alevi inancının hak ve hakikatinin yaşatılması ve sürdürülmesi asla söz konusu olamaz.

 Devlet, Alevilerin muhalif örgütlü gücünden korktuğu için karşısına almak yerine, denetimine ve kontrolüne almak amacıyla bu hamleyi atmaktadır. Eğer samimi olmuş olsaydı, Aleviliğin kendine özgü bir inanç olduğunu söyler, inanç ocaklarını yasaklamaktan ve dağıtmaktan vazgeçer, Pîrlerin inancın yol önderleri olduğunu kabul ederdi. Yapması gerekenler yerine; bakanlığa bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevleri Başkanlığını kurmak istemesi, Alevileri zapturapt altına almak, kültürel soykırımla Alevileri başkalaşıma uğratmak, Alevi inancını Sünni İslam’a tabi bir tarikat örgütlenmesi içine çekmek istemesindendir.

Alevilerin bu projeye kanması ve iknâ olması halinde Alevi inancından eser kalmayacağını iyi bilmemiz gerekiyor.

Zalimin sofrasının kırıntıları değil, meşru demokratik Alevi yolunun hak ve hakikatini yaşamak ve sürdürmek istiyorsak demokrasi mücadelesinde birlikte olmaktan başka yolun olmadığının bilinci ile bu sürece yaklaşmalıyız."