Kürt barışı Türkiye’ye de kazandırır

HDP Amed İl Eşbaşkanı Ceylan, devlet bürokrasisinin de savaşta ısrarının, çözümsüzlüğün Türkiye’ye kaybettirdiğini, devlete kazandırmadığını görmesi gerektiğini belirterek, “Kürt barışı, Türkiye’ye de kazandıracaktır” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, Kürt düşmanlığı üzerinden siyaset yapan AKP-MHP iktidarının, halklara verebileceği bir şeyin kalmadığını söyledi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, ANF’ye konuştu.

AKP-MHP iktidarının Kürt düşmanlığı üzerinden siyaset yaptığını; savaşı sürdürdüğünü belirten Ceylan, diğer sorunların da bunun sonucu olduğunu söyledi.

Dolayısıyla savaş ile tecrit, savaş ile ekonomik krizin ilişkisinin kaçılınmaz olduğunu kaydeden Ceylan, “Savaş siyaseti, yansımasını tecrit olarak toplumsallaştırıyor, hepimize mal etmeye çalışıyor. Tecrit de tekrar savaş siyaseti olarak bize geri dönüyor. Onun için savaş karşıtlığı, tecride karşı mücadele ve toplumsal barış demektir. Toplumsal barış da sadece Kürtlere değil, herkese kazandıracaktır. Böylece Kürt sorununun barışçıl yol ve yöntemlerle çözümünün ne kadar hayati olduğu anlaşılıyor” dedi.

HDP UMUT HALİNE GELDİ

HDP fikriyatının barış siyasetini güçlendirmeyi emrettiğini ve HDP’nin umut haline geldiğini belirten Ceylan, sadece Kürtlerin değil, Türkiye’deki tüm halkların HDP’ye sahip çıkmaya başladığını söyledi.

Herkesin eşit ve özgürce bir arada yaşamını sürdürebileceği bir siyaset ve bir mücadele biçimini savunduklarını ifade eden Ceylan, “Bunu yapmazsak savaş politikalarına esir düşmüş oluruz. Onun için barış, demokratik çözüm ve demokratik siyasetin hakim kılınması gerekir. Bunun da hepimize kazandıracağını ifade ediyoruz. Bu siyaseti toplumsallaştırmaya çalışıyoruz. HDP çözümün adresidir. Bunun görev ve sorumluluklarının farkındadır” diye konuştu. 

HALKLA BİRLİKTE SİYASET

HDP’nin tüm zorlu koşullara rağmen nefes bulduğu an halka gittiğini; hem siyasetini halka anlatmaya çalıştığını hem de halkı dinlediğini, böylece halkla birlikte siyaseti olgunlaştırıp yoluna devam ettiğini vurgulayan Ceylan, şöyle devam etti: “İşte bu bir örgütlülüktür. Bu örgütlülüğün öncü güçleri kadınlardır, gençlerdir, emekçilerdir ve toplumum şimdiye kadar ezilmiş, ötekileştirilmiş kesimleridir. Biz örgütlü zemini bunun üzerinden yaratmaya çalışıyoruz. Gençliği örgütleme gibi bir görevimiz var. Kadının örgütlülüğünü toplumun tüm dinamiklerine götürmek gibi bir görevimiz var.”

İKTİDARIN VEREBİLECEĞİ BİR ŞEY YOK

Mevcut iktidarın maddi veya manevi anlamda halklara verebileceği bir şeyinin kalmadığın, toplumun da artık bu iktidardan kurtulması gerektiğini vurgulayan Ceylan, şunları ekledi: “Bu, toplumsal mücadeleyle, toplumsal örgütlülükle olabilecektir. Diğer bir nokta ise devletin ilgili bürokrasisinin de yanlışta ısrar etmenin devlete de kazandırmadığını, Kürt siyasetinde güvenlikçi ya da savaş politikalarında ısrar etmenin hepimiz için büyük kaybettirdiğini görmesi gerekiyor. Kürt barışı Türkiye’ye de kazandıracaktır. O yüzden Abdullah Öcalan’ın barışçıl sesinin topluma ulaşması gerekiyor.”