Polonya-Belarus sınırında sığınmacıların yaşadığı insanlık dramı sürüyor. Çoğunluğu Suriye ve Iraklı Kürtlerden oluşan sığınmacılar, sınırları geçme umuduyla çıktıkları yolda, çoluk, çocuk, kadın, yaşlı, soğukta, aç susuz günlerdir zorla tutuldukları ormanlık alanda hayatta kalma mücadelesi veriyor. Dünya ise izlemekle yetiniyor.

Sığınmacıların durumunu endişeyle takip eden HDP milletvekillerinden Serpil Kemalbay, ANF’ye konuştu.

‘GÖÇMEN PAZARLIĞINA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA’

Dünyada özellikle emperyalist ülkelerin izlediği savaş ve ekonomi politikaları nedeniyle günümüzün en önemli krizlerinden birisinin göç meselesi olduğunu anımsatan Kemalbay, ancak bu meseleye ülkelerin son derece despotik bir anlayışla yaklaştıklarını gördüklerini vurguladı.

Polonya-Belarus arasında sıkışan Suriye, Irak, Afganistan’dan göç edenlerin de hem savaş hem de ekonomik kötü koşullardan kaynaklı olarak ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanlar olduğunu hatırlatan Kemalbay, ama orada da tıpkı Türkiye’deki gibi durumun bir göçmen pazarlığına dönüştüğüne dikkat çekti.

Erdoğan rejimi göçmenleri Avrupa’yı hizaya getirmek için nasıl bir şantaj aracı olarak kullanıyorsa, benzer bir durumun Polonya- Belarus sınırında da yaşandığına işaret eden Kemalbay, bu nedenle birçok insanın hipotermiden hayatını kaybettiği haberlerinin geldiğini anlattı.

Kemalbay, otoriter rejimlerin bu politikaları nedeniyle göçmenlerin araçsallaştığını ve Batılı ülkelere karşı kullanıldığını ifade etti.

İNSAN HAKLARI YİNE KAĞIT ÜZERİNDE KALDI…

Dünyanın ise bu dramı izlemekle yetindiğini belirten Kemalbay, “Kağıt üzerinde sözde insan hakları değerleri açısından mangalda kül bırakmayanların, uygulamada hiç de öyle olmadıklarını görüyoruz. Avrupa Birliği’nin (AB), Avrupa Konseyi’nin Avrupa değerlerinden ve Birleşmiş Milletler’in insan haklarından hep bahsettiğini görüyoruz. Ama sözünü ettikleri değerler doğrultusunda hamleler yapmadıklarını ve ülke menfaatlerini öncelediklerini de görüyoruz. Soruna bir an önce müdahil olmaları ve insani bir şekilde meselenin çözülmesine katkı yapmaları konusunda çağrıda bulunuyoruz. Günlerdir 2 bin insan iki sınır arasında sıkışmış durumda ve yardım gönderilip soruna kalıcı çözüm üretileceğine, masum insanların üzerine askeri güçlerin gönderildiğini görüyoruz” dedi.

Bu konuda partilerinin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’e mektup yazdığını ve insanlık krizinin çözülmesi için çağrıda bulunduğunu aktaran Kemalbay, ayrıca partilerinin Dış İlişkiler Komisyonu’nun ise bir çözüm bulunması için uğraştığını aktardı.

‘BU KÖTÜ TABLODAN BİR AN ÖNCE ÇIKMAK GEREKİYOR’

Meselenin göçmenleri mağdur etmeyecek bir şekilde çözülmesi gerektiğinin altını çizen Kemalbay, bu insanlık dışı duruma bir an önce son verilmesi gerektiğini kaydetti.

Sınırların derhal açılması gerektiğini belirten Kemalbay, kapitalistler ve devletler için var olan bu sınırların halk için ölüm anlamına geldiğini vurguladı.

Sınırların ortadan kalkması gereken mefhumlar olduğunu ifade eden Kemalbay, şunları kaydetti: “Bir avuç egemenin çıkarı için var olan bu sınırların ortadan kalkması lazım. Bunun için de bir toplumsal mücadelenin yükselmesi gerek. Göçmenlerin ve mültecilerin sorunu ırkçılığın da yükselmesine neden oluyor. Yoksulluk ve açlıkla karşı karşıya olan halklar ötekileştiriliyor, günah keçisi ilan ediliyor. Bu kötü tablodan bir an önce çıkmak gerekiyor çünkü yarın hangimizin mülteci olacağı, hangimizin göç etmek durumunda kalacağı belli değil bu dünyada. Bu dünya, egemenler lehine eşitsizlikleri büyüten, savaşları kışkırtan ve halklara yoksulluk, kan ve sefalet dayatan bir gezegene dönüşmüş durumda. Buna karşı topyekun bir dayanışma içinde olmamız ve mültecilerin haklarını kendi haklarımızı savunur gibi savunmamız gerekir. Bu şekilde sınırlar örerek, duvarlar yükselterek sorunlar çözülemez. Bu insanlık dramına neden olan otoriter rejimleri ortadan kaldıracak ve demokratik değerlerin tekrar yükseleceği bir dünya için hep beraber mücadele etmemiz gerekiyor. O duvarları, o sınırları kaldırmanın yollarını bulmalıyız. Yerimiz mültecilerin yanıdır ve sorunlarının çözülmesi için çaba harcamamız gerekiyor. Biz HDP olarak çaba harcıyoruz ve bütün dünyadaki insan hakları örgütlerini de Polonya-Belarus arasında yaşanan bu insanlık dışı uygulamalara karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz.”

Polonya-Belarus arasında sıkışanın insanlık olduğunu vurgulayan Kemalbay, bunu herkesin böyle görüp, buna göre hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Sınırdan aktarılan görselleri çok büyük bir endişe içinde izlediklerini ifade eden Kemalbay, korkunç bir insanlık trajedisi yaşandığını hatırlatarak, “Hepimiz sesimizi yükseltmeliyiz” dedi.