Leyla Güven’den kanser hastası Nina Ahmedi'ye mesaj

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için açlık grevindeki Leyla Güven, Viyana’da kanser tedavisi gören Doğu Kürdistanlı Nina Ahmedi’ye bir mesaj göndererek, acil şifalar diledi ve “zafer yakındır” dedi.

HDP Milletvekili Leyla Güven, 1 Mart’ta hasta yatağında kendisine görüntülü bir mesaj gönderen Doğu Kürdistanlı Nina Ahmedi’ye aynı şekilde bir mesaj yolladı.

30 yıldır Kürdistan özgürlük mücadelesinde emek veren Nina Ahmedi, yakalandığı rahim kanseri nedeniyle Viyana’da bir hastanede tedavi görüyor. Ahmedi, Leyla Güven’e gönderdiği mesajında, “Hastayım, ama moralim var, çünkü inancım var, Önderimize inancım var, yıllardır Önder Apo’nun fikirleri için mücadele edenlere inancım var” diyordu.

Leyla Güven, Ahmedi için kayda alınan mesajında, acil şifalar dileyerek, “Sesimiz her yere ulaştı. Zafer yakındır. Kısa sürede sonuç alacağız. Sonuç aldığımızda yine sana müjdeyi vererek, yeniden birlikte özgür ve onurlu bir yaşamı sürdüreceğiz” dedi.

Güven’in Kürtçe ilettiği mesajı şöyle:

“Nina arkadaş, ben Leyla Güven. Amed’den sana sıcak selamlar yolluyorum. Mesajını basında gördüm, çok mutlu oldum. Güçlü bir ses ve sıcak bir yürekle mesaj göndermiştin. Sana çok teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşım, öncelikle hastalığın için şifa diliyorum. Eğer istersen, çaba gösterirsen, biz de senin için çaba göstereceğiz. Enerjimizi birleştirdiğimizde, sen iyileşeceksin. En kısa sürede iyileşmeni ve özgür alanda buluşmayı diliyorum. Bu hastalıktan başarıyla kurtulacağına, iyileşeceğine inanıyorum. İkincisi, dile getirdiklerin gerçekten çok önemli. Biz Kürtler, dört parça Kürdistan’da yıllardır çaba gösteriyoruz (....) Var olduğumuzu, bir halk olduğumuzu, haklarımızın olduğunu ve tüm dünya halkları gibi huzur içinde yaşamımızı sürdürmek istediğimizi söylüyoruz. Ancak egemenler hiçbir zaman, örgütlülüğümüzü güçlendirmemize, çalışma yürütmemize izin vermediler (...) Ne zaman ki bir şey istediysek, ‘dilimiz varlığımızdır, onurumuzdur’ dediysek, ‘kültürümüz kimliğimizdir’ dediysek, terörist olarak nitelendirildik, siyasetçilerimiz alındı, halkımız alındı (tutuklandı), katliamlara maruz kaldık. Onların karşısında diz çökeceğimizi sandılar, ama hiçbir zaman diz çökmedik. Kürdistan’ın dört parçasında her zaman direnişi yükselttik ve bu aşamaya ulaştık. Şimdi de, 20 yıl önce sayın Öcalan’ı bir komplo ile Türkiye’ye getirdiler. O günden beri, üzerinde tecrit uygulanıyor. Biz ne kadar çaba sarf ettiysek de, tecridi kıramadık. Bu egemenlere ‘artık yeter, bir halkı tecrit edemezsiniz’ dediysek de, sesimizi duyuramadık. Bu nedenle ben de bir Kürt kadını olarak, direniş alanı Amed zindanında bu eylemi başlattım. Bugün çok sayıda arkadaşım da eylemde ve halen devam ediyor. Sesimiz her yere ulaştı. Zafer yakındır. Kısa sürede sonuç alacağız. Sonuç aldığımızda yine sana müjdeyi vererek, yeniden birlikte özgür ve onurlu bir yaşamı sürdüreceğiz. Değerli arkadaşım, yeniden mesajın için çok teşekkür ederim. Temiz duyguların ve değerli taleplerin için teşekkür ederim. Ruhlarımız birleşti. Seni için şifa diliyorum. Kısa sürede sağlığına kavuşmanı umut ediyorum.”