Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eyleminin 394’üncü haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde basın açıklaması yaptı. Eylemde İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen konuştu.

Çevirmen, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'ndeki ağır hasta tutsaklardan Mehtap Şentürk’ün durumuna dikkat çekti. 

Yargılandığı davada aldığı 7 yıl 15 aylık cezasının onanmasının ardından 3 Mart 2022 tarihinde tutuklanan Şentürk’ün, 15 yıldır MS hastası olduğunu ve son beş yılda hastalığının ilerlediğini aktaran Çevirmen, Şentürk’e 28 Eylül 2021 tarihinde “Ayakta durabilme, yürüme ve hareket bozuklukları engeli yüzde 80, üst ekstremite bozuklukları yüzde 25” şeklinde rapor verildiğini hatırlattı. Çevirmen, Şentürk’ün MS hastalığının yanı sıra epilepsi hastalığı olduğunu da aktardı. 
Şentürk hakkında 16 Mart 2022 tarihinde Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan muayenesinde “Ceza tehiri gerektirmez, R Tipi Cezaevinde kalması uygundur” şeklinde rapor düzenlendiğini anlatan Çevirmen, “Raporda MS hastası olduğu, mevcut tedaviden yeterli yarar görmediği, idrarını tutamadığı, alt bacaklarının tutmadığı saptanmıştır. Aynı raporda hayati tehlikesinin bulunmadığı, giyinişine özenin olduğu, psikiyatrik takip ve tedavisinin olmadığı belirtilerek cezaevinde kalabileceğine dair rapor hazırlanmıştır” dedi.
“İdrarını tutamayan, yürüyemeyen, altı bezlenen ve ailesinin bakımına muhtaç bir şekilde yaşamını devam ettirmek zorunda kalan hastanın psikiyatrik bozuklukları” olan tutsak Şentürk’ün cezaevinde tutulmaya devam edildiğini dile getiren Çevirmen, avukatının yaptığı infaz erteleme talepli başvuruya da hâlâ yanıt verilmediğini belirtti.

Sincan Cezaevi kampüsünde tutulan Şentürk’ün ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılandığını vurgulayan Çevirmen, “Hem kendisi hem de annesi dahil olmak üzere çifte mağduriyet yaratılmakta, annesi de hapishane koşullarına maruz bırakılmaktadır. Bu kadar ağır engellilik durumuna sahip birinin R Tipi Cezaevi’nde kalması mümkün değildir. Şentürk’ün, başkasının bakımına ihtiyaç duyması ve MS hastalığının ilerlemesi göz önünde tutularak; tüm ihtiyaçlarının sağlıklı bir şekilde karşılanması ve tedavi sürecinin sürdürülmesi için acilen infazının ertelenmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturumu” eylemini 522’nci haftasında sürdürdü. Şube binasının önünde düzenlenen eylemde, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutsak Tenzile Acar’ın durumuna dikkat çekildi. Eyleme, Acar’ın ailesinin yanı sıra çok sayıda hasta tutsak ailesi katıldı. 

Hapishaneler Komisyonu üyesi Hatice Onaran, Acar’ın durumunu aktardı. Acar’ın 21 Mart 2017’den beri Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulduğu belirten Onaran, ileri derecede Hepatit B ve Tüberküloz hastası olduğunu, bu hastalıklarına bağlı olarak göğsünde sıkışma, nefes almakta zorluk çekme ve boğazından kan gelmesi sorunları yaşadığını aktardı.  Kelepçeli tedavi işkencesi nedeniyle tedavisinin aksatıldığını dile getiren Onaran, “Acar'ın durumu her geçen gün ağırlaşmakta, yeterli tedavi sağlanmaması yaşamına risk oluşturmaktadır” dedi. 
Acar’ın annesinin aktarımlarını da paylaşan Onaran, derhal serbest bırakılması gerektiğini kaydetti. 
Anne Acar’ın aktarımları ise şöyle:

“Kızımın hastalığı her geçen gün ilerliyor. Dört duvar arasında göreceği tedavi de sağlıklı olmayacaktır. Kızım rahatsızlandığı zaman hastaneye götürülmüyor, şimdiye kadar sadece bir defa hastaneye götürülmüş o da tutuklandıktan 4 yıl sonra, o zaman götürdüklerinde de ters kelepçeyle götürdüler. Erkek askerlerin önünde tedavi edilmek istendi. Tenzile de bunu kabul etmedi. Bu insani bir şey değil. Bu yaklaşımlarından kaynaklı kızım tedaviyi reddetti. Sadece bir defa hastaneye götürdüler ama sonrasında 2 ay hücrede tuttular. Hasta ve durumu ağır olan bir insan hücrede ihtiyaçlarını nasıl karşılayabilir? Cezaevi yetkilileri, doktorların vermediği ve yazmadığı ilaçları kafalarına göre kızıma veriyorlar. Böyle yapıldığı için durumu daha fazla ağırlaştı. Böylesi bir durumda olan bir insanın tedavi görmesi gerekir. Her gün elbiselerinin bile değiştirilmesi ve hijyenik bir yerde olması gerekir, kızım her yemeği yiyemiyor. Ama çaresizlikten yemek zorunda kalıyor."

Ayrıca, onlarca hasta tutsağın Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmediğini belirten Onaran, "Derhal serbest bırakılmalılar" dedi.