PKK ve PAJK’lı tutsaklar: Önderliği özgürleştirerek borcumuzu ödemeliyiz

“Özgürlüğü sağlama zamanı” hamlesinin faşist iktidarı çöküş aşamasına getirdiğine işaret eden tutsaklar, faşizme ve işgale karşı özgürlük ve demokrasiden yana olan herkesi, zaferi hedefleyen özgürlük hamlesine daha güçlü katılmaya çağırdı.

PKK ve PAJK’lı tutsaklar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun yıl dönümüne ilişkin açıklama yaptı.

PKK ve PAJK'lı tutsaklar adına Deniz Kaya’nın yaptığı yazılı açıklamada, “Önderlik gerçeği PKK hakikati üzerinden halkımıza ve halklara karşı çağın en büyük uluslararası komplo, oyun tuzak ve ihanetin başlama günü olan 9 Ekim Uluslararası Komplo’yu bir kez daha kınıyoruz. Komplo ve oyunları boşa çıkarmak için başta Önderlik, PKK ve direnen halkımıza mücadele gerekçesi olarak başta zindanlar ve halkımızın başarı, zafer ve kazanım yılı olmasının çabası ve emeği içerisinde olacağız. Büyük komplo, TC şahsında AKP-MHP faşist gladyosu tarafından Önderlik, partimiz, halkımız ve bölge hakları için tekrardan devreye konulmuş ve güncel olarak sürdürülmek istenmektedir” denildi.

Açıklamanın devamında şunları ifade edildi: “Etkileri hala devam etmekle beraber, gerek uluslararası gerek yerel anlamda her gün yeni bir detayını öğrendiğimiz 9 Ekim Komplosu, Önderliğin mücadelesi ve müdahalesiyle amacına ulaşması önlendi. Önderlik, yıllar önce ‘Ben buradan halkımıza artık müjdeyi verebilirim: Komplo boşa çıkarılmıştır. Bu kesin olarak anlaşılmıştır. Bu benim buradaki sabırlı duruşum ve halkımızın ortak çabasıyla gerçekleşmiştir. Bunu artık halkımıza açıkça ifade edebiliriz; komployu boşa çıkarmayı başardık. Bütün bu komploya ve tasfiye girişimlerine rağmen sonuçta hareket ve halkımız güçlenerek çıkmıştır. Halkımızın gösterdiği direniş komployu boşa çıkarmıştır. O yüzden tekrar halkımıza şükranlarımı iletiyorum. Komployla amaçlanan benim imhamdı. Bunun gerçekleşmesi durumunda bir kaos ortamı ve kanlı bir süreç olacaktı. Ben burada zor bela komployu boşa çıkarmak için kendimi yaşatmaya çalıştım’ dedi.

KOMPLOYA KARŞI MÜCADELE DEVAM EDİYOR

Fakat buna karşı politik-ideolojik mücadele halen devam ediyor. Önderlik bir başka değerlendirmesinde ‘Bu komplonun bir yas tutma günü değil ders çıkarma günü olması gerektiğini’ vurgulayarak, şunu eklemişti: ‘Trajedi oyunlarında hep tekrarlanan kaderi özgürlük lehine bozmak, her acıyı katlanılır kılmaya yeterlidir. Davam ve dava arkadaşlarımla birlikte bu sefer adı gerçekliğin ta kendisi olan bir oyunu oynamada kaderin payına düşen yenilgidir.’

Komplo tüm Ortadoğu halklarını hedef alıyor. Komplo ile başta Kürt halkı olmak üzere tüm Ortadoğu halklarının özgürlük ve demokrasi mücadelesinin boğulmak isteniyor. ABD ve NATO’nun başını çektiği uluslararası komplocu güçler, Ortadoğu’daki özgürlük ve demokrasi düşmanı TC’nin yıkılıp demokratik bir Türkiye’nin ortaya çıkmasını engellemek için de bu komployu gerçekleştirmişlerdir.

MÜCADELEYİ HALA ŞEKİLLENDİREN ‘GÜNEŞİMİZİ KARARTAMAZSINIZ’ ÇİZGİSİDİR

Uluslararası komploya karşı Önder Apo etrafında ateşten çember oluşturarak direnen “Güneşimizi Karartamazsınız” fedai direniş şehitlerini saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Bu yıl dönümü vesilesiyle amaçlarını başarma ve anılarını yaşatma sözümüzü bir kere daha yineliyoruz. Kürtlere ve özgür geleceklerine uluslararası bir saldırı niteliğinde gelişen Komplo’ya Kürtlerin milyonlar halinde ayağa kalkarak cevap vermesi, komplocuların beklemediği bir şeydi. Ancak dört parçaya bölünmüş Kürdistan’da ortaya çıkan mücadele, komployu daha ilk günden mahkum etmiş ve sonuçsuz bırakmıştı. Kürtler belki tarihte ilk defa ulusal düzeyde bir önderlerini hem de dünyanın görülmemiş yöntemlerle sahipleniyordu. Zindanlardan meydanlara oradan dağlara uzanan direniş cephesi her geçen gün büyüyor, komplocuların bu mücadele karşısında tüm maskeleri tek tek düşüyordu. Kuşku yok ki, bu mücadeleye ve maskelerin düşmesine giden yolda Güneşimizi Karartamazsınız eylemleri yön veriyordu. Ancak sadece komplonun gerçekleştiği ilk dönemler değil, aradan geçen 24 yılda dahi Kürt halkının komploya karşı mücadelesini şekillendiren de yine Güneşimizi Karartamazsınız eylem çizgisidir.

12 Eylül askeri faşist cuntasının ve komplo ile uygulanan uyguladığı irade kırma ve teslim alma politikaları şimdi farklı yol ve yöntemlerle uygulanıyor. AKP-MHP iktidarının zulüm, baskı ve faşist olduğunu anlamak için de zindandaki uygulamalara bakmak yeterlidir. Bu iktidar dışarda baskı kurmayı yeterli görmediğinden zindanlar içinde zindanlar ve işkencehaneler yaratmış. Artık neredeyse her gün zindanlarda birkaç ölüm beklemek normal hale gelmiş. Zaten Kürt olmak işkence ve baskı görmeye yetmektedir. Komployu uyguladığı baskılar ile devam ettirmek isteyen AKP-MHP faşist iktidarı ise çöküş aşamasına gelmiştir. AKP-MHP faşist iktidarının bu duruma gelmesinde “Özgürlüğü sağlama zamanı” hamlesinin rolü belirleyicidir.

DÜŞMANI CEHENNEMİ YAŞATANLARI SELAMLIYORUZ’
Zindanların yanı sıra bugün AKP-MHP faşizmi gerilla alanlarına yönelik bir işgal saldırısı başlatmıştır. Tarihsel ihanet rolünü kuşanan KDP ise, AKP-MHP faşist iktidarı ile ortak oldu.  Zap’ta gerillanın pençesinden kurtulamayan Türk ordusu, yine her zamanki gibi sivillere saldırıp, Kürt çocuklarını katlediyor. Zap’ta düşmana cehennemi yaşatan kahraman gerilla bunun intikamını alıyor ve almaya devam edecek. Gerillanın bu eşsiz direnişi Türk ordusunu günden güne daha fazla çökertip, iflasın eşiğine getiriyor. Gerillayı kilitlemeye gelenler, gerilla karşısında kilitlendiler. Bu direnişi yaratanları selamlıyoruz şehitlerimizi bir kez daha anıyoruz.

‘ÖNDERLİĞİ ÖZGÜRLEŞTİRMEK TÜM İNSANLIĞIN GÖREVİDİR

Önderliği özgürleştirmek sadece Kürtlerin, kadınların, gençlerin ve Ortadoğu halklarının değil, tüm insanlığın görevidir. Önderlik Kürt halkına, kadınlara, gençlere, Ortadoğu halkları ve insanlığa bu kadar hizmet etmişse o zaman bizler de mücadele ederek Önderliği özgürleştirip borcumuzu ödemeliyiz. O zaman birçok imkana sahip olan bizler, her yerde aynı moral, heyecan ve coşkuyla ‘Özgürlük Zamanı’ hamlesine tüm gücümüzle katılmalıyız. Komplonun 24. yılında faşizmi ve tecridi sonlandırıp Rêber Apo ve Kürt halkını özgürlüğüne kavuşturmalıyız. Kürt halkının ve Rêber Apo’nun özgürlüğü, aynı zamanda Türkiye başta olmak üzere tüm Ortadoğu halklarının ve insanlığın özgürlük ve demokrasi mücadelesinin kazanması anlamına gelecektir.

CPT’Yİ TUTUM ALMAYA DAVET EDİYORUZ’

Önderliğimiz üzerindeki tecrit ise gün geçtikçe derinleşiyor. CPT geçtiğimiz gün İmralı’yı ziyaret ettiğini açıkladı. Ancak şunu ifade etmek isteriz bu ziyaret gecikmiş ziyarettir. Bu nedenle CPT’yi görevini derhal yapmaya İmralı faşist işkence sistemine karşı tutum almaya davet ediyoruz.

ÖZGÜRLÜK HAMLESİNE SEFERBER OLALIM’

Bu temelde herkesi ‘Tecride, İşgale ve Faşizme Son! Özgürlüğü Sağlama Zamanı’ hamlesine katılmaya davet ediyoruz. Öncelikle İmralı tecridine, TC işgaline ve AKP-MHP faşizmine karşı, başta Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü olmak üzere özgürlük ve demokrasi için mücadele eden, ‘Tecride, İşgale ve Faşizme Son! Özgürlüğü Sağlama Zamanı!’ direniş hamlesine katılan ve katkı sunan herkesi selamlıyor, derin anlama sahip tarihi mücadelelerinde üstün başarılar diliyoruz. Bu kutsal mücadelenin kahraman şehitlerini saygı ve minnetle anıyor, mutlaka büyük zaferler kazanacağına dair sarsılmaz inancımızı ifade ediyoruz. Faşizme ve işgale karşı, özgürlük ve demokrasiden yana olan herkesi, zaferi hedefleyen bu özgürlük hamlesine daha güçlü katılmaya ve seferber olmaya çağırıyoruz!”