Koç: Katliamı Türk devleti yaptı, eylemlere devam edeceğiz

KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, Paris'teki katliamı Türk devletinin yaptığının kesin olduğunu belirterek, Kürt halkına eylemleri büyüterek sürdürme çağrısı yaptı.

Fransa'nın başkenti Paris'te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'nde 23 Aralık'taki katliamda KCK Yürütme Konseyi Üyesi Evin Goyi (Emine Kara), Kültür Hareketi’nden Mîr Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ve Kürt yurtsever Abdurrahman Kızıl şehid düştü. Katliamın üzerinden bir hafta geçmesine rağmen hâlâ cenazeler ailelere verilmedi. Katliamın olduğu 23 Aralık'tan beri Kurdistanlıların Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezindeki Adalet Nöbeti devam ediyor. 
Katliama ilişkin ajansımıza açıklamalarda bulunan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, katliamın Ankara’da planlandığına vurgu yaparak, Avrupa’nın Erdoğan diktatörüne boyun eğdiğini belirtti ve "Avrupa’yı kim yönetiyor" sorusunu yöneltti.


'KATLİAMI PLANLAYAN TÜRK DEVLETİDİR'

23 Aralık'taki katliamı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle katliamında yaşamını yitiren şehitlerimiz Evin Goyi, Sanatçı Mir Perwer ve Apê Abdurrahman (Kızıl)’ı saygıyla anıyorum. 23 Aralık'ta yaşanan katliam bizi, halkımızı derinden üzmüştür. İkinci Paris katliamı, birinci katliam Paris katliamının devamıdır. Aynı zamanda Türk sömürgeci devletinin uluslararası güçlerin desteğiyle Kürt soykırımının parçasıdır. Türk devletinin, Rojava’ya saldırısı; Türk devletinin Zap, Metina ve Avaşin'de kimyasal silah kullanımı, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eşbaşkanının tutuklanması, HDP üzerindeki siyasi baskılar, Almanya’nın birkaç gün önce Kürt kurumları ve siyasetçilerine yönelik operasyonu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği karşılığında Kürtlere yönelik geliştirdikleri kirli politikalar, bir bütün olarak bunlar bir konseptin parçasıdır. Ve 2. Paris katliamı, eğer birinci Paris katliamı aydınlatılmış olsaydı, dosya üzerindeki gizli kararı konmasaydı yaşanmayacaktı. İkinci bir konu da Önderlik üzerinde izolasyon-tecride, kimyasal silah kullanımına karşı uluslararası güçlerin sesi çıksaydı; Paris katliamı gerçekleştirilemezdi. Bu katliamın sorumlusu Türk devletidir, Ankara’dır. Onun yaptığı plandır. Bu katliamın Türk devleti tarafından yapıldığı kesindir. Fransa’da bir yapının bunun içinde olduğunu söylemek gerekir. Çünkü bütün gelişmelere baktığımızda ortaya çıkan tablo bunu gösteriyor.

FRANSA'NIN TUTUMU

Fransa devletinin bu katliama karşı tutumunu nasıl ele alıyorsunuz?

İkinci Paris katliamının ilk olarak üstü kapatılmaya çalışıldı. Başta Kürt halkının ve dünyadaki demokratik güçlerin tepkisi sonucu hemen alelacele mahkemeye çıkardılar. Fransa zan altında kalmak istemiyorsa, bu işin ortağı değilse bizim talebimız çok nettir. Birinci 1. Paris katliamı davasının üzerindeki gizlilik kararı kaldırılmalıdır. İkincisi, bu katliamın terör eylemi olduğunu kabul etmeli ve bütün yönleriyle araştırılmalıdır. Talimatı kim vermiş, planlamayı kim yapmış açıklarsa zan altında kalmaz.
Biz daha önce sormuştuk, bir kez daha soruyoruz. Başta Fransa olmak üzere Avrupa devletlerini kim yönetiyor? Türkiye tehdit ediyor, tehdit ettikçe onun politikalarına boyun eğiyor. İtaat ediyor ve geri adım atıyor. Sadece Kürt meselesinde değil daha önce DAİŞ’in Paris katliamını biliyoruz. O dönem Fransa hükümeti QSD güçleri ile  bir görüşme yapmıştı. Türk devleti tehdit etmişti ve sonrasında da Belçika, Berlin ve Paris’te katliam yapılmıştı. Bütün bunlar şunu gösteriyor, Türkiye tehdit ediyor, Avrupa geri adım atıyor.  Yani Avrupa’yı diktatör Erdoğan yönetiyor.

'TÜRK DEVLETİ BİR ŞEKİLDE İTİRAF EDİYOR'

Türkiye’nin bu süreçteki açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bugün Türk devletinin büyükelçisi açıklama yapmış. İlginçtir diyor ki ‘eğer PKK eylemlerine müsaade edilmezse, Kürtlerin eylemlerine müsAade edilmezse katliamlar da olmaz, siyasi cinayetler de, ölümler de olmaz, diyor. Yani devlet bir yerde itiraf ediyor. Bu yeni gelen açıklama da devletin bir itirafıdır. Bir yanda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Fransa’ya baskı uyguluyor. Bir katliam gerçekleşmiş ve ailelerimiz Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ndedir. Şu ana kadar bu tür olaylar olduğu zaman hükümetler aileleri ziyaret edip başsağlığı dilerdi. Ancak şu ana kadar bir başsağlığı dilenmemiştir. Başta Kürt toplumunun tepkisi bunadır. CDK-F tarafında Fransa yetkilileri uyarılmıştı. 'Birinci Paris katliamının onuncu yılında benzer saldırılar olabilir’ diye uyarıda bulunmuştu. Ancak Fransız yetkiler hiçbir şey yapmadılar.

Bir saldırı yapılacağı yönünde bir bilgi var mıydı?

Bu saldırı özgürlük ve eşitlik sistemlerine yapılmıştır, bu saldırı Fransa’nın değerlerine saldırıdır. Fransa’da yaşayan her Kürdün can güvenliği Fransa devletinin sorumluluğundadır. Eğer Fransa’da Kürtler katlediliyorsa devlet içinde Türk hükümeti ile ilişkili olanlar var demektir. Bu katliamda Fransa’nın sorumluluğu vardır. Türk İçişleri Bakanının yurt dışındakileri temizleyeceğiz açıklaması vardı. Buna karşı hala önlem almayan bir anlayış var. Bir de CDK-F’in bir başvurusu var. Bu başvuru nedeni, buradaki yönetimimize gelen duyumlardır. Bu duyum üzerine bir başvuru yapıldı. Bize gelen duyumların daha fazlasının Fransa istihbaratına geldiğini biliyoruz. Güçlü ülkelerin istihbarati bizden daha fazla bilgiye sahip olduğunu eminiz.

AVRUPA KAMUOYUNA ÇAĞRI
Sizin Fransa halkına bir çağrınız var mı?

Türk devletinin bütün yaptıklarına sesini çıkarmayan Avrupa devletleri şunu iyi bilmelidir ki Türkiye savaşı Avrupa’yı taşmaktadır. 3 milyon Kürt Avrupa’da yaşıyor. Soykırım ve katliamlarla Kürtler geri adım atmayacaktır. Özgürlük ve eşitlik mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Türk devleti Avrupa’nın iki yüzlü politikaları sayesinde böyle davranıyor. Türkiye şantajla Avrupa değerlerini, insanlık değerlerini ayaklar altına almıştır. Fransa özgürlük için ciddi bedel ödemiştir bu değerleri kazanan FransA hükümeti şantaja boyun eğiyor.
Türkiye Ortadoğu’da yeni Osmanlıcılık hayalini gerçekleştirmek için çeteleri kullanıyor. Avrupa kamuoyununa çağrı yapıyoruz. Türkiye’nin tehditlerine boyun eğmeyin. Türk devleti DAİŞ’i kullanarak kendini örgütlüyor. DAİŞ sadece Kürt düşmanı değil, aynı zamanda kadın düşmanı, özgürlük düşmandır. Türk devleti Avrupa’da paralel bir örgütlenmeye gitmiştir. Bu yapı Avrupa halkı için de tehdittir. Avrupa haklarına diyoruz ki özgürlük, eşitlik ve kadın özgürlük mücadelesi veren Kürtlerle dayanışma içinde olun.

KÜRT HALKINA: EYLEMLERE DEVAM

Kürt halkına yönelik bir çağrınız var mı?

Kürt halkı birinci ve ikinci Paris katliamı aydınlanana kadar eylemlerini devam ettirecektir. Kürtler en küçük bir şey yaptığında hemen gelen polisler bu katliam yapılırken neredeydiler? Bütün bunlara bakarak şunu söylüyoruz: Fransa hükümeti bir an önce bu katliamı açığa çıkarmalıdır. Eğer açığa çıkarmazsa bunun ortağı olarak görülecektir. KCDK-E'ye bağlı bütün kurumlarımız yaşadıkları ülkelerde bu alçakça saldırıyı teşhir edecek ve takipçisi olacaktır. Kamuoyu baskısı önemlidir. Katliamları durduracak temel güç dayanışmadır. Halkımız her alanda örgütlenmelidir örgütsüz bir tek Kürt kalmamalıdır. Bu saldırı hangi parçada olursa olsun Kürde yapılmıştır. Direnişi yükselterek, direnişi her alana taşıyarak bu yüzyıl Kürt halkının özgürlük yılı yapmalıdır.

SALDIRININ ASIL HEDEFİ

Bu saldırının asıl hedefi nedir?

Fransa basını ‘Evin Fransa’yı korudu ama Fransa Evin’i koruyamadı’ diyor. Bu katliamın hedefi Evin arkadaşımızdır. Bu çok nettir. Oysa Evin DAİŞ’e karşı savaşmış, yaralanmış ve tedavi olmak için buraya gelmiştir. O bütün ömrünü insanlık ve özgürlük değerlerini adamıştır. Evin Kürt kadın özgürlük çizgisini temsil ediyordu. Eğer Evin Goyi Kürt kadınları DAİŞ’e karşı bu özgürlükçü mücadele yürütmeseydi, on binlerce şehit vererek DAİŞ’i yenilgiye uğratmasaydı bugün Paris’de Avrupa da tehdit altında olacaktı.
Evin Goyi tedavi için geldi. Başvurusu uzun bir süre sürüncemede bırakıldı ve Paris’in orta yerinde katledildi. Bu olay insanlık adına bir utançtır. Bu terör saldırısıdır ve yapan Türk devletidir.

ŞEHİTLERİN CENAZELERİ

Şehitlerin cenazeleri hâlâ alınmadı. Neden?

Henüz yasal prosedür bitmiş değil. Bu da başlı başına bir muamma. Olayın üzerinden yedi gün geçti. Birkaç gün içinde bitmesi gereken bürokratik işler halen bitmedi. Biz şehitlerimizi alıp kutsal Kurdistan topraklarına uğrayacağız. İşlemler bittiğinde KCDK-E olarak çağrı yapacağız. Şehitler onurumuzdur. Bu saldırı onurumuza yapılmıştır. Mir Perwer arkadaş bir sanatçıydı. Kendi sanatını yaptığı için baskıya uğradı ve buraya geldi. Yetkin bir sanatçımızdır. Fiziki soykırımın yanında Türk devleti kültürel soykırımda yapıyor. Ape Abdurrahman bir yurtseverimizdir. Bütün ömrünü halkın adamıştır. Türk devleti Kürde diyor ki ‘onurlu Kürt olmanın bedelini ölümdür.'

Nasıl bir uğurlama yapacaksınız?

Kürt olduğu için katlediliyoruz. 100 yıl önce Lozan’da Kurdistan’ı sömürge haline getiren anlayış bugün farklı bir versiyonla karşımızdadır. Kürt halkı 21. yüzyılda artık daha bilinçlidir. Kürt halkı değerlerine sahip çıkıyor. Bütün halkımızı, dostlarımızı ve diğer kamuoyunu Paris'teki uğurlama törene bekliyoruz. Kürt halkı ve dostları şehitlerini uğurlayana kadar Adalet Nöbetine devam edecektir. Halklar katliama öfkelidir, gün boyu Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nde binlerce insan katliamı lanetlemek için geliyor. Bütün demokratik kültür merkezlerimize de bulundukları yerlerde sessiz eylemlerini sürdürme çağrısı yapıyoruz. Yasal işlemler bittiğinde uğurlama tarihini kamuoyuyla paylaşacağız.