PKK: 26’ncı yıl mücadelesi özgürlük ve çözüm hedefiyle yürütülecek

PKK Yürütme Komitesi, 9 Ekim komplosunun  25’inci yıl dönümünde yayınladığı açıklamada, “26’ncı yıl mücadelesi, her alanda Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü hedefiyle yürütülecek ve mutlaka kazanılacaktır” denildi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik olarak gerçekleştirilen 9 Ekim komplosunun 25’inci yıl dönümünde PKK Yürütme Komitesi yazılı bir açıklama yayınlayarak komploda dahli olan güçleri kınadı ve komploya karşı mücadelede şehit düşen eylemcileri andı.

Açıklamada 26’ncı yıl mücadelesinin her alanda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü hedefiyle yürütüleceği ve mutlaka kazanılacağı ifade edildi.

PKK’nin açıklaması şu şekilde:

“Kapitalist modernite sistemi tarafından örgütlenerek, imha amacıyla Önder Abdullah Öcalan’a yöneltilen 9 Ekim 1998 uluslararası komplo saldırısının ve buna karşı büyük mücadelenin 25’inci yıl dönümünü yaşıyoruz. Hareket ve halk olarak, tam 25 yıldır komplo saldırısına karşı tarihi bir varlık ve özgürlük mücadelesi yürütüyoruz. Tarihin en anlamlı ve önemli direnişlerinden biri olan söz konusu özgürlük mücadelemiz 26’ncı yılına giriyor.

GÜNEŞİMİZİ KARARTAMAZSINIZ FEDAİLERİ ANILDI

Öncelikle komployu lanetliyor, çeyrek asırdır Önder Apo öncülüğünde Hareket, halk ve dostlar olarak yürüttüğümüz bu kutsal varlık ve özgürlük direnişini selamlıyoruz. Uluslararası komploya ve İmralı işkence, tecrit ve soykırım sistemine karşı 25 yıllık büyük mücadelenin tüm kahraman şehitlerini, “Güneşimizi Karartamazsınız” fedai direnişinin ilk şehitlerinden olan Halit Oral ve Aynur Artan yoldaşlar şahsında saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. 26’ncı yılda Sara ve Ruken, Rojhat ve Erdal yoldaşların belirlediği cesaret ve fedakarlık ölçüleriyle komployu tümden yenme ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlama mücadelemizi daha güçlü geliştirip kalıcı başarılara ulaşacağımızı belirtiyoruz.

Bilindiği gibi, Önder Apo’nun imhasını hedefleyen uluslararası komplo saldırısı ve buna karşı mücadele 25’inci yılını dolduruyor. 21’inci yüzyılın ilk çeyreğine esas olarak komplocu saldırı ve buna karşı direniş damgasını vurmuş bulunuyor. Komplocu güçler, 20’nci yüzyılın sonunda Önder Apo’nun imhası temelinde PKK’yi tasfiye ederek Kürt soykırımını tamamlamak ve böylece 21’inci yüzyılı kapitalist modernite sistemi için tam bir hakimiyet, başta kadınlar olmak üzere tüm ezilen halklar içinse cehennem haline getirmek istemişlerdir. Ancak 25 yıllık tarihi direnişle komplonun boşa çıkartılması ve Önder Apo’nun geliştirdiği demokratik modernite paradigmasıyla 21’inci yüzyılın başta kadınlar olmak üzere tüm ezilenler için kurtuluş ve özgürlük yüzyılı haline getirilmesi başarılmıştır.

KOMPLOCU GÜÇLER YENİ BİR DEĞERLENDİRME YAPMALI

Önder Apo’nun fiziki imhasını hedefleyen 9 Ekim komplosunu, kapitalist modernite sistemine öncülük eden ABD, İngiltere ve İsrail planlayıp yürütmüştür. 9 Ekim imha planının boşa çıkartılmasından sonra da yeni planlar hazırlanarak, söz konusu saldırı İmralı tecrit, işkence ve soykırım sistemi temelinde çeyrek asırdır sürdürülmektedir. Çok açık ki, Önder Apo’ya saldırı özgür Kürt varlığına ve iradesine saldırıdır ve Kürt soykırımını tamamlama amaçlıdır. Söz konusu güçler başta olmak üzere komplo saldırısına katılan tüm çevreler, çeyrek asırdır soykırım saldırısına ortak olarak Kürt halkına ağır bir haksızlık ve hakaret yapmaktadır. Fakat başarılı olamadıkları, tersine soykırım saldırısı yürüten güçler olarak insanlık suçu işler konuma düştükleri açıktır. 25’inci yıl dönümü vesilesiyle, başta ABD, İngiltere ve İsrail olmak üzere tüm komplocu güçleri, yeni bir durum değerlendirmesi yapmaya, Kürt halkına yaptıkları haksızlık ve hakaret nedeniyle özür dileyerek, kendilerini alınlarına çalınan kara soykırım lekesinden kurtarmaya bir kez daha davet ediyoruz.

KOMPLOCU GÜÇLER BAŞARISIZ OLDU

Çok açık ki, uluslararası komplo saldırısı Kürt halkına yüz yıldır dayatılan sömürgeci-soykırımcı zihniyet ve siyasetin bir saldırısıdır. Önder Apo’nun imhasını, PKK’nin tasfiyesini ve Kürt soykırımının tamamlanmasını hedeflemektedir. Bunun için, 9 Ekim 1998 günü Önder Apo’yu imha planı hazırlandı. Dört ayı aşkın süre bu temelde yürütülen saldırılar başarılı olmayınca, bu sefer 15 Şubat idam planı devreye kondu. Ondan da sonuç alınmayınca, bu kez İmralı tecrit, işkence ve soykırım sistemi altında Önder Apo’yu çürütme politikası hayata geçirilmeye çalışıldı. Bülent Ecevit eliyle yürütülen bu plan da başarısız kılınınca, bu kez devreye Tayyip Erdoğan sokuldu ve “İslam ümmeti” söylemiyle komplo başarıya ulaştırılmak istendi. İmralı tecrit, işkence ve soykırım sistemi altında günümüze kadar da her dönem yeni imha planları hazırlanarak uluslararası komplo saldırısı başarıya ulaştırılmaya çalışıldı.

Fakat komplocu güçler açısından sonuç her zaman başarısızlık oldu. Önder Apo öncülüğünde Hareket ve halk olarak, tüm devrimci ve demokratik güçler olarak yürüttüğümüz büyük mücadele sonucunda tüm komplocu saldırı planları başarısız kılındı. İmha ve idam önlendi, İmralı mücadelesi Önder Apo tarafından kazanıldı, Tayyip Erdoğan Yönetiminin yalan ve hileleri boşa çıkartıldı. Tarihi İmralı Direnişi öncülüğünde yürüttüğümüz çeyrek asırlık büyük mücadele içinde gerilla güçlerimiz kendilerini yenileyip yeniden yapılandırarak, fedai çizgisinde yenilmez bir öz savunma gücü haline geldi. Kadın ve gençlik hareketlerimiz örgütlülüklerini geliştirerek, Özgürlük Hareketimiz en geniş kitlesel gücüne ulaştı. Tüm ezilenler için bir umut ışığı olarak doğan Rojava Özgürlük Devriminin DAİŞ karşısındaki muzaffer direnişi ve Kadın Özgürlük Devriminin Jineoloji temelindeki engellenemez gelişimi özgürlük mücadelemizi tüm dünyaya yayarak küresel bir güç haline getirdi.

ÖNDERLİK PARADİGMASI KÜRESELLEŞTİ

Kuşkusuz İmralı sistemine karşı mücadele içinde geçen son 25 yıllık büyük direnişin en önemli sonucu Üçüncü Önderliksel Doğuş oldu. Önder Apo, gerçekleştirdiği büyük zihniyet devrimiyle paradigma değişimini gerçekleştirdi. Sosyalist düşünce ve eylemde iktidarcı ve devletçi paradigmayı aşarak, kadın özgürlüğüne ve ekolojiye dayanan Demokratik Modernite Paradigmasını geliştirdi. Demokratik ulus ve demokratik konfedaralizm sistemini tanımladı. Başta kadın ve Kürt sorunu olmak üzere, erkek egemen iktidar ve devlet sisteminin ortaya çıkardığı tüm toplumsal sorunlar için çözüm yolunu göstererek, kendisini Tüm Ezilenlerin Önderi haline getirip küreselleştirdi.

Çok açık ki, geçen 25 yıl Kürtler açısından bedeli ağır ve acısı fazla olan bir tarihsel kesitti. Ancak ödenen hiçbir bedel ve çekilen hiçbir acı boşa gitmedi. Önder Apo öncülüğündeki tarihi direnişle Kürt toplumu, tüm zamanların en büyük gelişimini sağladı. Apocu özgürlük çizgisi temelindeki Kürt bilinçlenmesi, örgütlenmesi ve eylemi tarihin en yüksek düzeyine ulaştı. Her türlü köleliğe karşı mücadele ederek, kadın özgürlüğü temelinde özgür toplum ve özgür yaşama kavuştu. Her türlü boyun eğmecilik aşılarak, özgür iradeli ve onurlu birey ve toplum yaratıldı. Gerilla direnişi ve Jin Jiyan Azadi Devrimi temelinde Kürt özgürlük mücadelesinin öncülük düzeyi ortaya çıktı.

KOMPLO TÜRKİYE’Yİ BİR FELAKETİN İÇİNE SOKTU

Hiç kuşkusuz Önder Apo’ya yönelen uluslararası komplo saldırısı, Kürtler kadar Türkiye halklarını da hedefliyordu. Onlar da Kürtler gibi ağır bedel ödeyip yoğun acı yaşadılar. Çok iyi biliyoruz ki, komplocuların hedefi sonu gelmez bir Türk-Kürt düşmanlığı yaratarak Anadolu ve Mezopotamya’yı soyup soğana çevirmekti. Nitekim bu sürecin tüm TC yönetimleri, Kürt ihanetiyle de işbirliği yaparak çok büyük ölçüde bu planın bir parçası ve uygulayıcısı oldular. AKP-MHP faşist diktatörlüğü, Türkiye’nin tüm imkânlarını Kürt halkına yönelik soykırımcı özel savaşta kullanarak ekonomik ve siyasi krizi en üst düzeye çıkardı. Yürüttüğü savaşın yarattığı istikrarsızlık sonucunda Anadolu ve Mezopotamya’nın Avrupa ile Asya arasında köprü olan tarihsel stratejik önemini yok etti. Türkiye’yi gerçek bir felâketin içine soktu. Tabi tüm bunlardan da Tayyip Erdoğan ve çevresi maddi kazanç sağlarken, başta Türkiye kadın ve gençleri olmak üzere tüm halklar büyük zarar gördüler.

Şimdi 9 Ekim itibariyle uluslararası komplo saldırısı ve komploya karşı mücadelenin 26’ncı yılına giriliyor. 25 yıllık süreç, bazı yenilikler temelinde devam ediyor. Türkiye her bakımdan tam bir krizi ve çöküşü yaşasa da, mevcut Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı Yönetimi “Her şey vatan için” hamaset edebiyatını tekrarlayarak, Kürt düşmanı zihniyet, siyaset ve pratik saldırılarını sürdürmekte ısrar ediyor. İmralı’da mutlak iletişimsizlik hali uygulanıyor, Önder Apo’nun yaşamına dair 31 aydır hiçbir bilgi bulunmuyor. Zap, Avaşîn ve Metîna’da Kurdistan Özgürlük Gerillasına yönelik kimyasal ve taktik nükleer silahlarla saldırılıyor. Cezaevlerinde işkence had safhada ve her gün cenaze çıkıyor. Toplum üzerinde faşist baskı, terör ve sömürü en ileri düzeyde sürüyor. Kurdistan’daki soykırım uygulamalarına ilişkin Türkiye’de en küçük bir itirazın olması durumunda hemen linç uygulaması geliştiriliyor.

DEVRİM YÜZYILIN ÖZGÜRLÜK VE MÜCADELE ÇİZGİSİNİ BELİRLİYOR

Kuşkusuz tüm bu faşist-soykırımcı saldırılara karşı Hareketimiz öncülüğündeki topyekûn direniş de gelişerek ve yayılarak devam ediyor. İmralı Direnişi her zamanki gibi herkese doğru yolu ve tutumu gösteriyor. Başta Zap, Avaşîn ve Metîna olmak üzere her alanda Kurdistan Özgürlük Gerillası kahramanca direniyor ve 1 Ekim Ankara eyleminde görüldüğü gibi devrimci savaşı Türkiye metropollerine kadar taşırıyor. Zindanlarda büyük bir direniş var. Jin Jiyan Azadî sloganıyla Kadın Özgürlük Devrimi dört parça Kurdistan’dan tüm dünyaya yayılıyor. Bu devrim, 21’inci yüzyılın hem özgürlük ve hem de mücadele çizgisini belirliyor. Kürt gençliği, Apocu özgürlük çizgisinde kendisini eğitip örgütleyerek, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen mücadeleyi her alanda daha da geliştiriyor. Dört parça Kurdistan’da ve yurt dışında Kürt halkı ve devrimci-demokratik dostları ayakta; İmralı tecrit ve işkencesine karşı Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü ve Kürt sorunun çözümünü hedefleyen mücadeleyi her alanda ve büyük bir eylem kampanyası halinde yükseltiyor.

Bütün bunlar, 26’ncı yıl mücadelesinin çok daha yoğun ve yaygın olacağını, yeni yaratıcı yöntemlerle 26’ncı yıl mücadelesinin komployu tümden yenilgiye uğratmada bir dönemeci oluşturacağını gösteriyor. Bu yılda Hareketimizin, halkımızın ve dostlarımızın kesin hedefi İmralı işkence, tecrit ve soykırım sisteminin yıkılması ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır. Kuşkusuz bu da Kürt sorununun çözümü demektir. O halde 26’ncı yıl mücadelesi, her alanda Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü hedefiyle yürütülecek ve mutlaka kazanılacaktır.

Bunlar temelinde, bir kez daha komployu lanetliyor, tarihi İmralı Direnişini selamlıyor, “Güneşimizi Karartamazsınız” fedai direnişinin tüm kahraman şehitlerini saygı ve minnetle anıyor, başta gençler ve kadınlar olmak üzere tüm yurtsever halkımızı ve demokratik dostlarımızı “Önder Apo’ya Özgürlük ve Kürt Sorununa Çözüm” mücadelemizi her alanda ve yaratıcı zengin yöntemlerle daha güçlü geliştirmeye ve mutlaka kazanmaya çağırıyoruz!"