KCK YK Eşbaşkanlığı 74 merkezde başlatılan hamleyi selamladı

Kürt halkının ve Abdullah Öcalan’ın dostlarının uluslararası alanda başlattığı “Abdullah Öcalan'a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesini kutlayan KCK YK Eşbaşkanlığı, “Tüm varlığımızla destek vereceğiz” dedi.

KCK Yürütme Konseyi (YK) Eşbaşkanlığı, Abdullah Öcalan'a Özgürlük Kürt Sorununa Çözüm Platformu’nun, başta Strasbourg olmak üzere 74 merkezde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük ve Kürt sorununa çözüm talebiyle dün küresel çapta başlattığı hamleyi selamladı. Mutlak tecride karşı durmanın, aynı zamanda sorunların çözümünü istemek anlamına geldiğini belirten Eşbaşkanlık, hamlenin başarısı için Kurdistan halkına, Türkiyeli demokrat, aydın, yurtsever, ilerici şahsiyetler ve tüm demokrasi güçlerine, Ortadoğu ve dünya halklarına ayrı ayrı çağrıda bulunarak, insanlığı ayağa kaldırmayı hedeflemelerini istedi.

KCK YK Eşbaşkanlığı’nın yazılı açıklaması şöyle:

"Kamuoyunca bilindiği üzere, dün itibarıyla “Abdullah Öcalan'a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm" şiarıyla uluslararası alanda bir kampanya başlatılmıştır. Kendilerini Kürt halkının ve Önder Apo'nun dostları olarak gören sol, sosyalist, demokrat, özgürlükçü, ahlak ve vicdan sahibi insanlar ve demokratik kurumlar tarafından böyle bir kampanyanın başlatılması çok anlamlı ve değerlidir. Bu açıklamayı yapan tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu kampanyanın startının uluslararası komplonun yıl dönümüne denk getirilmesi ayrıca büyük bir anlam ifade etmektedir. Uluslararası komploya verilecek en büyük ve en anlamlı cevap, kesinlikle böyle bir çalışmanın ve tutumun geliştirilmesi olabilirdi.

Yurtsever Kurdistan halkı Önder Apo'ya yönelik gerçekleşen komployu asla kabul etmemiştir. Hareket ve halk olarak 25 yıldır uluslararası komploya karşı mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizde her zaman yanımızda olan, yüreği Kürt halkıyla birlikte atan dostlar da olmuştur. Bugün dostların artık bu mücadeleye öncülük düzeyinde katıldıklarını görmekteyiz. Bu çok büyük bir gelişmeyi ifade etmektedir. Hiç kuşku yok ki bu, yurtsever Kurdistan halkının ve bugüne kadar komploya karşı mücadele eden herkesin bir başarısıdır. Kürt Özgürlük Hareketi olarak başlatılan bu büyük ve anlamlı kampanyayı selamlıyor ve kampanyaya tüm varlığımızla destek vereceğimizi belirtiyoruz.

BİR DÖNÜM NOKTASIDIR, HEDEFE ULAŞACAĞINA İNANIYORUZ

10 Ekim 2023 tarihinde ilan edilen kampanya bir dönüm noktasıdır. Böyle bir kampanyanın başlatılmasıyla uluslararası komploya karşı mücadelenin ulaşması gereken düzeye ulaştığı, bundan sonra yapılacak etkili eylemlerle, kampanyanın sloganında özetlenen nihai hedefe varılacağı kanıtlanmıştır. Dolayısıyla gelinen noktada uluslararası komploya karşı mücadelede evrensel düzeye ulaşılmış, topyekûn harekete geçme ve sonuç alma sürecine girilmiştir. Bu bilinç ve sorumlulukla kampanyanın belirlenen hedefe ulaşacağına inanıyoruz.

EVRENSEL TOPLUMUN DA ÖZGÜRLÜĞÜ TECRİDE KARŞI MÜCADELE ETMEKTEN GEÇMEKTEDİR

Uluslararası komploya karşı mücadelenin uluslararası alanda yürütülüyor olması sadece Kürt halkı açısından değil, evrensel özgürlük ve demokrasi mücadelesi açısından da çok büyük bir gelişmeyi ifade etmektedir. Önder Apo, insanlığın evrensel mücadelesine ve değerlerine inanarak mücadeleyi başlatmıştır. Kurdistan Devrimini, dünya halklarının ve ezilenlerin evrensel demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olarak geliştirmiştir. Uluslararası komplo karşısında da Önder Apo'nun tutumu ve duruşu bu doğrultuda olmuştur. Önder Apo halkların ve ezilen tüm toplumsal kesimlerin ortak değerlerini ve mücadelesini daha fazla vurgulayarak, bunu ideolojik ve teorik bir çerçeveye ulaştırarak uluslararası komploya en anlamlı yanıtı vermiştir. Önder Apo'nun 25 yıllık İmralı tecrit ve işkence sistemine karşı duruşu, bu olmuştur. Bu, insanlığı, özgürlüğü, demokrasiyi, sosyalizmi, halkları, kadınları, ezilenleri savunma tutumudur. Ona en büyük katkı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla Önder Apo'ya sahip çıkmak aynı zamanda kendimize sahip çıkmamız, topluma sahip çıkmamız, özgürlüğümüze ve insanlık onurumuza sahip çıkmamız anlamına gelmektedir. Bu kampanya bu gerçeği de kanıtlamıştır. Önder Apo İmralı'da mutlak tecrit altındayken kesinlikle insanlığın yapması gereken buna karşı mücadele etmektir. Kürt halkının da Ortadoğu halklarının da evrensel toplumun da özgürlüğü buradan geçmektedir.

SORUNLAR KAPİTALİST MODERNİTE ZİHNİYETİ VE ARAÇLARIYLA ÇÖZÜLMEZ

Şu gerçeği bir kez daha belirtmek istiyoruz; Kürt sorununun yanı sıra Ortadoğu'daki sorunların çözümü İmralı'daki tecrit ve işkence sisteminin son bulması ve Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünün sağlanmasıyla çok yakından bağlantılıdır. Gelişmeler bu gerçeği her gün daha fazla kanıtlamaktadır. Türk devletinin Rojava ve Suriye'ye yönelik başlattığı yeni saldırılar, İsrail ve Filistin'de yaşananlar bunun örnekleridir. Ortadoğu'da sorunlar ulus-devlet zihniyetiyle ve araçlarıyla çözülemez. İnsanlığın eşitlik, özgürlük ve demokrasi sorunları da kapitalist modernitenin zihniyet ve araçlarıyla çözülemez. Önder Apo demokratik ulus ve demokratik modernite yaklaşımıyla günümüzde sorunların çözümünün en ideal formülünü ortaya koymuştur. Mutlak tecride karşı durmak, aynı zamanda sorunların çözümünü istemek anlamına gelmektedir.

Herkese bu bilinç ve yaklaşımla şu çağrılarda bulunuyoruz:

KURDISTAN HALKINA ÇAĞRI

Birinci çağrımız; yurtsever Kürdistan halkına yöneliktir. Yurtsever Kurdistan halkı bugüne kadar dört parça Kurdistan'da, zindanlarda, Maxmur Kampı’nda, Şengal'de ve yurtdışında bulunduğu her yerde uluslararası komploya karşı kesintisiz bir mücadele içerisinde olmuştur. Bu mücadelesinin sonucu olarak bugün uluslararası alanda ezilen dünya halkları, kadınlar, gençler ve dostlar Kürt halkının mücadelesine ve Önder Apo'yu sahiplenen duruma gelmiştir. Bu halk olarak sorumluluğumuzu daha da arttırmıştır. Bu bilinçle ve Önder Apo'ya olan bağlılık ve Kurdistan'ın özgürlüğüne olan inançla başlatılan kampanyaya en güçlü bir şekilde katılmamız gerekmektedir. Rojhilat'ta, Başûr'da halk ayağa kalkmalıdır. Aydınlar ve demokratik halk kurumları da halka öncülük etmelidir. Bakurê Kurdistan halkı faşist AKP-MHP iktidarının baskı ve ablukasını kırmalı ve güçlü bir şekilde harekete geçmelidir. Yurtsever Kurdistan gençliği ise eylemlerde en ön saflarda yer almalıdır. Kendisini güçlü bir şekilde örgütleyerek katılımını gerçekleştirmeli ve halka da öncülük yapmalıdır. Önder Apo üzerindeki mutlak tecridin kırılması ve özgürlük mücadelesinin savunulması en başta yurtsever Kürdistan gençliğinin görevi ve sorumluluğudur. 

TÜRKİYE’DEKİ ŞAHSİYETLER VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNE ÇAĞRI

İkinci çağrımız; Türkiyeli demokrat, aydın, yurtsever, ilerici şahsiyetler ve tüm demokrasi güçlerinedir. Mutlak tecrit, Kürt halkının ve Türkiye halklarının tecridi demektir. Faşist AKP-MHP iktidarı Rojava Devrimi’ni ortadan kaldırmak, Kürt soykırımını gerçekleştirmek üzerinden varlığını ortaya koymaktadır. Bununla da Türkiye'yi karanlığa sürüklemektedir. Bu gerçeklik artık herkes tarafından görünür duruma gelmiştir. Türkiye'de gerçek demokrasi mücadelesi Kürt halkının özgürlük mücadelesinin yanında yer almak, mutlak tecride karşı durmakla olur. Bunu yapmadan, Önder Apo üzerindeki mutlak tecride karşı güçlü ve kararlı bir duruş ve mücadele içerisinde olmadan doğru demokratik ve yurtsever tutum içerisinde olunamaz. Böyle olunarak Türkiye'nin aydınlanması, demokratikleşmesi sağlanamaz. Faşist AKP-MHP iktidarı geriletilip zayıflatılamaz, Türkiye karanlıktan kurtarılamaz. Artık mutlak tecride karşı daha güçlü ve açık bir tutum içerisinde olunmalıdır. Bu gerçek demokrat olmanın, yurtsever, ilerici, özgürlükçü, ahlak ve vicdan sahibi olmanın ölçüsüdür.

TÜM İNSANLIĞI AYAĞA KALDIRMAYI HEDEFLEMELİYİZ

Üçüncü çağrımız Ortadoğu ve dünya halklarınadır. Önder Apo'nun yüreği Kürt halkı için olduğu kadar Ortadoğu ve dünya halklarının özgürlüğü için de atmaktadır. Dışarıda olduğu gibi 25 yıllık İmralı esaret sürecinde de Önder Apo bunun için çalışmıştır. Bunun için direnmiş, derinleşmiş, yoğunlaşmış ve ulaştığı sonuçları insanlıkla paylaşmıştır. Bu kadar ağır şartlara rağmen kendini değil, toplumu ve insanlığı savunmuştur. Bu gerçeği daha fazla görmemiz, bilmemiz, anlatmamız ve sahiplenmemiz gerekiyor. Bu, insan olmamızın, demokrat ve özgürlükçü olmamızın bir gereğidir. Önder Apo'ya karşı geliştirilen mutlak tecrit hiçbir biçimde kabul edilemez. Bu hiçbir insani, vicdani, ahlaki ölçüye sığdırılamaz. Mutlak tecride karşı daha güçlü bir tutum içerisinde olmamız gerekmektedir. Mutlak tecridi mutlaka kırmamız ve Önder Apo'nun özgürlüğünü sağlamamız gerekmektedir. Bunun için tüm insanlığı ayağa kaldırmayı hedeflememiz gerekmektedir.

Bu duygu ve çağrılarla uluslararası alanda başlatılan "Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm" kampanyasını kutluyor, başarıyla sonuçlanacağına olan inancımızı ve desteğimizi belirtiyoruz."