Kobanê duruşması 31 Mart'a ertelendi

Kobanê Davası’nın duruşması 31 Mart'a ertelendi. Duruşmada avukatlar hukuksuzluğa dikkat çekti.

22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 11’inci duruşması, 2’nci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü. Duruşmaya, HDP milletvekilleri, Ankara il ve İlçe yöneticileri, avukatlar ve çok sayıda izleyici katıldı. Sincan Cezaevi’nde rehin tutulan siyasetçilerden Günay Kubilay ve Vezir Çakan salonda bulunurken, siyasetçilerden bir kısmı mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı. Farklı cezaevindeki tutulan siyasetçiler de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Kürt Siyasetçi Ahmet Türk’ün avukatı Erdal Kuzu, "İlk olarak reddi hâkim meselesi oldu ve siz yargılamaya devam etme kararı aldınız. Heyetinizin bu dosyadan el çekmesi gerekirdi. İkinci olarak, ortaya yeni çıkan Atadedeler meselesi ciddi şüpheler ortaya çıkardı. Daha önce çete üyesi olarak soruşturma yürütülen bir yargıcın yaptığı tüm işlemlerden şüphe duyma hakkımız var. Müvekkillerimiz, Atadedeler dosyasının celbedilmesini talep etti ancak mahkeme bu talebimizi de reddetti” dedi.

Siyasetçilerin savunmalarının bitmeden tanık dinlenmemesi gerektiğine vurgu yapan Kuzu, "Bu dava hakikaten siyasi saiklerle hazırlanmış niteliktedir” ifadelerini kullandı.

Av. Kuzu, "Siyasetçilerin Kobanê’ye gitmesine izin verilmesine rağmen bir suç konusu olarak dosyada yerini aldı. Orada silahlı siviller vardı. Elbette silahlı halkla fotoğraflarının olması normal. Bunun suçlama konusu olması akıllarla dalga geçmektir. Yine 2017’de Diyarbakır Newrozu’nda yapılan bir konuşma da suçlama konusu yapılmış" diye tepki gösterdi.

Şengal’de DAİŞ’in gerçekleştirdiği katliamı hatırlatan Kuzu, müvekkilinin bu katliamdan kurtulan insanların bulunduğu mülteci kampına gittiğini belirterek, bu ziyaretinde devletin bilgisi dahilinde olduğunu anımsattı.

Av. Kuzu, "Kandil’de çekilen fotoğraflar suçlama konusu yapılmış. Bir süreç yürütülüyor ve bunu en iyi belgeleyen de fotoğraflardır. Çözüm sürecinin kendisi suç ise karşı tarafa da soruşturma başlatılsın. Dönemin Başbakanı, bugünün Cumhurbaşkanı ‘Kandil’e ben gönderdim’ dedi" diye konuştu.

Av. Kazım Bayraktar ise 2015 sonrası muhalefete ve Kürtlere açılmış davalara bakıldığında insanların “tuzağa düşürüldüğünü” söyledi.

 

HUKUKSUZLUĞA DİKKAT ÇEKİLDİ

Verilen aranın ardından başlayan duruşmada mahkeme başkanı, tanık Şemsettin Kalay’ın 15 Kasım 2021’de yaşamını yitirdiğini ve Rıdvan ve Gürkan Deniz’in ise açık adreslerinin tespit edilemediğini ifade ederek tanık olarak dinlenilmelerinden vazgeçilmesine ve dosyada daha önce yer alan ifadelerinin okunmasına karar verdi. Tanıkların dosyada yer alan ifadeleri okundu. Yaşamını yitiren tanık Şemsettin Kalay’ın, 9 Ekim 2014’te Muş Malazgirt Emniyetinde polislerce alınan ifadesinde polisler tarafından darp edildiğini belirtmesi dikkat çekti.

Okunan ifadelerin ardından söz alan Avukat Veysi Eski, “Okumuş olduğunuz beyanlar tanık beyanları değil. CMK’da tanık olarak tanımlanan kişiler mahkeme ve savcılık huzurunda beyanları alınan kişilerdir. Ama sizin okuduğunuz kişiler emniyette ifadeleri alınan kişilerdir. O nedenle okuduklarınız hukuka aykırıdır. Bunlar kopyala-yapıştır ifadelerdir. Bunlar şüpheli ifadeleridir. Şüpheli ifadesini tanık ifadesi olarak dosyaya sunmaya çalışıyorsunuz, suç işliyorsunuz. Hukuka aykırı belgeleri dosyaya koymaya çalışıyorsunuz” dedi.

Ardından sunulan mazeretlere dair mütalaasını açıklayan iddia makamı, sağlık gerekçeleri dışında belirtilen mazeretlerin ve vareste tutulma taleplerinin reddedilmesi yönünde karar verilmesini istedi.

Mahkeme başkanı, avukatının Ahmet Türk hakkında duruşmalardan vareste tutulması yönündeki talebini kabul ederek, duruşmaya mazeret bildirerek katılmayan siyasetçilerin mazeretlerinin reddine karar verdi. Bir önceki duruşma periyodunda tanık ve müşteki olarak dinlenmelerine karar verilen kişilerin Perşembe ve Cuma günü görülecek duruşma günlerinde dinlenmelerine karar verildi.

Duruşmaya 31 Mart’a kadar ara verildi.