Hasta tutsaklar ölüme terk ediliyor

Ankara, İstanbul ve İzmir'de, hasta tutsakların ölüme terk edildiğine dikkat çekerek, "Bir an önce serbest kalmalılar" dedi.

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için gerçekleştirdikleri eylemlerinin 398’inci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde açıklama yaptı. “Tedavi haktır engellenemez ve hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartının taşındığı eylemde, İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, konuştu. Çevirmen, Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutuklulardan Abdulbaki Harmancı’nın durumunu aktardı.
Harmancı'nın ailesinden alınan bilgileri aktaran Çevirmen, ağır ve kronik hastalıkları bulunan 70 yaşındaki Harmancı’nın, cezaevine girmeden önce kalp hastalığı nedeniyle Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde açık kalp ameliyatı geçirdiğini, kalp kapakçığında çürüme olduğu için sürekli olarak ilaç kullandığını söyledi. Harmancı’nın mide ülseri ve midesinde yaraların da oluştuğunu belirten Çevirmen, “Dışarıdayken hastalığı nedeniyle kendisine özel yemekler hazırlanmaktaydı ancak hapishanede bu hastalığından kaynaklı olarak, verilen yemekleri hazmedemiyor ve sorun yaşıyor. Kullandığı ilaçlardan kaynaklı olarak nefes kesintileri yaşamakta ve bu ağır hastalığı nedeniyle sık sık düşüyor” dedi.
Çevirmen, Harmancı’nın sağ gözünün hiç görmediği için engelli raporu olduğunu ve kulaklarındaki rahatsızlıklardan kaynaklı olarak duyma problemi de yaşadığını belirtti.
Cezaevinde, aniden yaşadığı baygınlıktan kaynaklı olarak hastaneye kaldırılan ve Muş Devlet Hastanesi hekimleri tarafından hastalıkları nedeniyle Adli Tıp Kurumu'na (ATK) sevki yapılan Harmancı’ya gerekli tetkikler yapılmadan cezaevine geri gönderildiğine dikkati çeken Çevirmen, tutukluya “cezaevinde kalabilir” raporu verildiğini belirtti.  
İlerlemiş yaşı ve ağır hastalıkları nedeniyle yaşamını tek başına idame ettiremeyecek durumda olan Harmancı’ya özel bakım gerektiğini ifade eden Çevirmen, “Kalp hastalığı nedeniyle yaşamı risk altındadır, diğer hastalıkları da yaşamını zorlamaktadır. Hapishanede kalamayacak durumda olan hastanın, tetkik ve kontrolleri tıp etiğine uygun olarak yapılmalı ve ailesinin yanında sağlıklı koşullarda tedavisinin devam ettirilmesi için serbest bırakılmalıdır” diye kaydetti.


İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenlediği “F Oturumu” eyleminin 526’ncısını dernek binası önünde düzenledi. “526 F Oturması haftası Mehmet Salih Filiz serbest bırakılsın” pankartı açıldı. Eylemin bu haftasında Bodrum S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Mehmet Salih Filiz’in sağlık durumuna dikkat çekildi.
İHD İstanbul Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Mehmet Acettin, hasta tutsakların durumunun gittikçe ağırlaştığını ve bundan kaynaklı ölümlerin arttığını söyledi.
Acettin, Mehmet Salih Filiz’in 2012 yılında Adana Pozantı Cezaevi'nde çocuk tutsaklara dönük tecavüzü kamuoyuyla paylaştığı için tutuklandığını belirtti. Henüz 16 yaşındayken tutuklandığını dile getiren Acettin, “Tutuklanmadan hemen önce apandisit ameliyatı geçiren Filiz, tedavi ve diyet beslenme ihtiyacı karşılanmadığı gibi hapishaneden hapishaneye sürgün edildi, bu arada sağlığı giderek bozuldu ve kronik ülseratif Kolit, hemoroid ve anemi ve son olarak kalın bağırsak kanseri tanısı konuldu. Bir mektubunda 'Pozantı'nın intikamını benden alıyorlar' diyen Filiz'in, şiddetli ağrıları, yoğun kanamaları devam etmesine rağmen diyet beslenme ve düzenli tedaviye erişimi engellendi" dedi.
Filiz’in durumunun giderek ağırlaştığına  ve günlük yaşamını arkadaşlarının desteğiyle sürdürülebilir hale geldiğine dikkat çeken Acettin, Filiz'in 7 Nisan'da Bodrum S Tipi Cezaevi'ne sevk edilerek  tek kişilik hücreye konularak bir anlamda ölüme terk edildiğini söyledi.
Filiz'in abisi Mehmet Filiz’in 11 Nisan  tarihinde İHD’ye başvurduğunu belirten Acettin, Abi Filiz’in aktarımlarına şöyle yer verdi:
“Kardeşim kalın bağırsak kanseri ve aynı zamanda anemi taşıyıcısıdır. Kendisinin hapishane koşullarında kalması zaten mümkün değildir. 7 Nisan tarihinde tutulmakta olduğu Ödemiş T Tipi Kapalı Hapishanesi'nden apar topar Bodrum S Tipi Kapalı hapishaneye sürgün edilmiştir. Bu kendisinin yaşamış olduğu ilk sürgün değil tabi ki. Kardeşinin söylediğine göre Bodrum S Tipi Kapalı Cezaevinde kendisine çıplak arama dayatılarak darp uygulanmıştır. Ve tek kişilik hücrede tutulmaktadır. Yoğun kanamaları ve buna bağlı baygınlıkları olmaktadır. Bu durumda yanında ona yardımcı olabilecek bir mahpusun olmasının şart olduğunu aktardılar. Aile Filiz’in yaşamından endişe duyduklarını belirtti.”
Acettin, hasta tutsakların serbest bırakılması gerektiğini söyledi.


İZMİR
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, Konak'taki eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Susma, suça ortak olma ölüyorlar” pankartı açıldı. İHD bu hafta yaptığı açıklamada Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde 6 yıldır tutsak bulunan Rihan Kavak Özbek’in durumunu aktardı.
Basın metnini okuyan İHD Şube Sekreteri Ali Aydın, son zamanlarda güne adli, siyasi mahpusların ölüm haberleriyle uyandıklarını söyledi. Cezaevlerinde darp, şiddet uygulamalarına bir de intihara zorlamaların eklendiğini belirten Aydın, "Kırıklar cezaevinde Covid-19’a  yakalandığı için Çiğli Araştırma Hastanesi’nde entübe vaziyette uyutulan ileri yaştaki Abdullah Ece’nin durumu ciddi. Abdullah Ece’nin tez zamanda sağlığına kavuşmasını bekliyoruz” diye belirtti.
Rihan Kavak Özbek'in, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Sur İlçe Eşbaşkanı olduğu dönemde 3 Mart 2016’da gözaltına alınıp 4 günlük işkenceli sorgulamadan sonra tutuklandığını aktaran Aydın, "Rihan Kavak Özbek, Ocak 2019’da gönderdiği mektubunda Mart 2018’de Hiper trioid (zehirli guatr) teşhisiyle Ankara Numune hastanesine sevk edildiğini, Numune Hastanesi’nde kendisine, tedavisi için günde 4 adet THYROMAZOL ilacını kullanması gerektiği söyledi. Fakat 2 ay sonra kontrol için Numune hastanesine giden Özbek, tekli ring araçları getirildiğini, bununla gidemeyeceğini astımının olduğunu belirtmesine rağmen tekli ring aracı ile hastaneye götürüldüğünü yazdı" dedi.
Rihan Kavak Özbek’in, hastanede kadın askerlerin olumsuz yaklaşımları ve tacizleri ile karşılaştığını kaydeden Aydın, “Bu durumu hem savcılığa hem de hapishane idaresine dilekçe ile bildirmesine rağmen askerlere değil de kendilerine soruşturma açıldı. Zehirli hipertiroid, bel fıtığı, astım, nefes darlığı, kemik erimesi, kireçlenme, böbreklerde şekil bozukluğu, göz büyümesi, boyunda düzleşme gibi çok sayıda rahatsızlığı bulunan Özbek cezaevi koşullarında tedavi edilememektedir” ifadelerini kullandı.
Aydın, “Tedavi edilmemesi durumunda zehirli hipertiroidin kansere dönüşme riski vardır. Geç kalınmadan Rihan Kavak Özbek tahliye edilmelidir” dedi.