Keskin: Zamanaşımı cezasızlık politikasının baş göstergesidir

İHD Genel Başkanı Eren Keskin, Sivas Katliamı sanıklarına uygulanan zamanaşımının cezasızlık politikasının baş göstergesi olduğunu dile getirerek AKP'nin, derin devletin işlediği suçlarda bir cezasızlık politikasını izlediğini söyledi.

Sivas Katliamında bugüne kadar yakalanmayan ve firari sayılan 3 kişinin yargılandığı davada mahkemenin zaman aşımı kararı vermesi, Türkiye gündeminde tartışılmaya devam ediyor. AKP’nin ilk yıllarında çıkarttığı insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımı olmaz kararına rağmen çıkartılan skandal karar, toplumun her kesimi tarafından tartışılıyor.

Sivas Katliamına ilişkin alınan zaman aşımı kararını ANF'ye değerlendiren İHD Genel Başkanı Eren Keskin,  AKP’nin kendini kapatmak isteyen zihniyet ile uzlaştığını belirterek, bunun topluma bir cezasızlık ve ihlal furyası olarak döneceğini söyledi. Keskin, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımı olmaz’ şeklinde AKP döneminde verilen karara ilişkin, “Aslında bu düzenlemeyi yasalarda yapan AKP’ydi ama AKP şimdiki AKP değildi. İşte temel mesele de bu. AKP, kendisini kapatmak isteyen zihniyetle uzlaştı ve bugün hepimize karşı büyük bir cezasızlık ve ihlal furyası var. Aslında bundan çok kısa bir süre önce de Ankara JİTEM davasında zaman aşımından düşüm verilmişti. Madımak Katliamında da böyle. Aslında devletin müdahil olduğu, devlet güçlerinin fail olduğu tüm davalarda dava bile açılmıyor, dava açılırsa da zaman aşımından düşüm kararı veriliyor. Bu gözaltında kayıplarla ilgili dosyalarda da böyle. 20 yıllık zaman aşımını kullanılıyor. Savcılar 20 yıl içerisinde hiçbir talebimizi kabul etmedikleri gibi dava açılmadan zaman aşımından düşüm kararı veriyorlar" değerlendirmesini yaptı.

KÜRT MESELESİNDE DEVLET AKLI ALZHEIMER YAŞIYOR

Zaman aşımı uygulamasının cezasızlık politikasının baş göstergesi olduğunu dile getiren Keskin, “Oysa ki AKP’nin ilk zamanlarında, daha Avrupa Birlikçi bir siyaset ürettiği zamanlarda, bu yasal düzenlemeyi kendileri yapmışlardı. Ama artık, zaten biz birkaç gündür yapılan tartışmalarda bu zihniyetin ne kadar açığa çıktığını görüyoruz. Örneğin Sezgin Tanrıkulu açıklamalarında bu ordunun dünyanın en güçlü, en temiz ordusu olduğunu dile getiriyorlar ama aynı zihniyet, vesayetten de bahsediyor. O nedenle devletin kafası karmakarışık. Özellikle Kürt meselesinde devlet aklı Alzheimer yaşıyor bence. Çünkü dün söylediğinin tam tersini söylüyor. Uygulamalar da bu yönde. Ben şaşırmadım. Biz zaten insan hakları savunucuları olarak Madımak Katliamında zaman aşımı kararı verileceğini biliyorduk, çünkü bu coğrafyada yaşayan Kemalistlerden farklı olarak, İslamcıların sadece solcuları öldürelim diye yaptıkları bir katliam değil, derin devlet tarafından zaman içerisinde, aylar içerisinde örülerek planlanmış bir katliam olduğunu biz çok iyi biliyorduk. Böylece bence Madımak Katliamının da temelinde devlet güçlerinin payı olduğunun göstergesidir." dedi.

CHP ASLA ÇÖZÜME GİTMEZ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarına değinen Keskin, AKP ile CHP arasında herhangi bir farkın olmadığını vurguladı. Keskin, “AKP ile CHP arasında bu konularda hiçbir zihniyet farkı yok. AKP iktidara geldiği yıllarda farklı konuşuyordu, sonra devletin kendisi haline geldi, CHP zaten her zaman bir devlet partisiydi. Bir gün eğer çözüm olacaksa, son derece pragmatik yaklaştığı için AKP çözüme gidebilir ama CHP asla gitmez" diye konuştu.

Keskin şunları ekledi: “Devletin en yüksek makamından ‘Ordumuza kimse laf edemez, ordumuz dünyanın en temiz ordusudur’ lafı çıktıktan sonra, ordunun fail olduğu ya da askerlerin fail olduğu hiçbir davada ceza çıkmayacağını birebir söylemiş oldular."