Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Kürdistan Örgütü, Türk devletinin işgalci saldırılarına karşı yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Sömürgeci Türk devleti 17 Nisan’da Medya Savunma Alanlarına yeni bir işgal saldırısı başlattı. Kürt özgürlük gerillası büyük bir direnişle ilk saldırıları durdurdu ve püskürtü" denilerek, şunlar kaydedildi:

"2015 Temmuz’undan bu yana Türk sömürgecileri siyasi, askeri, ekonomik ve diplomatik bütün araçlarını devreye sokarak Kürt özgürlük mücadelesini ve onun gerillasını tasfiye etmek için Bakur, Rojava ve Başûr’da topyekûn bir tasfiye saldırısına girişti. Başaramadı. Kürt özgürlük mücadelesine, gerillaya boyun eğdiremedi. Rojava Devrimi’ni ortadan kaldıramadı. Çöktürme planını sonuca ulaştıramadı. 24 Nisan 2021’de Medya Savunma Alanlarını ele geçirme, Şengal ve Maxmîr’daki kazanımları tasfiye etme amacıyla NATO ve KDP desteğini de arkalayarak geniş çaplı bir askeri saldırıya girişti. Birkaç haftada gerillayı etkisizleştireceklerini iddia eden sömürgeci güçlerin hevesleri kursaklarında kaldı. Gerilla direniş destanları yazdı.

'KÜRT KAZANIMLARININ TAMAMI HEDEFTE'

Zap ve Metina alanlarını işgal etmek için girişilen bu saldırı ile aynı anda Irak devlet güçlerinin Şengal’de Özyönetim güçlerine saldırması, Türk devleti ve uşağı çetelerin Rojava’daki saldırılarını artırmaları, Irak devleti ve KDP’nin iş birliği ile Şengal’e duvar örülmesi, Suriye devletinin Halep ve Şehba’yı kuşatarak ambargo uygulaması Kürt kazanımlarına dönük genel bir saldırı ve tasfiye planının yürürlüğe konduğunu gösteriyor.

Emperyalist ABD ve koalisyon güçleri bu tasfiye planının ortaklarıdır. Kürt Özgürlük Güçlerini etkisizleştirerek Kürtlerin devrimci demokratik kazanımlarını tasfiye etmek istiyorlar. Çünkü ancak bu yolla Kürdistan’da çıkarlarına uygun kendileri için güvenilir ortaklar bulabilirler.

 Mesrur Barzani’nin faşist şef Erdoğan’la görüşmesinin hemen ardından işgal saldırısı başladı. KDP hızla işbirlikçilikten ihanet çizgisine kayıyor. KDP yöneticileri kişisel zenginliklerini korumak için Kürt ulusal kazanımları sömürgecilere peşkeş çekiyor. Hiçbir KDP’li, hiçbir Başûrlu buna sessiz kalmamalı. Türk devletinin Kürt Özgürlük Gerillasını tasfiye etmesi halinde Başûr’daki kazanımların hiçbiri güvencede olmayacaktır. Sömürgeci Türk devleti Federe Kürdistan Yönetiminin ortadan kaldırmak, Musul ve Kerkük’ü ilhak etmek için hiçbir fırsatı kaçırmayacaktır. Emperyalist ABD’nin en sonunda NATO gücü olan sömürgeci Türk devletinin heveslerine ses çıkarmayacağı, KDP’ye ve Kürtlere karşı Türk devletinden yana tutum alacağı açıktır.

'GERİLLAYA OMUZ VERMELİ, FAŞİZME DUR DEMELİYİZ'

Zap ve Metina’ya başlatılan işgal saldırısı sadece Kürt Özgürlük Güçlerinin topyekûn tasfiyesine değil aynı zamanda Türkiye’de yeniden canlanan demokratik kitle hareketini bastırmaya, devrimci potansiyeli açığa çıkmadan yok etmeye de yöneliktir. Türkiye’deki açlık, yoksulluk ve işsizlik altında inleyen işçi ve emekçiler, kadınlar, gençler, çevreciler bu işgal saldırısına karşı seslerini yükseltmezlerse kendileri için yükselttikleri sesler de boğulacak, direnişleri faşizmin saldırıları ile ezilecektir. Türkiye’deki işçi ve emekçilerin, kadınların, gençlerin, çevrecilerin direnişleri ile gerillanın direnişi birbirine sıkıca bağlıdır.  Türk devletinin gerilla karşısındaki yenilgisi Türkiye’deki bütün ilericilerin, devrimci ve demokrasi güçlerinin, bütün yoksulların kazanımı olacaktır. Gerillaya omuz vermek faşizme dur demektir.

 Kürdistanlı komünistler olarak biz, bulunduğumuz her yerde ve her biçimde işgalcilere karşı Kürt kazanımlarını, devrimci demokratik mevzileri savunmak için direnişi büyüteceğiz, Kürdistan’ı savunacağız."