Katledilen yakınları için Çağlayan Adliyesi önünde adalet nöbeti başlatan ailelerden biri de Rixos Hotel’de zorunlu staj yaparken 2011 yılında pansiyonun boş havuzunda ölü bulunan 16 yaşındaki Burak Oğraş’ın babası Murat Oğraş.

11 yıldır aradığı adaleti bulamayan baba Oğraş, ANF’ye konuştu.

‘DARP EDİP STAJ PARASINI ALIYORLARDI’

Tekirdağ Anadolu Otelcilik ve Turizm Lisesi 3. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Burak Oğraş’ın, 2011 yılında zorunlu stajını yapmak üzere gittiği Fettah Tamince’ye ait Antalya Rixos Hotel’de boş havuza atılarak katledildiğini belirten baba Oğraş, buna rağmen yıllardır tek bir dava dahi açılmadığına dikkat çekti.

Oğlunun staj yaptığı dönemde otelde alkol ve uyuşturucu kullanan 4 öğrenci tarafından sürekli rahatsız edildiğini anlatan Oğraş, şöyle konuştu: “Darp ederek staj parasını alıyorlardı. Oğlum da bilgisayar almak için para biriktiriyordu. O dönem bu kişileri defalarca otelin insan kaynaklarına şikayet etmiş, bunlar da ondan intikam almışlar. Aynı pansiyonda kalıyorlardı zaten. Oğlum öldürüldüğü gece telefonu da ellerinde kalmış. Telefon sinyali 23.50’de kesilmiş, bir daha da telefon bulunamadı. Oğlumu o gece darp edip, 2.5 katli lojmanın çatısından boş havuza atıyorlar. Vücudunda darp izleri de bulundu. Telefonunu yok eden kişiyi gören bir görgü tanığı da var. Bir emekli öğretmen. Oturduğu yerden lojmanı komple görmüş. Sabah polis ve savcı olay yerine geldikten sonra dosyadaki baş şüphelilerden otelin aşçısı Fedayi Pusta’nın çatıya çıkıp önce bir cep telefonu bıraktığını, 10 dakika sonra ise telefonu beyaz bir havlu ile alıp hızla aşağı indiğini görüyor. Ama buna rağmen yıllardır soruşturma bir türlü davaya dönüşemedi. 6 cinayet şüphelisinden 4’ünü savcı değil, bizzat ben tespit ettim.”

ADALET BAKANLIĞI TAMİNCE’NİN ADI GEÇTİĞİ İÇİN TAKİPSİZLİK KARARINI KALDIRMADI

“Şüpheli ölüm” olarak başlayan soruşturmanın “kasten öldürme” olarak devam ettiğini belirten baba Oğraş, dosyada 6 cinayet şüphelisi olmasına rağmen yıllardır tek bir kişinin tutuklanmadığına dikkat çekti.

Soruşturmaya bakan ilk savcının, dosyayı açmadan emekli olduğunu anlatan Oğraş, ikinci savcının ise 2014 yılına kadar cinayetin aydınlatılması için çok çaba gösterdiğini, ancak daha sonra onun da tavırlarının değiştiğini dile getirdi.

 6 cinayet şüphelisini sorgulayan söz konusu savcının, ne kriminal raporunun üzerinde durduğunu, ne çelişkileri ne görgü tanığı beyanlarını ne de şüphelilerin HTS kayıtlarındaki konuşmalarını dikkate aldığını belirten Oğraş, bu hususları dahi şüphelilere sormadan takipsizlik kararı verdiğine işaret etti.

Verdiği mücadele sonucunda savcıya geri adım attırmayı başardığını anlatan Oğraş, “2019 yılında savcı, kendi verdiği takipsizlik kararını kaldırtabilmek için ‘Yeterli şüphe mevcuttur. 6 şüpheli ile ilgili takipsizliğin kamu yararına kaldırılması gerekmektedir’ diyerek Adalet Bakanlığı’na yazdı. Fakat dosyada Fettah Tamince ve Rixos Hotel adı geçtiği için, Adalet Bakanlığı hiçbir gerekçe göstermeden takipsizlik kararını kaldırmadı. Fakat aynı savcı 5 Ağustos 2020 tarihinde baş şüphelilerden olan otelin o dönemdeki aşçısı Fedayi Pusta’yı sorgulayıp, hakkında tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk etti ancak mahkeme onu adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Polisin tespit edemediğini söylediği diğer baş şüphelilerden, garson olan Cihan Arıkan’ı ise ben araştırdım ve Almanya’ya iltica ettiğini böylece öğrendim” dedi.

‘DELİLLERİ KARARTAN EMNİYET MÜDÜRÜ YÖNETİM KURULU DİREKTÖRÜ OLDU’

Soruşturmanın başından beri etkin bir biçimde yürütülmediğini belirten Oğraş, FETÖ’den yargılanan dönemin Antalya Emniyet Müdürü Ali Yılmaz’ın önce delilleri kararttığını, emekli olduktan sonra ise Rixos Hotel’de yönetim kurulu direktörü olduğuna dikkat çekti. O dönem Antalya Asayiş Şube Müdürü olan Nurullah Güler’in de delilleri karartmaya çalıştığına işaret eden Oğraş, onun da 15 Temmuz darbe girişimi ardından tutuklandığını ve meslekten men edildiğini söyledi. O dönem etkin bir soruşturma yürütülmemesinin cinayetin üstünün kapatılması hususunda otel sahibi Fettah Tamince’ye umut olduğunu ifade eden Oğraş, ancak verdiği mücadele sonucunda bunda başarılı olamadıklarını vurguladı.

‘TAMİNCE 3 AY SÜRE VERDİ, ARAYAN SORAN OLMADI’

Tamince hakkında da çok sayıda suç duyurusunda bulunduğunu anlatan Oğraş, ancak yıllar geçmesine rağmen hiçbir sonuç alamadığını belirtti. Yargıdan umudunu kestiği için sosyal medya üzerinden paylaşımlar yapmaya başladığını hatırlatan Oğraş, bu paylaşımlardan rahatsız olan Tamince’nin önce kendisini Twitter üzerinden engellediğini daha sonra arayıp, buluşmak istediğini aktardı. Buluşmanın 10 Temmuz 2021 tarihinde avukatlar eşliğinde İstanbul Şişli’de gerçekleştirdiğini belirten Oğraş, “Bana ‘ne yapabilirim söyle’ dedi. Ben de adalet sağlanması için gerekeni yapmasını istedim. Görüşmede avukatlarına talimat vererek, tekrar görüşmemiz için üç ay süre verdi. Ancak aradan 3 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen arayan soran olmadığı gibi, dosyada da herhangi bir gelişme yaşanmadı” diye konuştu.

‘KATİLLER ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYARAK DOLAŞIYOR’

Oğlunun cinayetinin, sırf Fettah Tamince’nin otelinin lojmanında öldürüldüğü için yıllardır aydınlatılmadığına işaret eden baba Oğraş, tek talebinin adalet olduğunu yineledi. Tamince’nin prestijini korumak için 11 yıldır davanın açılmadığını belirten Oğraş, “Bank Asya’ya para yatıranlar şu anda cezaevindeyken, ülkenin en büyük FETÖ’cüsü olan Fettah Tamince iktidarla olan yakın ilişkileri nedeniyle korunuyor. Ben ve ailemin tek istediği adalet. Oğlumu öldürenler şu anda ellerini kollarını sağlayarak dışarda geziyor. İşini geri istediği için insanları içeriye atabiliyorlar, fakat katiller rahatça dolaşmaya devam ediyor bu ülkede. Oğlumun katilleri cezalandırılana kadar bu işin peşini bırakmayacağım; suçlular hak ettiği cezayı alana kadar mücadele edeceğim” dedi.