İşçilerin DİSK’e bağlı Genel-İş’e tepkileri sürüyor. Son Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreçlerinde işçilere danışmadan işverenle düşük zam oranlarında anlaşma yaptığı belirtilen genel merkez, şimdi de kendisini eleştiren işçileri şubeleri aracılığıyla tasfiye etmeye çalışıyor.

Ek protokol talebini görmezden gelen sendikayı dövizli eylemle protesto eden Kadıköy Belediyesi’nden 13 işçi, üye oldukları İstanbul Anadolu 1 No’lu Şube yönetimi tarafından “Sendikanın ahlak ve ilkelerine aykırı davranmak” iddiasıyla disiplin kuruluna sevk edildi. Bu duruma belediye önünde tepki gösteren ve savunma yapmayacaklarını ilan eden işçiler, dün İstanbul Anadolu 1 No’lu Şube’ye cevaben hazırladıkları üç sayfalık yazılı metni teslim etti.

‘TÜZÜĞÜ SENDİKA YÖNETİMİ ÇİĞNİYOR’

ANF’ye konuşan disipline sevk edilen öncü işçilerden Kadim Fırat, Genel-İş tüzüğünün 4. maddesinde sıralanan ilkeleri işçilerin değil bizzat sendika yönetiminin çiğnediğini vurguladı. 2007 yılından bu yana Kadıköy Belediyesi’nde çalışan Fırat, 2018’den bu yana iktidar tarafından verilen kadro sözünün tutulmasını bekleyen yüz binlerce belediye işçisinden biri.

İTİRAZ EDENİ DİSİPLİNE SEVK EDİYORLAR

Bu noktaya adım adım gelindiğini belirten Fırat, Kadıköy Belediyesi’nde 2021 yılındaki grev sürecinde, sendikanın TİS görüşmelerinde işçilerden habersiz bir gecede yüzde 8 zamda anlaşması yetmiyormuş gibi, o dönemde yüzde 124’ü bulan enflasyona karşın ek protokol imzalamayacağı yönündeki genel merkez kararını da işçilerle paylaşmadığına dikkat çekti. İşçi temsilcileri aracılığıyla ek protokol taleplerini defalarca aktardıklarını anlatan Fırat, son çare olarak DİSK’in hayat pahalılığına karşı Kadıköy’de yaptığı bir eylemde ek protokol taleplerini taşıdıkları dövizlerle ilettiklerini ifade etti. Eylemde ek protokol dövizleri açmaları ve sendikayı göreve çağırmaları gerekçe gösterilerek önce 8 işçi temsilcisinin görevden alındığını, eyleme katılan 5 işçiyle birlikte disiplin kuruluna sevk edildiklerini anlattı.

‘MÜCADELECİ DİSK’Lİ İŞÇİLERİN GELENEĞİ BUDUR’

Üstelik, “Sendikanın ahlak ve ilkelerine aykırı davranmak” gibi bir gerekçeyle disipline sevk edildiklerine işaret eden Fırat, şunları kaydetti: “Biz sendikanın ahlak ve ilkeleri açısından yanlış bir şey yapmadık. İşçiler olarak hakkımızı istediğimiz ve 2021 yılındaki TİS görüşmelerinde sendika başkanının bizden habersiz imza atmasını etik bulmadığımız için açtığımız dövizlerde, ‘DİSK kazığını mı yiyoruz?’ ve ‘Sendika ve işveren el ele işçi sefalete’ yazılı dövizleri açtığımız için disipline sevk edildik. Oysa nerede yaşarsanız yaşayın, emek dünyasında yer alan herhangi bir işçi bunları sormak zorundadır. Orada açılan dövizlerin hiçbiri işçi sınıfı mücadele tarihinde suç sıfatıyla yargılanamaz. Bunu yargılayanlar işçilerin vicdanında yargılanacaklar. İşçilerin yaratmış olduğu kültürde boğulacaklar. 2018’den beri ücretleri yüzde 50 düşmüş işçiler, TİS’lerle bu düşük ücretlerini ve sosyal haklarını bir türlü yükseltememelerinin sonucunu elbette ki soracaklar ve sendikaya sen ne yapıyorsun diye sorarlar. Benim haklarımı, hukukumu geliştir derler. Mücadeleci DİSK’li işçilerin de geleneği budur zaten, biz de bunu yaptık.”

‘ASIL ONLAR SAVUNMA YAPSIN'

Bu hukuksuz uygulama karşısında şubeye savunma vermediklerini aktaran Fırat, sonuçta yüz kızartıcı bir şey yapmadıklarını, enflasyonun bu kadar yükseldiği bir yerde işçi haklarını savunduklarını söyledi. İşçilerin Kadıköy ve ülke çapında yükselttiği mücadelenin Genel-İş bürokratları tarafından cezalandırıldığına dikkat çeken Fırat, “Burada işçi damarını zayıflatacak ve onları kendi bürokratik aygıtları üzerinden ezecek bir strateji izliyorlar. Biz buna boyun eğmeyeceğiz. Bu açıdan bir savunma söz konusuysa onların vermesi gerekiyor. TİS’lerde işçileri mahkûm ettikleri, ek protokol talebini görmezden geldikleri, sendika içi demokrasiyi yok ettikleri ve seçilmiş işçi temsilcilerini görevden aldıkları için öz eleştiri yapıp hesap vermeleri gerekiyor” dedi.

‘TASFİYENİN BİR GEREKÇESİ DE SEÇİM’

Genel-İş’te iki ay sonra delege seçimlerinin olacağını belirten Fırat, disipline sevklerin buna yönelik de olabileceğine işaret etti. Önce delegelerin, sonra şube yönetimlerinin ve ardından da genel merkezin seçileceğini anlatan Fırat, şöyle konuştu: “Seçimde bizim gibi uzun yıllardır emek mücadelesi içinde olan insanların yarattığı bir değer var ve bu değer işçi demokrasisini savunmak, işçinin enflasyon karşısında ezilmesine engel olmak, Türkiye çapında sömürü politikalarını aşağı çekmektir. Süreçlere işçi arkadaşlarımızı da dahil ettiğimiz için Genel-İş bunu tehlikeli buluyor ve bizim önümüzü kesmeye çalışıyor. O yüzden tasfiye edilmek istememizin bir gerekçesinin de seçim olduğunu düşünüyorum. Ama bunun genel bir politika olduğunu da düşünüyorum. Çünkü sesi çıkan herkesi susturmaya çalışıyorlar. Ama işçiler susmuyor. Kadıköy ve diğer belediyeler susmadı ve susmayacak.”

‘İŞÇİLERİ YÜZDE 20 ZAMMA MAHKÛM EDEMEZSİNİZ’

Bu gibi yöntemlerin başarılı olmayacağının altını çizen Fırat, önümüzdeki dönemde hem bu anti-demokratik uygulamalara karşı hem de sendikanın tüzüğünün değiştirilmesi için mücadeleyi yükselteceklerini vurguladı. "Bu çürümüş ve tek adam rejimine dönüşmüş sendika yönetimine karşı işçilerin bilinçlenmesinin çok önemli olduğunu" belirten Fırat, “Enflasyonun yüzde 180’leri bulduğu bir yerde siz işçileri yüzde 20 zamma mahkûm edemezsiniz. Bu şekilde sendikal mücadele sürdürülemez. Sendikal mücadele bizim gibi işçi temsilcilerinin ve öncü işçilerin yarattıkları değerlerle yükselir. Ve bu tabanda yer buluyor. Bu mücadeleci çizgi giderek hakim olmaya başlıyor ve bir şekilde insanlar önümüzdeki yıllarda daha çok ses çıkaracaklar. Korktukları da bu, bu dalganın önüne geçmek istiyorlar ama bizi tasfiye ederek bu dalganın önüne geçemeyecekler” dedi.

‘DİSK'Lİ İŞÇİLER MÜCADELECİ GELENEĞİ SÜRDÜRECEK'

Sendika yöneticilerinin yüksek paralar aldığını ve bu konforlarının bozulmasını istemediklerini belirten Fırat, işçi aidatları üzerinden servet edinmenin bir sendikacı açısından utanç verici olduğunu söyledi. Bunun böyle gitmeyeceğini vurgulayan Fırat, DİSK’li işçilerin sendika bürokratlarına rağmen mücadeleci geleneği devam ettireceklerini kaydetti. Fırat, “Gece yarısı onay almadan işçi iradesini çiğneyerek TİS imzalamaktır suç olan. Biz zaten bu yönteme itiraz ediyoruz. Bu durum onları rahatsız ediyor. Ama biz mücadeleye devam edeceğiz” vurgusunda bulundu.