HDK 11. Dönem 3. Genel Meclis toplantısını 13-14 Kasım tarihlerinde İstanbul'da, geniş bir katılımla toplamıştı.

Açıklanan sonuç bildirgesine göre Genel Meclis toplantısı Paris İklim Anlaşması, iklim krizi ve COP26 Koalisyonuna ilişkin HDK Ekoloji Meclisi tarafından yapılan bir sunum ve gündemle başladı.

Glasgow’daki CO26 zirvesinin “tam bir fiyasko” ile sonuçlandığını belirten HDK, “Halklar, kadınlar, LGBTİ+'lar, işçi-emekçiler lehine bir tedbir ve plan ortaya çıkmadığı gibi ekolojik krizi derinleştirmeye yönelik örtük ve açıktan pazarlıklar yapılmıştır” dedi.

“Türkiye'de de yaşanan çoklu krizin ekonomik boyutunun yarattığı kitlesel yoksulluk ve açlığın hızla derinleştiği ve iktidarın bu konuda geçici bile olsa hiçbir çözüm üretemediği, zaten bu yönde herhangi bir isteğe sahip olmadığı açık bir gerçekti” vurgusunda bulunan HDK, Erdoğan ve çevresinin iktidarı sürdürebilmek için bir işgal gerçekleştirerek, askeri bir başarı kazanarak seçime gitme niyetinde olduğuna dikkat çekti.

Bildirgede, “Bunun için Suriye topraklarındaki işgal alanlarını genişletme; Suriye Demokrasi Güçlerine bedel ödetme gibi niyetlerini gerçekleştirmesinin önündeki engelleri görüyor” denildi.

Ayrıca Türk devletinin kimyasal silahlar kullandığına dair “ciddi iddiaların” olduğunu belirten HDK, “Benzeri hukuksuzlukların, gayrı meşru uygulamaların bir türü de Türkiye'de, cezaevlerinde yaşanıyor. Hasta tutsakların revir ve hastane sevklerinin engellenmesi; şiddet, infaz indirimlerinin yok sayılması, cezasını yatmış tutsakların tahliyesinin geciktirilmesi, kadın mahpuslara çıplak arama ve benzeri uygulamalar rejimin sıradan uygulamalarını oluşturuyor” diye ifade etti.

Ekonomik kriz ve çekişmelere de işaret eden HDK, iktidar etrafından çözülmelerin hız kazandığını ve seçimlerin yakın bir zamanda yapılabileceği öngörüsünde bulundu.

Cumhur İttifakı ve karşısındaki CHP-İYİ Parti’nin omurgasını oluşturduğu Millet İttifakı arasında temel alanlarda önemli bir farklılık görünmediğine vurgu yapılan bildirgede, “Bu durumda, ‘3. Yol’ olarak da tarif ettiğimiz, demokrasi ittifakının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi önem kazanıyor. Bu ittifakın yerelde, toplumsal mücadele zeminlerinde inşası seçimi aşan, kalıcı bir birliktelik yaratılması bakımından hayati önemdedir” ifadeleri kullanıldı.

Savaş tezkeresine CHP ve kimi muhalefet partisi milletvekillerinin “hayır” oyu kullanmasının da 3’üncü yolun üzerinde şekilleneceği, toplumsal muhalefet zeminini etkileme kapasitesine işaret ettiğini belirten HDK, “Halkın yerel iktidar odaklarına doğru gelişecek yerel toplumsal örgütlenmeler ağı inşa etmek amacıyla çabalarımızı yoğunlaştırmak, inisiyatif geliştirmek, planlı, perspektifli çalışmalar yapmak tarihi sorumluluğumuzdur” dedi.

Bildirgede 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Trans Bireyleri Anma Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü dolayısıyla şiddete maruz kalan kadın ve LGBTİ+ bireyleri anılırken, 15 Kasım 1937'de "Dersim İsyanı" gerekçe gösterilerek 6 yoldaşıyla beraber idam edilen Seyit Rıza ve yoldaşları da anıldı.