KCDK-E’den OPCW’ye mektup: Sessizliğinizi bozun!

KCDK-E, OPCW Genel Direktörü Fernando Arias'a bir mektup yazarak, "Sessizliğinizi bozun, Türkiye'nin kimyasal silah kullanımını durdurun!" çağrısında bulundu.

Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi (KCDK-E), Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne (OPCW) bir mektup yazarak, Türkiye’nin Federe Kürdistan bölgesinde kimyasal silah saldırılarını hatırlattı.

KCDK-E açıklamasında, "Son iki yıldır Kürt kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar, Türkiye'nin savaş suçu oluşturan yasaklı kimyasal silah kullanımına dikkat çekmeye çalışıyor. Yakın tarihli bir raporla, tarafsızlığıyla tanınan bir kuruluş olan Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler (IPPNW), Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nü (OPCW) bu raporları araştırmaya çağırdı. Üye devlet Türkiye'yi bu suçlardan sorumlu tutmak OPCW'nin ve özellikle OPCW Genel Direktörü'nün sorumluluğundadır. Bununla birlikte, şu anda, Genel Direktör ve OPCW üye ülkeleri, Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Irak'taki Kürtlere yönelik saldırılarda yasaklı silahların kullanıldığını alenen kabul etmesine rağmen, sessizlikleriyle Erdoğan rejiminin devam eden savaş suçlarına göz yummaya ve kolaylaştırmaya devam ediyor" ifadeleri kullanıldı. 

OPCW HAREKETE GEÇMELİDİR

OPCW'nun varoluş amacının kimyasal silahların ve bunların kullanım tehdidinin ortadan kaldırılması olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, devamla şunlar kaydedildi: "OPCW, kimyasal silahları ve bunların kullanım tehdidini ortadan kaldırmak için vardır ve siyasi baskılardan etkilenmesine izin vermemelidir. Bu yılın başlarında OPCW, 1987'de İran'ın Sardasht kentindeki Kürtlere yönelik kimyasal silah saldırısının 35. yıl dönümünü anmak için bir bildiri yayınlamış ve “Sardasht gibi trajedilerin tekrarlanmamasını sağlamak” için adımlar atılması çağrısında bulunmuştur. Bu korkunç saldırıdan on yıl sonra OPCW kuruldu ve bugün 193 ülke Kimyasal Silahlar Sözleşmesini taahhüt etti. Devam eden savaş suçları karşısında OPCW, bugünün yasa dışı kimyasal silah saldırılarının failinin NATO üyesi olup olmadığına bakılmaksızın amacına hizmet etmeli ve acilen harekete geçmelidir."

OPCW'nin Suriye'de Duma ve Guta'daki kimyasal silah kullanımı belirtilerine dayanarak harekete geçtiğinin ve bir heyet göndermiş olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Savaş suçlarını önlemeye ve uluslararası anlaşmaları uygulamaya yönelik uluslararası eylemler seçici bir şekilde uygulanmamalıdır. İnsan hakları konularında siyasi çıkarlara göre hareket edilemez ve yapılmamalıdır. OPCW'nin artık Kürt halkının ve IPPNW de dahil olmak üzere uluslararası uzmanların çağrısına kulak verme ve Türk ordusunun kimyasal silah kullanımı konusunu ele alma zamanıdır. Türkiye ve tüm OPCW üyesi ülkeler tarafından kimyasal silah kullanımı araştırılmalı, kınanmalı ve derhal durdurulmalıdır" denildi.

Öte yandan mektubun herkes tarafından OPCW’ye mail olarak gönderilmesi ve kimyasal silahların kullanımını engellemek için harekete geçmesi için çağrı yapılması istendi.

OPCW mail bilgileri ise şöyle:

“His Excellency Ambassador Fernando Arias. Director-General of the Organisation for the Prohibition of Chemical Weapons (OPCW)

[email protected]