HDP’li vekiller bakanlık önünde: Tecrit bir an önce kaldırılmalı!

HDP milletvekilleri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile bir an önce görüşme sağlanması için Adalet Bakanlığı önünde başlattığı eylem ikinci gününde devam ediyor.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve bir an önce görüşme imkanlarının sağlanması için 21 Aralık günü Adalet Bakanlığı önünde eylem başlattı.

Dönüşümlü olarak yapılan eylemin ikinci gününe HDP milletvekilleri Feleknas Uca, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Serpil Kemalbay, Dilan Dirayet Taşdemir, Nuran İmir, Abdullah Koç, Şevin Coşkun ve Erdal Aydemir katıldı.

Vekiller,  “İmralı’da hukuk uygulansın”, “Tecrit insanlık suçudur”, “Savaşa ve tecride son”, “İmralı’ya avukatlar gitsin” yazılı dövizler açtı.

Polis, basın mensuplarının nöbeti takip etmesine engel oldu. Nöbetteki vekiller adına konuşan Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, şunları söyledi:

“HDP milletvekilleri olarak İmralı’da sürdürülen mutlak tecride karşı Adalet Bakanlığı önünde adalet nöbetindeyiz. Basın mensupları maalesef burada yok. Bugün sözde güvenlik gerekçesiyle Anayasa ve hak hukuk ihlal edilerek, basın özgürlüğü ayaklar altına alınarak basın mensuplarının açıklamayı izlemesine izin verilmedi. İmralı’da uygulanan tecridin bugün toplumun her alanına nasıl ilmik ilmik işlendiğini, bugün burada basın mensuplarına izin verilmemesi açık ve net gösteriyor. Bu engelleme tutumunu kınayarak başlamak istiyoruz. Her halükarda biz halklarımıza sesimizi duyurmanın yolunu buluyoruz. Basına yönelik bu sansürü de kabul etmiyoruz.

Biz uzun zamandır İmralı’da yürütülen tecrit rejimine karşı AKP iktidarını ve Adalet Bakanlığını hukuku uygulamaya davet ediyoruz. Kendi hukukunu, kendi anayasasını ihlal eden, kendi yasalarını tanımayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Biz her platformda, Meclis’te tecridin sonuçlarının neler olduğunu, Türkiye siyasetine etkisinin neler olduğunu yüksek sesle dile getirdik, eleştirilerimizi paylaştık. Ama maalesef her konuda olduğu gibi İmralı tecridinde de AKP iktidarı üç maymunu oynuyor. Bakın 24 yıldır bu tecrit devam ediyor ama son 21 aydır mutlak bir iletişimsizlik hali var.

AKP iktidarı sorulara cevap vermiyor. Dün Meclis’te bir kez daha sorduğumuzda, AKP Grup Başkanvekili Türkiye cezaevlerinde kesinlikle tecrit uygulanmadığını söyledi. O zaman ya AKP halka bilinçli olarak yalan söylüyor ya da İmalı Cezaevi Türkiye sınırları içerisinde değil. Türkiye hukukunun işlediği bir yerde değil. Peki, İmralı Cezaevi hangi hukuka bağlı? Adalet Bakanlığına bağlı değilse burada yetki kimdedir? Sorumlu kimdir? Onu açıklasınlar. Biz biliyoruz ki bu bilinçli bir politikadır. Türkiye cezaevlerinde tecrit vardır ama İmralı Cezaevinde de mutlak tecrit, mutlak iletişimsizlik hali vardır. Biz bunu kabul etmiyoruz.

CPT’nin İmralı Cezaevine gittiği söylendi ama orada bir görüşme yapıldı mı, yapılmadı mı, buna yönelik bir açıklama yapılmadı. Asrın Hukuk Bürosu adaya gidildiğini ama herhangi bir görüşme yapılmadığını söylüyor. Peki, neden görüşme yapılmadı? Sayın Öcalan, neden CPT heyetiyle görüşmedi? Bir sorun mu var? Nasıl bir sorun var? Kaygılarımız var. Halkın kaygıları var. Türkiye’nin geleceğini düşünen demokratların, halkların bu konuda kaygısı var. Bir an önce iktidarın ve Adalet Bakanlığının bu meseleyle ilgili bir açıklama yapması gerekiyor. Ben zamana yayarım, ben oyalarım, bu mesele unutulur sanmasınlar. Bu mesele unutulmaz.  

'ADALET BAKANLIĞI SUÇ İŞLİYOR'

İmralı Cezaevi sıradan bir cezaevi değildir. Biz neden ısrarla günlerdir bu meseleye dikkat çekmeye çalışıyoruz. Biliyoruz ki Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşemez. Türkiye demokratikleşmeden bu ülkenin sorunları çözülmez. Eğer bugün faşizm koşullarındaysak, eğer bugün yoksulluk ve ekonomik kriz varsa, her yerde mafya siyaset ilişkilerinin batağında isek, eğer bugün evimize ekmek götüremiyorsak, eğer cebimizden çalınan paranın hesabını sormuyor isek nedeni Kürt meselesidir, İmralı’da sürdürülen tecrittir. Çünkü bütün hukuksuzlukları, yolsuzlukları bu Kürt meselesiyle, savaş çığırtkanlıklarıyla örtüyorlar. Bu iktidarın bu zemin üzerinde siyaset yapmasının temel engeli de tecride karşı itirazla mümkündür. Biz Sayın Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılmasını, ailesinin ve avukatlarının bir an önce kendisiyle görüştürülmesini istiyoruz. Bu görüşmeler sağlandığında biz biliyoruz ki Kürt sorunun demokratik çözümüne dair, Türkiye’nin demokratikleşmesine dair umutlarımız artıyor. Bu umudu söndürmek için tecrit uygulanıyor. Biz bunu asla kabul etmeyeceğiz. Buradan Adalet Bakanlığına sesleniyoruz: Kendi hukukunuzu uygulayın. Anayasanızı uygulayın. Suç işlemekten vazgeçin, çünkü tecrit insanlığa karşı işlenen suçtur."

HDP’li vekiller 21 Aralık günü Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride son verilmesi ve bir an önce görüşme imkanı sağlanması için Adalet Bakanlığı önünde oturma eylemi başlatmıştı.

 Adalet Bakanlığı önündeki eylem dönüşümlü olarak süresiz bir şekilde devam edecek.

Milletvekilleri her gün belirli saatler arasında bakanlık önünde olacak.