Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sona ermesi için Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve 1 Mart'tan itibaren tüm cezaevlerine yayılan açlık grevi direnişleri devam ediyor. Bandırma 1 No'lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde Abdullah Kaya, Şehmus Can, Sıraç Keskin, Zinar Doğan, Engin isimli tutsaklar da 1 Ocak'tan bu yana açlık grevi direnişinde yer alıyor. Bandırma Cezaevi'nde olan Zeki Kayar, aynı koğuşta kaldığı açlık grevi eylemcisi Abdullah Kaya ile direnişlerine ilişkin bir röportaj gerçekleştirdi.

Cezaevi direnişlerine ilişkin birçok açıklama ve mesaj yayınlandı. Siz direnişinize ilişkin ne söylemek istersiniz?

Eylem sürecinde imkanlarımız çerçevesinde talep ve istekleriniz dışarıya duyurmak istedik. Bugüne kadar birçok röportaj yapıldı, faks ve mektup yazıldı. Hepsi de eylemin önemi ve anlamına ilişkindi. Haklı bir amacımız ve talebimiz var.

Bu tarz eylemlerde kararlılık çok önemlidir. Siz bu kadar uzun ve büyük bir eylemde yer almaya nasıl karar verdiniz?

Şüphesiz karar almamdaki en büyük etken önderliktir. Önderliğin ideolojisi ve felsefesidir. Önderlik savunmalarında, "Siz milyonlarca insanı bir hücrede tutamazsınız" diyordu. Bunu okuduğum zaman üzerine yoğunlaştım ve kendime şu soruyu sordum, "Acaba kimler için bu söz söylendi?" 1.'si komplocu güçlere. Önderlik duruşu, felsefesi ve mücadelesi ile komployu boşa çıkardı.

2.'si benim için daha acıydı. Kürt toplumunun bir bireyi ve Özgürlük Hareketi'nin bir kadrosu olarak kendimizi milyonlar olarak tanıtıyoruz. O zaman milyonlarca insan nasıl birlik olamıyor ve önderliğini özgürleştiremiyor? Eyleme başlamamın amacı da bu oldu. Az da olsa hem bu şekilde önderliğin sözüne cevap olmaya çalışıyoruz, hem de 20 yıllık esaretinden dolayı özeleştirimizi veriyoruz. Gücümü önderlikten, şehitlerden ve hareketimizden alıyoruz. Başaracağımıza olan inanç ve kararlılığımız devam ediyor. Dün de öyleydi, bugün de, yarında öyle olacak.

Açlık grevi direnişlerine başlamadan önce bu kadar uzun süreceğine ve tüm dünyaya yayılacağına dair öngörüleriniz var mıydı?

Başladığımız günden bu yana bir çok katılım gerçekleşti. Bu eylemin yayılacağı aslında tahmin ettiğimiz bir şeydi. Bugün tüm dünyaya yayıldı. Eksik veya fazla ben de sınırları aşacağını tahmin ediyordum. Bugün ortaya çıkan durum farklı. Her alanda güçlü bir duruş var. Açıkçası eylemin ne kadar uzun olacağını hiç düşünmedim. Çünkü ne olursa olsun bu eylemi kalıcı bir başarı ile sonlandıracağız. Belki eylem daha da uzar ama biz amacımıza kilitlenmiş durumdayız. Eyleme başladığımızda da öyleydi şimdi de öyle.

Leyla Güven öncülüğünde bu kadar büyük bir atılımın başlaması senin için ne ifade ediyor?

Leyla Güven şahsında ortaya çıkan irade kadın mücadelesinin birikimidir. Şüphesiz tarihi büyük bir kadın direnişi vardı. Hareketimizin de, halkımızın da tarihinde bu direnişler var. Leyla Qasım, heval Sara, Viyan ve binlerce kadın kahraman özgürlük davasında yer aldı. Bu da kadın özgürlük ideolojisinin geldiği aşamayı gösteriyor. Leyla heval bu süreçte ağır bir yük aldı. Başı dik bir şekilde direnişe öncülük ediyor. Bu öncülüğün hepimizi başarıya götüreceğine inanıyorum.

Size göre başarı nedir?

Başarı bellidir, "Tecridi kır, faşizmi yık, önderliği özgürleştir." Bu amaç, şiar ve sloganımızdır.

Ailelerinizin bu eyleme yaklaşımı nasıl? Eyleme ilk başladığınız da nasıldırlar, şimdi nasıllar?

Böyle bir karar almadan önce ailem ile durumu paylaştım. Kendimi eyleme nasıl hazırladıysam, elimden geldiği kadarıyla ailemi de sürece hazırlamaya çalıştım. Fakat eylem başladığında duygusal yaklaşımlar ortaya çıktı ama zamanla bunlar da aşıldı. Şuan destekleri en üst seviyede.

16 Mart'tan itibaren fedai eylemler gerçekleştirdi. Ne hissettin, onları anmak adına ne söyleyebilirsin?

Bu sorunun cevabı benim için çok zor. Fedai eylemi yapan arkadaşlar direnişin sembolü ve tarihimizde öncü kişiler olarak yer aldılar. İnsan böyle bir haberi aldığında ister istemez üzgün bir ruh haline bürünüyor. Ben de çok büyük bir etki bıraktı. Şehitlerin talepleri iyi anlaşılmalı, eylemlerine cevap olunmalı ve onların yolunda milim milim ilerlemeliyiz. Eylemin başarıya ulaşacağını ve fedai eylemlerine cevap olacağı inancı içerisindeyim. Şehitlere olan bağlılık sözümü her gün tekrarlıyorum.

Bugüne kadar açlık grevi eylemine ilişkin aldığınız sonuçlar nelerdir?

İşgalciler tarafından yıllardır önderliğe, harekete ve halkımıza dönük büyük saldırılar var. Bu eylemin amaçlarından biri de bu saldırıların kırılmasıydı. Antidemokratik iktidar artık uluslararası alanda da teşhir oldu. Çıkarlardan dolayı bugün uluslararası kurumlar sessiz kalıyor. Tabi Kürt halkının halkı talepleri karşısında daha fazla sessiz de kalamıyorlar. Er ya da geç mutlaka tepkilerini gösterecekler. Bu eylemden sonra şimdi bütün dünyanın gözü Türkiye'de. Bu eylemin şimdiden amacına ulaştığını düşünüyorum. Talebimiz hala tecridin kırılması ve kalıcı başarının sağlanmasıdır.

Açlık grevi eyleminde ayları geride bıraktın bu süreçte zamanını nasıl geçirdin?

Eylem başladığında direnişin günlüğünü tutmak istedim, fakat gerçekleştiremedim. 40. güne kadar kitap okudum. Daha sonra arkadaşların teşviki ile şiir yazmaya yöneldim. Her günümün bir şiir ile sonlandığını söyleyebilirim. En son bir şiir dosyası tamamladım, belki ideal bir dosya olmayabilir ama güzel bir anı oldu.

Kitabın ismini öğrenebilir miyiz?

Yeni olduğu için dosyaya isim verdim. Dosyamın ismi "Rojiya rumetê." Çünkü dosyada yer alan şiirlerin çoğu direniş zamanında yazıldı. Umut ediyorum ki isim de, içerik de beğenilir.

Son olarak vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

"Ne olursa olsun sonu muhteşem olacak." Şüphesi bu eylemin sonu da komutan Çiyager'in dediği gibi olacak. 7 bin arkadaş kararlı ve inançlı bir şekilde bu direnişte yer alıyor. Açlık grevinde olan ve bu süreçte direnişteki yerini alan herkese selamlarımı iletiyorum, başarılar diliyorum. Bana bu röportajı yapma şansını verdiğini için size de teşekkür ediyorum.