ürk devletinin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yönelik kimyasal silah kullanımına dair görüntüleri değerlendirdiği için “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanıp yargılanan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın Çağlayan’da bulunan İstanbul 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Fincancı’nın tahliye edilmediği duruşma sonrası adliye önünde protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenlendi. Eyleme çok sayıda HDP ve CHP milletvekili, TTB Merkez Konseyi üyeleri, pek çok ülkeden uluslararası insan hakları örgütü temsilcileri ve siyasi parti temsilcisi de katıldı.  Eylemde, “TTB onurumuzdur” ve “Fincancı onurumuzdur” sloganları atıldı.

'DUVARLARINIZ BİZE VIZ GELİR'

Fincancı’nın avukatlarından Meriç Eyüboğlu ise bir hafta içerisinde 2’nci duruşmanın yapıldığına işaret ederek, “Biz bugünkü davanın biteceğini bekliyorduk ve aynı zamanda Şebnem Hocamızı alıp gitmek hayaliyle gelmiştik buraya. Ama mahkeme tutukluluk halinin devamına karar verdi” diyerek duruma tepki gösterdi. Mahkemenin karar gerekçesine değinen Eyüpoğlu, mahkemenin Fincancı’nın tutukluluk halinin makul süreyi aşmadığı düşündüğü için bu karara tepki gösterdiğini belirterek, “Mahkemeye göre 2 ay ne ki! Bu ülkede cezaevine girenin çok uzun süre kalması gerekiyor. Gördüğümüz tüm örneklerde bunu söylüyor çünkü” dedi. Eyüpoğlu, her şeye rağmen ısrarlarından  vazgeçmeyeceklerini belirterek, “Şebnem Hoca’nın söylediği gibi, duvarlarınız bize vız gelir, vız” ifadelerini kullandı.

Adliye önünde yapılan basın açıklamasını Türk Tabipler Birliği ikinci Başkanı Ali İhsan Ökten okudu. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’ın içinden geçtiği baskılara dikkat çeken Ötken, demokratik hukuk devleti ilkeleri ve bilim insanlarının mesleki özerkliği ilkesi hiçe sayılarak iktidar medyası tarafından hedef gösterildiğini söyledi.  Fincancı’nın hukukla bağdaşmayacak bir kararla tutuklandığının altını çizen Ötken, “Tutukluluğun devamı kararı ile gördük ki tümüyle siyasi hedef gösterme, sindirme ve susturma amaçlı kötülük hali devam ediyor. Demokrasi adına bu utanç verici hal kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

'TTB TEHDİT ALTINDA'

TTB’nin mesleki bağımsızlık ilkelerine yöneltilen bu tür antidemokratik müdahaleleri topluma verilmiş bir gözdağı olarak nitelendirdiğini aktaran Ötken, şöyle konuştu: “Üstelik mevcut iktidar bununla yetinmemiş TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınması için davaname düzenlemiş ve son süreçte de MK üyelerinin tümü hakkında soruşturma açmıştır.  Bütün bu gelişmelerden anladığımız TTB’nin örgütsel bütünlüğünün tehdit altında olduğudur. Hiç kuşku yok ki ‘TTB kapatılsın, adı değiştirilsin, yöneticileri tutuklansın’ çağrıları tesadüf değildir. Fincancı’nın serbest bırakılmamış olması, meslek örgütümüze ve yöneticilerine bu düşmanca tutum TTB’nin güçten düşürülmesi, sessizleştirilmesi, sağlık ortamına dair söz üretmemesi karşılığını bulmayacaktır. ‘Giderlerse Gitsinler’ diyenlere inat sağlığımıza, yarınımıza, demokrasiye sahip çıkacağız.  Fincancı derhal serbest bırakılmalı, TTB üzerindeki baskılar son bulmalıdır.”