Roboski İçin Adalet Girişimi, Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde Türk devleti tarafından 19’u çocuk 34 kişinin katledilişinin 130’uncu ayında yeniden bir araya geldi.

Bu amaçla İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube binası önünde bir açıklama yapıldı.

“Katiller Bulunsun! Roboski Bir Daha Asla” pankartının yapıldığı açıklamada konuşan İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Fatin Kanat,  “Roboski faillerinin yargılanması, bu acıların bir daha yaşanmaması için bir eşiktir ve coğrafya kader değildir” dedi.

Katliama ilişkin yargı sürecine işaret eden Kanat, “Roboski Katliamı, tüm gerçekliğiyle yaşanmış, aydınlatılmamış ve bilinmeyen hiçbir yanı kalmamışken, sistemin yürütücü ve yöneticilerine ucu değeceği için, cezasızlık politikasına ve devletin ‘araştırılmasın’ sınırlarına takılan 11 yıllık açık bir yaradır. Katledilmelerinden bugüne yaratılan sis perdesi içine saklanmış durumda katliam failleri. 11 yıldır herkes sus-pus, adalet yok, cezasızlık zırhı sisi daha da artırıyor. İki yıldır da ailelerin son başvurusu Anayasa Mahkemesi’nde bekletilmekte” ifadelerini kullandı.  

Cezasızlık politikasına tepki gösteren Kanat, “1990’larda işlenen faili meçhul cinayetlerde olduğu gibi sistemin sorumluluğu biliniyor ama tüm cinayetler ve katliamlarda gerçeğin üstü hep örtülü. Roboski faillerinin yargılanması, bu acıların bir daha yaşanmaması için bir eşiktir ve coğrafya kader değildir. Düne kadar yaşananların eşiği Roboski ise, yarın katliamların tekrar etmemesinin ve çözümün yeniden kurulabilmesinin eşiği de insan hakları, barış, adalet, cezasızlığın bitirilmesi ve sorumluların hesap vermesidir. Sınırlara karşı çıkmanın, barışın, demokrasinin, çözümün yolu Roboski için adalettir” ifadelerini kullandı.

Katliamın sorumlularının devlet tarafından korunduğu tepkisinde bulunan Kanat, şöyle konuştu: “Yargı, ezilenlerden, katledilenlerden, mağdurlardan değil, egemenlerden ve sistemden yana oldu. Roboski ve tüm katliamların ardından gelişen adaletsizlik ve cezasızlığı bitirebilmemizin yolu bir araya gelip, mücadele ederek, unutturmayarak ve halklar için kurgulanmış bir sistemi inşa ederek mümkün olacaktır. Savaşların, katliamların ve çözümü aramayan siyasetin varlığı açlık, ekonomik kaos, pahalılık, savaş, doğruları aramayan, gerçekliğini yitirmiş adalet ve hukuk, insan odaklı olmayan siyaset ve yıkım olarak yaşantılarımızda sürmeye devam ediyor.”