Ebru Günay: Siyasi tarihimizin en kritik kongresini düzenleyeceğiz

Yeşil Sol Parti Kongre Hazırlık Komisyonu Üyesi Ebru Günay, kongrelerinin siyasi tarihlerinin en kritik kongresi olacağını söyleyerek, “Özgürlükle yeniden sözleşeceğimiz kongredir” dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Kongre Hazırlık Komisyonu üyesi Ebru Günay, 15 Ekim’de Ankara Atatürk Spor Salonu’nda yapılacak kongre hazırlık çalışmalarına dair Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkez’inde basın toplantısı düzenledi.

Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonunda 15 Ekim’de 4’üncü Büyük Kongre’nin gerçekleştireceklerini belirten Ebru Günay, “Siyasi mücadele tarihimizde her kongremiz elbette büyük bir öneme sahip oldu, hepsine büyük emek ve çabayla hazırlandık, hepsi hem mücadele dinamikleri açısından hem de Türkiye siyaseti açısından çok önemli sonuçlara ve gelişmelere neden oldu. Ama hiç kuşkusuz pek çok açıdan bu kongre siyasi tarihimizin en kritik kongrelerinden biri olacak” dedi.


TARİHSEL BİR EŞİK


Ebru Günay, kongreyi tarihsel bir eşikte gerçekleştireceklerine dikkat çekerek, “Dünyada değişim isteyen güçlerle ile statükocu, sağcı, erkek egemen güçlerin kıyasıya mücadele içerisinde olduğu, Ortadoğu’da halkların değişim talebinin kanla bastırılmaya çalışıldığı, Türkiye’de tekçi, baskıcı, otoriter rejimin, partimiz şahsında demokratik siyaseti tümüyle tasfiye etmeye çalıştığı bir dönemde bu kongreyi gerçekleştiriyoruz. Bir yandan toplumun derin ekonomik, siyasi ve sosyal krizlere mahkum edildiği öte yandan Kürt halkı başta olmak üzere özgürlük, barış, demokrasi, eşitlik ve değişim isteyen bütün toplum kesimlerinin yoğun ve mutlak bir saldırı altında kaldığı bir dönemdeyiz” dedi.

'MÜCADELEYİ BÜYÜTMENİN KONGRESİ'

Ebru Günay, iktidarın son derece şaibeli, eşitsiz koşullarda gerçekleşen ve meşruiyeti tartışmalı olan son seçimlerdeki sayısal sonucu da gerekçe yaparak bütün bu saldırıları, baskıcı rejimi kalıcılaştırmaya çalıştığını, toplumun açlık ve yoksulluk pençesine alınarak nefessiz bırakıldığını söyledi. Ebru Günay, “Bütün bunlara karşı toplumun çok büyük bir çoğunluğu değişim talep ediyor, kendisine dayatılan bu yaşamı reddediyor. Bütün bunlara rağmen son seçimlerde de görüldüğü gibi muhalefet iddiasında olan güçler; AKP-MHP rejimine alternatif politika üretmek yerine onunla özgürlük karşıtı yöntemlerde yarışan, halkın taleplerine kulağını tıkayan, birbiriyle didişen, kayıkçı kavgasına tutuşan bir tutum sergiliyorlar. Dolayısıyla tarihin bu aşamasında değişim için bütün şartların kendisini dayattığı, toplumun canından bezdirildiği bu dönemde partimiz ve siyasetimiz bu tarihsel değişim görevini yerine getirme sorumluluğunu üstlenmiştir. Partimiz kendisine yönelik saldırılara, kapatma tehdidine, maruz kaldığı kumpaslara rağmen halkımızın değişim talebini gerçekleştirmek için özellikle seçimlerde her türlü fedakarlığı, her türlü mücadeleyi göstermiş olsa da hedeflediği sonuca ulaşamadı” diye konuştu.
Hiçbir muhalefet partisinin yapamadığını yaparak büyük bir cesaret ve kararlılıkla keskin bir değişim dönüşüm süreci başlattıklarının altını çizen Ebru Günay, “Toplumsal değişimi kendimizden başlatarak bu sürece hazırlandık. Halkımızın değişim talebine öncülük etmek için kendimizden başlayarak radikal bir değişim süreci başlatmış bulunuyoruz. Çünkü biliyoruz ki halkımızın hak ettiği yaşamın inşası için daha toplumsal, daha kalıcı bir mücadeleye ihtiyaç var; biliyoruz ki böylesine köklü bir değişim sadece eşitsiz, taraflı ve manipülatif seçimlerle sağlanamaz” diye konuştu.
Ebru Günay “Elbette seçimler önemlidir, demokrasilerde meşruiyetin kaynağıdır ancak eğer halkın gerçek tercihlerini yansıtacak koşullar varsa böyledir. Eğer halkın tercihlerine yönelik zorbaca kayyum politikaları devredeyse, sandıkla elde edemediklerini egemenler; zor yoluyla elde ediyorsa orada meşruiyetten de halk iradesinden de söz edilemez” diye ekledi.
Mevcut süreci nihayete erdirmek ve yeniden daha güçlü başlamak için yaklaşık 4 aydır kesintisiz bir şekilde soluk soluğa çalışma yürüttüklerini belirten Ebru Günay, halk ile yaptıkları toplantılardan çıkan önerilerden süzülen sonuçlarla kongreye gittiklerini söyledi ve şöyle dedi: "O yüzden bu kongremizin şiarını “Özgürlük İçin Yeniden” olarak belirledik. Çünkü bu kongreyi, iddialaşmanın, kararlılığın, toplumsal değişim dönüşüm sürecini tamamlamanın, mücadeleyi toplumsallaştırarak büyütmenin kongresi olarak değerlendiriyoruz."
Kongrenin kendileri için bir başlangıç olduğunu söyleyen Ebru Günay, “Bu kongre bizim açımızdan halkımızın siyasete daha etkin katılacağı ve siyasetin öznesi olacağı mekanizmaları kuracağımız bir kongredir. Bu kongre ‘jin jiyan azadî’ diyerek dünyayı değiştiren kadınların, geleceği özgürleştirmek için mücadele eden gençlerin, barış isteyen annelerin, evlatlarının akıbetini sorduğu için Galatasaray Meydanı’nda AYM kararına rağmen saldırıya uğrayan Cumartesi İnsanları’nın, Gezi’de direnen ve bugün cezalandırılmak istenen toplumun geniş kesimlerinin, ‘Berxwedan Jiyan e’ diyerek yaşamın hiçbir aşamasında boyun eğmeyen Kürt halkının ve direnenlerin kongresidir. Tekraren belirtmek istiyoruz ki bu kongre sadece bir değişim dönüşüm yeniden kararlaşma kongresi değil aynı zamanda özgürlükle yeniden sözleşeceğimiz kongredir” diye belirtti.

TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ YAPILACAK, PARTİ İSMİ DEĞİŞECEK

Ebru Günay, şunları da belirtti:
“Demokratik cumhuriyetin inşası, demokratik siyaset ve üçüncü yol perspektifimiz ve yine bundan sonraki seçimlerde adaylarımızın halk tarafından belirleneceği, yeni mücadele yöntemlerine ilişkin aldığımız konferans kararlarımız kongremizin onayıyla yeni dönemin yol haritasını belirleyeceğimiz bir kongre gerçekleştireceğiz. Kongremizde biraz önce bahsettiğim tartışmalar ve alınan konferans kararlarına bağlı olarak; tüzük değişikliği yapılacak. Partimizin ismi değişecek yönetimi büyük oranda değişecek.

'SALONLARA SIĞMAYACAK BİR KONGRE...'

Kongremiz aynı zamanda tarihsel önemine denk bir şekilde görkemli ve coşkulu bir kongre olacak. On binlerce insanın bu tarihsel ana tanıklık etmesi ve bu sürecin son aşamada yaşanan yenilenmenin parçası olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Halkımızın da bu yönlü talepleri var elbette. Bu yüzden bir aydan fazla bir süredir Ankara’da çok daha büyük bir salon arayışımız vardı. Ne yazık ki Arena ve Stadyum başta olmak üzere istediğimiz gibi bir salon bulamadık. Ancak istediğimiz büyüklükte olmasa da Atatürk Kapalı Spor Salonunda da on binlerce insanın katılımıyla bu kongreyi yine de en görkemli haliyle gerçekleştireceğiz. Evet, bir kez daha salonlara sığmayacağız tıpkı 2000’lerde olduğu gibi on binler sokaklara taşacak ve onların iradesiyle bu kongreyi gerçekleştireceğiz.
Teknik hazırlıklarımız devam etmektedir. Mutabakat komisyonumuz ve yerellerde kurulan ilgili birimler yönetimde yer alacak arkadaşlarımızın başvurularını almaya başlamıştır. Özgürlük ve gelecek kaygısı taşıyan herkes bu partiyi daha büyütmek ve ileriye taşımak talebiyle yönetimlerimizde yer almak istiyor ki bu da partimizin umut olarak görüldüğünün en büyük göstergesidir. Kongremize yurtiçinden ve yurtdışından 600’den fazla konuk davet ediliyor. Kongremiz mücadele edenlere ev sahipliği yapacak, önceki kongrelerimizde olduğu gibi bir kez daha enternasyolist buluşmanın mekânı haline gelecektir.

'HERKESİ PARTİMİZLE BULUŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ'

Değerli arkadaşlar, biz heyecanlıyız, coşkuluyuz, kararlıyız, bu yürüyüşü zafere ulaştırma konusunda irademizdir tamdır. Bu sürecin bütün aşamalarında yer alan halkımız kendi renkleriyle, sesiyle talebiyle bu kongrede yer alacaktır. Bir kez daha bu kongrede kim olduğumuzu, ne olduğumuzu neleri başarabildiğimizi dostlarımıza da karşıtlarımıza da göstereceğiz. İddiası olan, kaygısı olan, değişim talep eden herkesi Özgürlük İçin Yeniden şiarıyla partimizle buluşmaya çağırıyoruz.”