Kalkan: Adana Mutabakatı koşulları yok

Adana Mutabakatı’nın uluslararası komplo mutabakatı olduğunu söyleyen PKK Yürütme Komitesi Üyesi Kalkan, “Adana Mutabakatı’nın içeriği bitmiştir, yeniden canlandırmaya çalışıyorlar. Artık o koşullar yok” dedi.

Medya Haber Televizyonu’nda bu gece yayınlanacak “Ülkeden” programına konuşan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Rusya’nın Adana Mutabakatı’nı ne kadar istediğini bilmediklerini ama bunu aslında Türkiye’nin istediğini söyledi. Kalkan, Türkiye’de de aslında basının zemin yaratmaya çalıştığını belirterek, nedenini şöyle ifade etti: “Tayyip Erdoğan’ı Esad yönetimiyle görüştürmek için bunu yapıyor. Çünkü o kadar karşılıklı birbirine hakaret ettiler. Bir ‘U’ dönüşü yapabilmesi için zemin oluşturmaya çalışıyorlar.”

Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın Rusya’da Devlet Başkanı Putin ile görüşmesinde gündeme gelen Adana Mutabakatı ile ilgili tartışmalara dikkat çeken PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Adana Mutabakatı’nın uluslararası komplo mutabakatı olduğunu vurguladı.

RUSYA CİDDİ OLMALI

“Rusya kraldan daha mı kralcı?” diye soran Kalkan, şöyle devam etti: “Bir yandan özgürlükçü Kürtlerle görüşüyor, güya Esad yönetimiyle görüşmeye teşvik ediyor, diğer yandan Türkiye ile Adana Mutabakatı’nı gündeme getiriyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusudur! Rusya ciddi olmalı. Dikkatli de olmalı, biz aslında değer de biçtik, Ortadoğu’da da diğer alanlarda da güç olmasına bir karşıtlığımız yoktur. Bu kadar basit çıkarcı, böyle herkesi birbirine düşür, aradan fayda sağlama yaklaşımı da doğru değildir.”

MUTABAKAT, BU HALE GETİRDİ

Suriye’yi bu duruma Adana Mutabakatı’nın getirdiğini; Suriye devletinden ortada bir şey kalmadığını kaydeden Kalkan, “Suriye ne hale geldi, hepimiz gördük. Bunu Adana Mutabakatı getirdi. Eğer bunu anlamıyorsa Esad yönetimi kördür, siyasetten bir şey anlamıyor, derim. Fakat anlamadığı kanaatinde değilim. Suriye yöneticileri akıllıdır, Şam’da siyaset yapmak kolay bir iş değildir. Tarihsel olarak bir yönetim merkezidir. Mevcut Suriye yöneticilerinin de öyle bir gerçekliği var. Başlarına gelenin, Adana Mutabakatı’ndan, TC ile ilişkilerden geldiğini yaşayarak öğrendiler ve anladılar” diye konuştu.

BİTMİŞ BİR ŞEY CANLANMAZ

“Kürtlerle ilişkiler kendilerine hangi olumsuzluğu getirdi?” diye soran Kalkan, şunları söyledi: “98’de Önder Apo çıktı. Adana Mutabakatı temelinde Türkiye ile anlaştılar; Suriye bu hale geldi. Bu açık bir durumdur. Suriye’nin bu duruma gelmesinden dolayı Rusya güçlenmiş olabilir, Suriye üzerinde Rusya’nın etkinliği artmış olabilir, öyle bir şeyi gündeme getirebilir. Suriye yöneticilerinin bunu kabul edeceklerini, tekrar o mutabakata döneceklerini sanmıyoruz. Kaldı ki, aradan 20 yıl geçti, köprünün altından çok sular aktı. Suriye’de 8 yıldır savaş var, paramparça oldu. Suriye’nin her şeyi harap olmuş durumda, fiilen üç parçaya bölünmüş haldedir. Şimdi bu durumla Adana Mutabakatı’nın yapıldığı durum arasında hiçbir benzerlik yoktur. O nedenle bitmiş bir şeyi bir daha yeniden canlandırmaya çalışıyorlar. Rusya’nın bunu ne kadar istediğini bilmiyoruz ama bunu aslında Türkiye istiyor. Türkiye’de de aslında basın zemin yaratmaya çalışıyor. Tayyip Erdoğan’ı Esad yönetimiyle görüştürmek için bunu yapıyor. Çünkü o kadar karşılıklı birbirine hakaret ettiler. Bir ‘U’ dönüşü yapabilmesi için zemin oluşturmaya çalışıyorlar. Ama Suriye yönetiminin etkileyeceklerini sanmıyorum, çünkü çok daha akıllı davranacak, o süreçler geçti. Adana Mutabakatı’nın içeriği bitmiştir.”

YENİDEN MUTABAKAT, FELAKETTİR

Adana Mutabakatı’nın, 8 yıl önceki savaşın bir benzerinin Suriye’de yeniden başlatılması anlamına geldiğini; bunun da Suriye’ye başta yönetim olmak üzere felaket getireceğini kaydeden Kalkan, öyle olacağını sanmadıklarını ve Hareket olarak olmaması gerektiğini düşündüklerini söyledi. Özellikle Fırat’ın doğusunda Kürt-Arap ilişkilerinin iyi bir düzey kazandığını, diğer halklarla demokratik bir sistemin ortaya çıktığını belirten Kalkan, bunun ne kadar birleştirici ve güç yarattığının da ortada olduğunu vurguladı. Kalkan, şöyle konuştu: “Biz umut ediyoruz ki, bütün Arap güçleri, aşiretleri, partileri, mevcut yönetim bu gerçekleri iyi görür. Şu veya basit çıkar ya da dış etkilenmelere çok fazla dikkat etmez, esas almaz, böyle bir demokratik yaklaşımın değerli olduğunu görür ve öyle bir çözüme doğru gider. Yoksa diğerinin, Türkiye’nin dayattığı savaştır. Diğer güçler çatışma yaratmaya çalışıyorlar. Zaten şimdi olması gereken işgal ettiği yerlerden Türkiye’yi çıkartmak için bir genel ittifak oluşturmak, öncelik bunun olması gerekiyor.”