Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanı Musa Kulu, eşbaşkanları Kadriye Doğan başta olmak üzere DAD ve siyasi parti yöneticilerinin gözaltına alınmasına dair ANF'ye değerlendirmelerde bulundu.

İktidarın meşruluk sorunu yaşadığı noktalarda muhaliflere yönelmesinin cumhuriyet tarihi ile özdeşleşmiş bir uygulama olduğunu söyleyen Kulu, "İktidar her tıkandığında kendinden olmayanlara düşmanca davranarak, bazen de yeni düşmanlar yaratarak saldırgan bir tutum takınıyor. Aleviler onların düşmanlığı için yeni bir hedef değildir. Aleviler ve Kürtler, her daim sabit hedeftir. Esas itibarıyla iktidar Sünni ve Türk olmayan herkese düşmandır. Dolayısıyla bu ülkedeki bütün ötekiler, bu faşist ve ceberut iktidara karşı birlikte direnmelidir" dedi.

'SİSTEM MUHALİF OLANLAR HEDEF ALINARAK OTURTULUYOR'

Yüz yıllık cumhuriyet tarihinin Aleviler açısından zulümlerle dolu olduğuna dikkat çeken Kulu, parlamentonun sadece şekli bir misyonu olduğunu, derin devletin dizayn ettiğini hükümetlerin uyguladığını söyledi. 14 Mayıs'ta yapılan seçimleri 'göstermelik' olarak niteleyen Musa Kulu, TC'de kuruluşundan bu yana herhangi bir dönemde demokrasinin olmadığının altını çizdi. Siyasal İslam'ın, öteki olarak addedilen muhalif kesimlerin susturarak, kriminalize edilerek, bastırılarak oturtulmaya çalışıldığını vurgulayan Kulu, şöyle devam etti:

'İKTİDAR KENDİNDEN OLMAYANLARI YOK ETMEK İSTİYOR'

"Göstermelik bir seçim süresi yaşadık, şekillenen parlamentonun hâli ortada. 
Belediyeleri seçilmişler değil kayyumlar yönetiyor, adım başı kalekol yapıldı, inkâr politikalarına geri dönüş başladı, Madımak Katliamı Davası zaman aşımına uğratıldı, toplum giderek kutuplaştırılıyor. Tayyip Erdoğan 'Bana iki yıl süre verin, iki yıl sonra her şey yerine oturacak' dedi. Neyin nasıl oturtulmak istendiğini açık bir biçimde görüyoruz. Adım adım siyasal İslam örgütleniyor. Okullara imamlar atanıyor, Diyanet bir fetva merkezi gibi toplumda algı meşrulaştırmasını sağlıyor, yargı da adeta kadıların elinde gibi. Bu iktidar Sünni ve Türk olmayan her şeye düşmandır. Kendinden olmayanı yok etmek ister. Yok edemese inkâr eder, kriminalize eder. Aleviler ve Kürtler iktidarın ve devletin her daim düşmanca tavırlarının odağındadır. Yaşadığımız tabloda açığa çıkan da budur."

'BEDELİ NE OLURSA OLSUN DİRENİRİZ'

Alevilerin uzun zamandır eşit yurttaşlık mücadelesi verdiğinin altını çizen Musa Kulu, son yıllarda gelişen Alevi örgütlülüğünün ve kurumsallaşmasının iktidarı da devleti de son derece rahatsız ettiğini ifade etti. Alevilerin eşit yurttaşlık mücadelesinde yanlarında duran kesimlerin de hedef haline getirildiğini söyleyen Musa Kulu, kriminalizasyon ve terörize etmenin devletin muhalefeti sindirmeye ve dayanışmayı engellemeye yönelik temel yöntemi olduğunu belirtti. Tüm muhalif kesimleri dayanışmaya çağıran Musa Kulu, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

"Yapılan operasyon sadece eş başkanımıza ve DAD yöneticilerine yapılmış değil. Geçtiğimiz günlerde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği gibi herhangi bir siyasal temsiliyeti bulunmayan bir Alevi kurumunun yönetici ve mensuplarını terörize ederek gözaltına aldılar. Yasal bir partinin temsilcilerini ve günlerdir birçok şehirde operasyonlarla gözaltına alıyorlar. Topyekûn bir şekilde kriminalize etmek, terörize etmek istiyorlar. Bizce bu ülkede bu karanlıktan etkilenen her insan kendini bir çerağ haline getirmek ve bu karanlıkla mücadele etmek durumunda. Bunu yapmak durumundayız. Aleviler olarak inancımız ve yolumuz bize bedeli ne olursa olsun doğru bildiğin yolda cesaretle yürümeyi, direnmeyi öğretti."