Gazi ve Ümraniye katliamlarında yaşamını yitirenler anıldı

Gazi ve Ümraniye katliamlarının 27. yıl dönümünde katledilenler anıldı.

Gazi-Ümraniye Şehit Aileleri, 12 Mart Platformu ve Alevi kurumların öncülüğünde Gazi ve Ümraniye katliamlarının 27’nci yıl dönümünde, katliamın başladığı Gazi Mahallesi’nde anma düzenlendi. İstanbul’un dört bir yanından binlerin akın ettiği anma, polis ablukasının gölgesinde yapıldı. Gazi’de katledilen 12 kişinin ailelerin ön saflarda yerini aldığı anmaya, HDP Milletvekili Musa Piroğlu'nun yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. Polis ablukası altında gerçekleşen anmada, katliamlar lanetledi, belli olan faillerin yargılanması istendi.

Gazi cemevi önünde toplanan halkın yürümesi, taşınan '68 kuşağı önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın resmi gerekçe gösterilerek engellenmeye çalışıldı. Tüm engellemelere rağmen halk, Kaypakkaya resimleriyle yürüdü. Gazi'de yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı yürüyüşte, “Gazi'den Ümraniye’ye adalet istiyoruz” yazılı pankart taşındı. Deyişler eşliğinde sık sık, “Gazi şehitleri ölümsüzdür”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “Katil devlet hesap verecek” sloganlarının atıldığı yürüyüşte, katliamın gerçekleştirildiği noktalara karanfiller bırakıldı.

 Gazi Mezarlığı’nda annelerin yaktığı ağıtlar yürek dağladı. Devrim şehitleri için yapılan saygı duruşu sonrası açıklamayı katliamda yaşamını Zeynep Poyraz’ın ablası Kibar Poyraz okudu. "Bugün 12 Mart, yine yüreklerimizde aynı öfke, aynı acı" diyen Poyraz, katliamla Alevi-Sünni çatışmasının hedeflendiğini söyledi. Poyraz, “Gazi halkı için bu tür saldırılar yeni değil. Baskı, terör hiçbir zaman eksik olmamıştı Gazi halkının üzerinden. Gazi halkı alışıktı böyle saldırılara. Ama alışık olmak kanıksamak anlamına gelmiyor, tam tersine öfkeyi kabartıyordu. Kabaran öfkeyle halk bir anda sokakları doldurdu. Eli kanlı katillerin amacı halkı birbirine kırdırmak suretiyle Alevi-Sünni çatışması yaratmaktı. Ama Gazi halkı provokasyonu yapanı da yaptıranı da nedenini de biliyordu. Amaç Gazi'de devrimci muhalefeti sindirmek ve tüm devrimci, demokrat halka gözdağı vermekti” dedi.

'KATLİAMCILAR KORUNDU'

Katliam faillerinin korunduğunu, açılan göstermelik davada yargılanan katillerin cezalandırılmadığını hatırlatan Poyraz, sadece katil polislerden Adem Albayrak'a 4 kişiyi öldürmekten 3.5 yıl, Mehmet Gündoğdu'ya 2 kişiyi öldürmekten 1 yıl 8 ay ceza verildiğine dikkat çekti. Poyraz, "Gazi'de yaşanan bu katliamdan; dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Emniyet Md. Necdet Menzir ve bunların tetikçileri sorumludur" diye konuştu.
Poyraz, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Koçgiri, Maraş’ta, Sivas’ta, Dersim’de, Roboskî’de, Cizre’de, Gezi’de, Suruç’ta, Ankara Garı’nda aynı zihniyet Türkiye halklarına reva görülmüştür. Bu katliamlara ve baskılara direnenler tutsak ediliyor, ağır tecrit altına alınıyor ve insan onuruna yakışmayan muameleye maruz kalıyor. Bugün ülke hâlâ yoğun bir tecrit altındadır. Bu tecride direnenler bedenlerini ölümsüzlüğü yatırdılar. Cezaevleri ölüm evlerine dönüştürüldü. Kürt halkının ana dil hakkı gibi en doğal hakkının bile yok sayılıp, siyasi temsilcilerinin cezaevlerine iktidarın hırsı ile esir ediliyor. Kayyum ile Kürt halkının iradesi yok sayıldı. Asimilasyon politikaları devam etmekte. Kadın cinayetleri arttı. Okullarda zorunlu din dersi Alevileri ve diğer inanç gruplarına zulüm uygulanmakta. Hukuksuzluğun en derini yaşatılmakta.”
Halk, daha sonra taranan kahvehanenin önüne doğru yürüdü. Katliamın yapıldığı yere karanfiller bırakıldı. Açıklamanın ardından halk, Gazi Mezarlığı’na giderek, yaşamını yitirenleri mezarı başında andı. Anma etkinliği Gazi Cemevi’nde lokma dağıtılmasının ardından sona erdi.