Gaspa karşı nöbette gazetecilerin katledilmesine tepki
Colemêrg Belediyesi’nin 3 Haziran’da gasp edilmesine karşı İstanbul’da yapılan eylemde, işgalci Türk devletinin gazetecilere yönelik SİHA saldırısı protesto edildi.
Colemêrg Belediyesi’nin 3 Haziran’da gasp edilmesine karşı İstanbul’da yapılan eylemde, işgalci Türk devletinin gazetecilere yönelik SİHA saldırısı protesto edildi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Colemêrg Belediyesi’ne el konulmasına karşı Beyoğlu’nda başlattığı nöbet, 68’inci gününde devam etti. Çok sayıda siyasi parti, sendika, kurum ve kuruluş temsilcisinin destek verdiği eylemde “Kayyum defol” tişörtü giyildi. Kürtçe, İngilizce, Arapça ve Türkçe olmak üzere 4 dilde “Kayyum defol” dövizi ve “Bijî berxwedana zindanan”, “Kayyum defol”, “Kayyum gaspına geçit vermeyeceğiz”, “Bijî berxwedana Colemêrgê” dövizleri taşındı. Ayrıca eylemde Kürtçe, Türkçe, İngilizce, Arapça yazılı “Colemêrg ya me ye” ve “Diren Hakkari, İstanbul seninle” pankartı açıldı.
Eylemde “Bijî berxwedana Colemêrgê”, “Direne direne kazanacağız”, “Kayyum gidecek biz kalacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı.
‘GAZETECİLERİN KATLEDİLMESİNİN SUÇLUSU KDP’DİR’
Barış Annesi Sabiha Bozan, yaklaşık üç aydır adalet nöbeti için Şişhane Meydanı’nda olduklarını hatırlattı. Kürt halkına yönelik irade gaspını tanımayacaklarını vurgulayan Saliha Bozan, “Barış Anneleri olarak bütün dünyaya ve Türkiye'deki siyasi partilere sesleniyorum; irademizi kimse gasp edemez, kimse bizi yok sayamaz. Bu gaspa karşı da sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kürtlere yönelik zulüm politikaları sadece kayyum politikalarıyla sınırlı değil, buna bağlı olarak Kürt halkının dilini, kimliğini yok saymak istiyorlar. Kürtler hiçbir zaman bu yasaklara sessiz kalmamıştır. Yaşanan bu baskıların yanı sıra bugünkü saldırılarda Kürt kadın gazeteciler katledildi. Bu katliamı kınıyorum. Bu katliamın sebebi Erdoğan ve KDP’dir” diye konuştu.
‘TARİHİMİZDE BAŞ EĞMEK YOKTUR’
DEM Parti Sultanbeyli ilçe yöneticisi Habip Sökücü de Başûrê Kurdistan’daki saldırıyı kınadı. Kürt halkına yönelik büyük saldırılar olduğunu kaydeden Sökücü, “Bizim tarihimizde asla baş eğmek yoktur ve hiç olmayacak. Bugün kayyum yasakları için buradayız fakat biz biliyoruz ki bu kayyum aynı zamanda Kürtçenin yasaklanmasıdır, Kürt kültürünün yasaklanması ve baskı altına alınmasıdır. Bugüne kadar bütün yasaklarla rağmen dilimizle konuşmaya devam ettik. Madem siz baskı ve sindirme politikalarıyla bizi susturmaya karar vermişsiniz, biz de buna karşı daha çok örgütleneceğiz ve mücadelemizi daha çok yükselteceğiz” dedi.
‘SİZE BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
Arnavutköy İlçe Eşbaşkanı Yavuz Kahraman da AKP iktidarının 25 yıldır Türkiye'nin barışına dair hiçbir politikasının olmadığını vurguladı. AKP iktidarının Kürt halkına yönelik savaş politikalarıyla kendi eksikliklerini kapatmaya çalıştığını belirten Kahraman şöyle devam etti: “DEM Parti bugün dünyaya rol ve model olacak üçüncü yol paradigmasını izliyor. Bizler demokratik moderniteyi sadece Kurdistan’da değil bütün dünyada hayata geçirmek istiyoruz. Bugün demokrasiden nasibini alamayanlar bizim eşbaşkanlarımızı yaka paça gözaltına alıyorlar, bunu kınıyoruz. Seyit Rıza’nın Şeyh Sait’in torunlarıyız. Kemal Pir ve Mazlum Doğanların yoldaşlarıyız, Sebahat Tuncel ve Gültan Kışanak’ın öğrencileriyiz. Onlar hiçbir zaman size boyun eğmedi, bizler de hiçbir zaman size boyun eğmeyeceğiz.”
Türk devletinin Başûr’a yönelik saldırılarına da değinen Kahraman, “İktidara ve bu ülkedeki vicdan sahiplerine sesleniyorum; bu ülkede savaş ve tecrit politikaları hiç kimseye fayda getirmez. Gelin demokrasi ve özgürlükler için mücadele edelim” dedi.